Buradasınız
Armut Ağacı ve Bilinç Meselesi
İstanbul/Avcılar’dan bir işçi
Hikâye bu ya, bir adamın dört oğlu varmış. Her bir oğlunu birkaç ay arayla uzak tepelerden birinin yamacındaki armut ağacına bakmaya göndermiş. İlk oğlunu kışın, ikincisini baharda, üçüncüsünü yazın, sonuncuyu da sonbaharda göndermiş ve döndüklerinde gözlemlerini anlattırmış. İlk çocuk ağacın kuru, eğri büğrü dalları olduğunu söylemiş. İkincisi “hayır, yeşil tomurcuklarla kaplıydı, umut doluydu” demiş. Üçüncüsü ağacın gördüğü en zarif çiçeklerle dolu olduğunu, dördüncüsüyse dallarından ballı meyveler sarktığını anlatmış. Böyle olunca adam çocuklarına ağacın aynı ağaç olduğunu, sadece onu farklı mevsimlerde gördüklerini, bu nedenle hepsinin farklı bir şey gördüğünü söylemiş. “Evlatlarım, bir ağacı, dünyayı, toplumu, insanı tek bir mevsime göre yargılamayın, sizin gördüklerinizle, bildiklerinizle sınırlı sanmayın. Onun bir dünü ve yarını olduğunu, değişim halinde olduğunu sakın aklınızdan çıkarmayın” demiş. Ve eklemiş: “Çünkü kış gelince vazgeçerseniz baharın vaadini, yazın güzelliğini kaçırırsınız!”
Bu hikâye bana İşçi Dayanışması’nın 177’inci sayısındaki “Tek Tek İşçiler ve İşçi Sınıfı” yazısını hatırlattı. Şöyle diyordu o yazıda: “Örgütsüz ve bilinçsiz durumdaki işçiler yaşama, olaylara ve kendilerine kendi sınıflarının penceresinden bakamazlar. Tüm toplumsal ve siyasal gelişmeler karşısında kendilerini tek bir kişi olarak konumlandırır, kendi bireysel eksikliklerine ve güçsüzlüklerine bakarak akıl yürütürler. İşte ‘bu işçilerden bir şey olmaz’ güvensizliğinin temelinde bu akıl yürütme vardır. Bu şekilde düşünmek, aslında ağaca bakıp ormanı görmemek, ya da koca bir ekosistem olan ormanı tek bir ağaç üzerinden anlayıp tarif etmeye çalışmak gibidir.”
Gerçekten de insanlık çeşitli dönemlerden geçerek bugünlere geldi. Bazı dönemlerde egemenler işçi sınıfını bölüp parçalamayı, örgütsüz bırakmayı başardı, toplumu umutsuzluğa, karamsarlığa sürükledi. Böyle dönemlerde işçilerin pek çoğu armut ağacını kışın gören çocuk gibi, işçilerin birlik olabileceklerine, güçlü olabileceklerine, değişim yaratabileceklerine inanmadı. Oysa sınıf bilinçli ve örgütlü işçiler gün gelip devranın döneceğini hep gördü ve işçi kardeşlerini örgütlemek, mücadeleye hazırlamak için çalıştı. Nasıl ki bakmakla görmek aynı değilse, bilgi ve bilinç de başka şeylerdir. Bilinçli insan tek bir anda, dönemde yapılan gözlemin sağlayacağı bilginin yeterli olmadığını bilir. Sınıfını bilmek, tarihini bilmek, değişimin hangi koşullarda gerçekleşeceğini kavramak ve bunun için çaba sarf etmek bilinç ve örgütlülük meselesidir. Bu nedenle örgütlenmeyi ve gelecek günlere bugünden hazırlanmayı hiçbir koşulda bırakmayalım.
Zamanımızı Kimler Belirliyor?
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
Son Eklenenler
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...