Buradasınız
Aynıyız, Aynı Saftayız
Mersin Üniversitesi’nden bir öğrenci

Her yerde olduğu gibi bizim buralarda da belediye seçimleri için adaylar çalışmalar yaptılar. Vaatlerini sıraladılar ve oy istediler. Buradaki adaylar da vaatlerini sıralıyorken onları dinledim ama çok farklı bir yerde.
Çalıştığım restoranda Mersin’in mobilyacılık sektöründe en zengin patronları için rezervasyon yapılmıştı. Bu grup yirmi üç kişi olacaktı. Düzenlemelerimizi yaptık. Herkes geldi. Patronlar kendi sektörlerindeki sorunlardan ya da avantajlarından bahsediyorlardı. Derken grubun en başı buradaki belediye başkan adaylarından birini aradı. Başkan adayı restorana geldi, gelir gelmez de ilk iş bir konuşma yaptı. Yapacaklarından ve planlarından bahsetti. Konu Suriyeli göçmenlere geldiğinde ise “göçmenler yakında ülkelerine geri dönecekler” dedi. Bunu duyan masadaki patronlar sanki iğne batmışçasına yerlerinden zıpladılar ve grubun sözcüsü sandığım kişi, “nasıl olur başkanım? Suriyeliler gidemez. Eğer Suriyeliler giderse bizler ne yapacağız? Yerli işçiyi bu fiyatlarda çalıştırmak mümkün değil. Kâr oranlarında düşme yaşanırsa bunları telafi edecek krediler de verilmiyor artık. Biz üretimimizin yüzde 95’ini Suriyeliler sayesinde yapıyoruz. Böyle bir şey istemeyiz” diyerek ayaklandı.
Göçmen işçileri düşük ücretlerle sömüren patronlar bunu yaparken bir yandan da yerli işçileri göçmenlere düşman ediyorlar. Hem daha çok kâr etmek için göçmen işçilere düşük ücretlerle çalışmayı dayatıyorlar hem de göçmen işçileri bahane ederek yerli işçilere “onlar çalışıyor, neden siz çalışmıyorsunuz?” diyorlar. İşçileri birbirlerine düşürüyorlar.
Biz işçiler olarak şunu anlamak zorundayız: Biz işçilerin dili, dini, ırkı ya da vatanı bizi birbirimizden ayırmamalı. Biz bazı ülkelerde şeker üretiriz, bazısında araba. Bazısında kömür çıkarırız, bazısında petrol. Biz eğer inşaat ustasıysak dünyada nereye varsak yükselir elimizde semalara değen binalar. Dilimiz önemli değildir. Irkımız ya da vatanımız önemli olmaz. Patron en ucuza kimi sömürürse ona iş verir.
Bizler hangi ırk, dil, dinden olursak olalım ancak el ele verirsek ürettiklerimize sahip çıkabiliriz. Bizler birlik olursak çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakabiliriz. Bugünün ödevi birlik olmak ve her yerde örgütlenmektir. Eğer bugün birleşemezsek yarın patronlar aynı oyunlarla bu kez de çocuklarımızı sömürecektir. Birlikteysek güçlüyüz, bunu unutmayalım.
- Genç Bir Göçmen, Eziklik Duygusu ve Yitirilen Vicdanlar!
- Göçmen Kıyımı Bu Kez de Teksas’ta Yaşandı
- Kapitalizmde Güvenli Liman Yoktur!
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- İki Yıl Önce Bugün ve Kapitalizmin Fotoğrafı
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Umut Yolculuğu
- Hindistanlı Göçmen İşçilerin Eve Dönüş Mücadelesi
- Yunanistan’da ve Almanya’da Mültecilerle Dayanışma Eylemleri
- Bu Sistem Acı Üretiyor!
