Buradasınız
Asgari Ücret Yansımaları
Mersin’den işçi ve öğrenciler
Merhaba kardeşler! Bizler Mersin’den işçi ve öğrenciler olarak hepinizi selamlıyoruz. Bildiğiniz gibi asgari ücret 2020 lira oldu. Ama yapılan zam asgari ücreti sefalet ücreti olmaktan çıkarmadı. Özellikle krizin git gide derinleşmesiyle artan enflasyon, gıda ürünlerindeki fahiş fiyat artışı, ev kiralarındaki yükselme ve faturalara gelen zamlarla birlikte daha da yoksullaştık. Her asgari ücret artışıyla beraber bir önceki asgari ücret dönemini arar oluyoruz. Gelen her “zamla” birlikte aldığımız ücretle geçinmemiz zorlaşıyor, çünkü yapılan zam ücretlerimizi bir nebze olsun iyileştirmiyor hatta enflasyon karşısında kayıplarımızın küçük bir kısmını bile karşılamıyor. Biz de Mersin’de işçi ve emekçilerin asgari ücrete ilişkin düşüncelerini merak ettik ve asgari ücrete zam yapıldığından bu yana market çalışanlarıyla, üniversitedeki işçilerle, ilaç deposundaki işçilerle sohbet ettik. Farklı sektörlerden işçilerin asgari ücret üzerine düşüncelerini sizlerle paylaşmak istedik.
Asgari ücret 2020, bu ücret ihtiyaçlarınızı karşılıyor mu?
Fadime abla: He 2020 lira alıyom. Ama şubattan sonra aldım, alsak da ne fayda var ki? Soğan olmuş şu kadar, biber olmuş bu kadar, gelen zam azıcık bir işimize yaramayacak, ama napalım bu dönemde de işsizlik var, ne yapacan? Buna da şükür…
Hasan: Biz zaten normalde 2100 lira alıyorduk. Şu an markette çalıştığım için bazı şeyleri indirimli alabiliyorum. Bir de bize verilen alışveriş hakkı var. Ancak asgari ücretin 2020 lira olmasıyla bizim maaşlarda bir değişiklik olacak mı? Belli değil. Daha bir zam yapılmadı, ben en azından alışverişimi diğer insanlara göre daha ucuza yapıyorum ama ailesi olan ve ev geçindirmeye çalışan insanlar bu maaşla nasıl geçinecek, bilmiyorum. Daha gerçek zamlar da reyonlara yansımadı!
Remzi: Asgari ücrete zam gelmeden önce 1960 lira maaş alıyordum. Normalde asgari ücretten biraz daha yüksekti maaşlarımız. Ama bizim maaşları da sadece asgari ücrete tamamladılar. Bize de artık asgari ücretten daha yüksek maaş vermiyorlar.
Özgür: Şu anki asgari ücretle geçinebilmek mümkün değil. Seçim bitti daha da zamlar olacak. Ben tek kişiyim. Tek başıma bile geçinemiyorum. Bir ailenin bu parayla geçinebilmesi mümkün değil. Zaten işsizlik almış başını gitmiş. Geçen hafta biri elektronik mühendisliğinden mezun, diğeri ise 34 yaşında tecrübeli bir muhasebeci bizim markete iş başvurusu yaptı. Ancak ikisini de almadılar. Bu kadar fazla üniversite mezunu nasıl iş bulacak? Bulsa da asgari ücret dahi alabilecek mi? Bilmiyorum.
Ali: Ben asgari ücretle çalışıyorum. Bizim burası çoğu işyerine göre de iyi, asgari ücreti aldık. Duyuyorum arkadaşlardan, kimileri zam yapmış gibi gösteriyor ama elden geri alıyorlar fazla parayı. Ben tek başıma yaşayan, bekâr biriyim. Ve yine de çok zor geçiniyorum. Hele birikim yapayım bir evim olsun falan demek söz konusu değil. Yaşıyorum sadece. Bir aile nasıl geçinecek bu parayla gerçekten merak ediyorum. Allah yardımcıları olsun, çok zor bu koşullarda yaşamak!
Ersin abi: Ben uzun yıllardır kütüphane çalışanıyım. Aldığım ücret ise 4000 lira. Üç çocuğum var. Şu koşullarda onları büyütmek, okutmak çok zor gerçekten. Eşiyle, çocuklarıyla gezmek, dolaşmak ister insan, çocuklara arada bir şeyler alıp sevindirmek ister. Ama olmuyor. Çocukların okul masrafına mı dersin, ev kirasına mı dersin, gıdalara, faturalara mı dersin hangi birine yetecek bu para? Asgari ücrete bakıyorum da milyonlarca işçi nasıl geçiniyor, geçinebiliyor mu, hayret doğrusu. Bu böyle uzun süre devam edemeyecek bir durum!
Deniz: Şu anda asgari ücretten daha düşük ücret alıyorum. Asgari ücrete ufacık zam yapıldı ve asla yetmez, buna katılıyorum zaten. Ama bize sadece günlük beş lira zam yapıldı. Aldığım ücrete karşılık çalıştığımız saatler ise cabası. Kendime hiç zaman ayıramıyorum. Ayırsam da aldığım para ile gezmek, arkadaşlarımla oturmak mümkün olmuyor.
Memet Ali: Günlük olarak alıyoruz biz ücreti. Elden alıyoruz. Günlük yevmiye 65 lira. Toplasan asgari ücret bile değil. Bu koşullarda paranın yetmesini bırak, nasıl yaşayacağımızı bilmiyoruz. Herkese borcum oldu.
Konuştuğumuz ya da tepkisine şahit olduğumuz işçiler, emekçiler elbette şu an içinde bulunduğumuz genel durumdan memnun değiller. “Domates 10 lira olmuş, zam yapsan nolur?”, “Bir de kriz yok diyorlar, kriz bize var onlara yok.”, “Başımızdakilerin yüzünden oluyor bunlar”, “Seçim bitti, zamlar asıl şimdi gelecek” diyerek yakınıyorlar. Aynı sorunları yaşayan biz işçi-öğrenciler biliyoruz ve görüyoruz ki her geçen gün daha da yoksullaşıyoruz. Alım gücümüz sürekli düşüyor. Patronlar saraylarda yaşarken, bizler daha ev kiramızı ödeyemiyoruz. Birilerinin yediği önünde yemediği arkasındayken, bizler artık pazara gidişlerimizde 2 domates, 3 biber, 2 soğan 1 patates gibi tek tek alıyoruz sebze-meyvelerimizi. Bizler istiyoruz ki asgari ücret sefalet ücreti olmasın. Krizin faturası onu yaratan patronlar sınıfına ödetilsin! 1 Mayıs’ta sınıfımızın saflarında daha gür haykırıp sesimizi bütün işçi kardeşlerimizle birleştirmeliyiz.
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
Son Eklenenler
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- Japonya’da çeşitli sendikalar, 2-3 Kasımda yaptıkları eylemlerle derinleşen kapitalist sömürüye ve emperyalist savaşa karşı mücadele çağrısında bulundular. İnşaat ve Taşımacılık İşçileri Dayanışma Sendikası Kansai Bölgesi Şubesi (Kan-Nama), Metal ve...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...