Buradasınız
Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
İstanbul’dan bir metal işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Geçtiğimiz günlerde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, tatil yapamayan işçi ve emekçilere kameraların önünde pişkince sırıtarak şöyle bir tavsiyede bulundu: “Kışın fiyatların en uygun olduğu dönem. Şu anda siz Türk turist olarak gezmek istiyorsanız, benim size tavsiye edeceğim, zaten bütçe ve kriter açısından baktığınız zaman kışın gezmenizi tavsiye ederim.” İnsan sormadan edemiyor, peki neden biz işçiler bütün bir yıl gece gündüz demeden çalıştığımız halde yazın tatil yapamıyoruz?
Denizleriyle, tarihi zenginliğiyle ve doğal güzellikleriyle gezilip görülmesi gereken çok güzel bir coğrafyada yaşıyoruz. Ne yazık ki bu ülkede yaşayan emekçiler olarak bulunduğumuz şehrin dışına bile çıkamaz olduk. Tatil yapmak, gezmek, yaşadığı ülkenin tarihini öğrenmek herkesin hakkı olmalı. Ama asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı, yoksulluk sınırının 24 bin lirayı bulduğu bu koşullarda biz işçiler bırakalım tatil yapmayı gıda, barınma, eğitim, sağlık gibi en temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamaz hale geldik. Hayat biz işçiler için içinden çıkılmaz bir cendereye dönüşmüş durumda.
Elbette işçilerin bu durumu kendisi aynı zamanda çok sayıda turizm işletmesinin de sahibi bir patron olan Turizm Bakanının umurunda değildir. Hatta o kadar ki patron bakanımız geçmiş karşımıza utanmadan “kışın tatile çıkın” diyebiliyor. Kaçımız tatile gidebiliyor? Geçim sıkıntısının daha da arttığı kış aylarında kaçımız tatile gidebilir? Hadi gittik diyelim. Kışın tatile çıkıp da otel odasının camından dışarıya mı bakalım? Karşısına geçip denizi, havuzu mu izleyelim? Yeryüzünde insan emeği ile var olan her şeyi üreten biz işçiler olduğumuz halde niye yazın güzel bir yerde keyifli bir tatil yapamıyoruz? Tüm yıl boyunca pestilimiz çıkana kadar çalışıyoruz, çok değil yapabileceğimiz bir haftalık deniz tatilini bile bize fazla görüyorlar. Yazın sıcağında denize girip serinlemek, hem ruhumuzu hem de bedenimizi dinlendirmek işçilerin hakkı değil midir?
Kış tatili deyince akla ilk kayak merkezleri geliyor. Elbette Bakan bunu kast etmiyor. Çünkü biz işçilerin kayak merkezlerine gidemeyeceğini gayet iyi biliyor. Kışın deniz sezonunun kapandığı bir dönemde bizimle alay edercesine “hem deniz de görmedik demezsiniz” demiş oluyor aslında. Egemenler işçilerin sömürüsü üzerinden kazandıklarıyla, yaz-kış demeden canları ne zaman isterse tatil yapabiliyorlar. Üstelik sadece ülke içinde tatil yapmakla kalmıyor, dünyayı gezebiliyorlar. İhtişam, açgözlülük ve arsızlıkta sınır tanımıyorlar. Özel yatlarda, lüks otellerde en konforlu biçimde tatillerini yapıp, ürettiğimiz zenginliğin sefasını sürüyorlar ama sıra biz işçilere gelince deniz kenarında tatil yapmayı bile bize hak görmüyorlar.
Onların bu pişkinlikleri ve rahatlıkları işçi sınıfının örgütsüz olmasından kaynaklanıyor. Biz işçi ve emekçiler ancak birlik olursak bizi bu koşullarda yaşamaya mahkûm edenlerden hesap sorabiliriz. Birlik olursak bu kadar rahat konuşup aklımızla alay edemezler. Birlik olursak en insani hakkımız olan dinlenme ve tatil hakkımız dâhil tüm haklarımızı alacak güce kavuşuruz. Bu nedenle UİD-DER’in “Yoksulluk Çığ Gibi Büyüyor, Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!” kampanyasını canı gönülden destekliyorum. Ve herkesi bu kampanyanın bir parçası olmaya davet ediyorum.
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...