- Önyargı ve Suriyeliler Meselesi
- Fakir Baykurt’un Gece Vardiyası; Türk, Alman ve Suriyeli İşçiler
Son Eklenenler
- Onlar komşumuz, iş arkadaşımız. Aynı mahallede, aynı sokakta yaşıyoruz; aynı işyerlerinde çalışıyoruz. Ama kim olduklarının, adlarının, geçmişlerinin bir önemi yok. Onlar mülteci, onlar göçmen… Türkiye’de Suriyeliler, Afganlar”, Amerika’da “...
- Son dönemde dünya genelinde internet ve sosyal medyada yoğun rağbet gören bir teori var, karınca teorisi. Bu teorinin ne kadar bilimsel olduğu tartışmalıdır ama anlatı siyasal ve toplumsal alanla kesiştiği için ilgi görmektedir. Anlatı şöyle: “Gidin...
- En yakın akrabalardan işyerlerimizdeki işçi arkadaşlarımıza dek çevremizdeki insanların sözlerine kulak verdiğimizde, deryada yaşayıp deryadan bihaber olduklarını anlarız. Sıcağı sıcağına canlarını yakan ekmek fiyatının iki katına çıkmasını bile...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, işverenden ücretlerinin iyileştirilmesini talep etmiş fakat işveren bu talebi geri çevirerek...
- İstanbul Tuzla’da faaliyet gösteren ETF Tekstil fabrikasının patronu fabrikayı kapatacağını duyurup ilk etapta 30 işçiyi işten atmış işçilere ihbar tazminatını ödemeyeceğini, kıdem tazminatının ise yüzde 70’ini ödeyeceğini duyurmuştu. İşçiler işten...
- Türkiye’de neredeyse yüzde 200’e varan enflasyon ücretleri her geçen gün eritirken işçilerin tepkisi de giderek artıyor. Her gün bir fabrikada, şantiyede, lojistik deposunda işçilerin mücadelesi başlıyor.
- Çalıştığım işyerinde arkadaşım Erman abi, televizyon kanallarının popüler yarışması MasterChef’de yapılan bir yemeği çok beğenmiş, çay molasında ballandıra ballandıra anlatıyordu. 350 gram dana bonfile, dana füme, 300 gram kestane mantarı, tereyağı...
- “Bir zaman makinesi olsa ve mesela üç yüz yıl öncesine gidebilsek bugünün dünyasından çok farklı bir dünya ile karşılaşırdık.” Böyle başlıyordu İşçi Dayanışması’nın bir önceki sayısında Emekçi Kadın köşemiz. Gelin geçmişe yolculuğumuzu sürdürelim....
- Eşe dosta selam. İnandığım doğruların adamı oldum, böyle yaşadım karınca kararınca. Bu doğruların savaşını daha çok sanatımda yapmaya çalıştım. Kursağıma hakkım olmayan bir tek kuruş dahi girmemiştir.” Böyle diyordu işçi sınıfının yazarlarından...
- Düzce’de bulunan Standart Profil fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi işçiler, artan enflasyon karşısında aldıkları ücretin her geçen gün erimesi sebebiyle, ücretlerinin iyileştirilmesini talep ettiler. Ancak Standart Profil yönetimi işçilerin bu...
- 1980’lerde İngiltere’de kadın bir başbakan iktidardaydı, adı da Margaret Thatcher’dı. Bu kadın başbakan emekten, işçiden, toplumdan yana ne varsa ona düşmandı. İngiltere’deki işçiler ona “süt hırsızı” derlerdi. Çünkü daha henüz Eğitim ve Bilim...
- Bir yere baktığımızda gördüklerimize bir daha dönüp bakarsanız mutlaka dikkatinizi çeken bir şey vardır. Ben de bir yere baktım ve dikkatimi bir manzara çekti. Bu manzaranın iki ayrı hikâyesi var. Burası benim ikamet ettiğim mahalledir. Kocaman olan...
- İnsanlık tarihi yüz binlerce yıl öncesine uzanıyor. Bu tarih içinde kısacık bir zaman dilimine yayılan ve birkaç yüzyıllık ömrü olan kapitalist sömürü düzeni, insanlık tarihinin en kanlı dönemini temsil ediyor. Yaşanan iki dünya savaşı, bugün içinde...