Buradasınız
Asgari Ücretten Gelir Vergisi!
Bağcılar’dan bir işçi
Milyonlarca işçinin brüt ücretinden yapılan kesintiler, işçinin yıllık gelirine göre değişiyor. Geliri 18 bin liraya kadar olanlardan yüzde 15, 18 binle 40 bin lira arasında olanlardan yüzde 20, 40 binle 148 bin lira arsında olanlardan ise yüzde 27 oranında gelir vergisi kesiliyor. Milyonlarca asgari ücretli işçiden de, gelirin çok deyip vergi kesiliyor. Hükümet asgari ücretli derken, bekâr, AGİ ile net geliri 2020 lira olanları kastediyor. Yine asgari ücret alan ama eklenen AGİ farkından dolayı net geliri 2020 lirayı geçenleri asgari ücretli olarak kabul etmiyor. Bu nedenle vergi kesintisi de artıyor. Açlık sınırının bile altında olan asgari ücretten, sen asgari ücretten fazla alıyorsun denerek yüzde 20 vergi kesiliyor.
2019 yılı için belirlenen asgari ücret net 1.829,03 TL’dir. Bu ücrete AGİ (Asgari Geçim İndirimi) de eklendiğinde bu ücret bekâr işçiler için 2020 TL, 91 kuruş oluyor. Asgari Geçim İndirimi işçinin evli veya çocuk sayısına göre değiştiği için ücretlerde de farklılıklar oluyor. Örneğin eşi çalışmayan üç çocuklu bir işçinin Asgari Geçim İndirimi 326 TL’dir. Bu işçinin alacağı ücret AGİ ile birlikte net 2.155,23 TL’dir. Başka bir örnek daha verirsek, eşi çalışan dört çocuklu bir işçinin AGİ’si 307 TL’dir. Bu işçinin eline geçen net para ise 2.136,04TL’dir. Yani Asgari Geçim İndirimleri eklendiğinde oluşan ufak farklılıklar, milyonlarca işçiyi asgari ücret skalasından çıkarmıyor. Kaldı ki bu ücretlerden 100, 150, 200 TL fazla ücret alan işçiler de var. Bu işçilerin aldığı ücretler fazla kazanca giriyor. Sanki aldığımız ücretler her şeyimize yetiyor ve artıyor, fazla kalanı nasıl değerlendirsek diye düşünüyoruz da, bundan dolayı hükümetimiz bizden gelir vergisi kesiyor. Oysa bu ücretlerle ayın ortasına çıkmak bile çok zor.
Kardeşler patronlara geldi mi teşvik üstüne teşvik, vergi afları yapılıyor. Söz konusu işçiler oldu mu açlık sınırının altındaki ücretlerimizi bile bize çok görüyorlar. Ekonomik krizin yükünü biz işçilere yıkmaya çalışan hükümet, doğrudan ve dolaylı vergileri arttırıyor, yeni vergiler getirmeye çalışıyor. Bizim bu saldırılara karşı mücadele etmekten başka çıkar yolumuz yok. Buna benzer saldırılar dünyanın pek çok ülkesinde yaşanıyor. Şili’de, Lübnan’da, Irak’ta ve dünyanın pek çok bölgesinde işçiler bu saldırılara karşı büyük grev ve protesto gösterileri yapıyorlar, hükümetlere geri adım attırıyorlar. Bizler de dünya işçilerinin bu mücadelelerinden örnek almalı birlik olmalıyız.
Asgari Ücret Vergi Dışı Bırakılsın!
Krizin Faturası Patronlara!
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...