Buradasınız
Başkasından Çözüm Bekleme, Derman Ellerimizde!
Sancaktepe’den bir grup işçi

Bizler tekstil, petrokimya, eğitim gibi farklı sektörlerde çalışan işçileriz. Asgari ücret görüşmeleri devam ederken biz de işyerlerimizde işçi arkadaşlarımızla bu konuyu konuşuyoruz. Farklı sektörlerde çalışmamıza rağmen hemen tüm arkadaşlarımız aynı kaygıları, düşünceleri dile getiriyorlar. Herkesin ortak sorunu, geçinememek! Bir arkadaşımızın komşusu şöyle demiş mesela: “Torunuma ben bakıyorum. Oğlum ve gelinim asgari ücretin biraz üzerinde maaş alıyor, yemeklerini ben yapıyorum ama yine de geçinmekte zorlanıyorlar. Asgari ücret 30-40 bin lira olsa yetmez.” Asgari ücret alan da biraz üzerinde alan da sendikalı olan da geçinemiyor. İşçi arkadaşlarımız asgari ücrete ne kadar zam yapılırsa yapılsın enflasyon artışı ve zamlar devam ettiği sürece alım gücünün düşeceğinin farkında. Cumhurbaşkanı yardımcısının dillendirdiği yüzde 50 oranının dertlerine derman olmayacağını düşünüyorlar. Sohbetlerimizde herkesin Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın asgari ücret görüşmelerine açlık sınırından başlamasına öfkeli olduğunu görüyoruz. Her ay açlık ve yoksulluk sınırını bizzat açıklayan bir konfederasyonun başkanı nasıl olur da bunu yapar? Demek ki Türk-İş yöneticileri işçiden yana değil, patrondan yana…
Asgari ücret görüşmelerini tüm işçi arkadaşlarımız takip ediyor çünkü yapılacak zam aldığımız ücret ne olursa olsun hepimiz için emsal oluşturacak. Ama fark ettik ki televizyon programlarında, haberlerde söylenenler ne ise arkadaşlarımızın düşünceleri onun üzerinden şekilleniyor. Mesela enflasyonun artmasının nedeninin asgari ücret artışı olduğuna inanmış işçi arkadaşlarımız var. Televizyon programlarında asgari ücret artışından sonra işten çıkarmalar olacağını duyup farkında bile olmadan düşük zamma razı edilmiş arkadaşlarımız da var. Bazı arkadaşlarımız da Erdoğan’ın devreye gireceğini ve zam oranını belirlenenin üzerine çıkaracağını düşünüyorlar. Bunun için aynı zamanda yerel seçimlere güveniyorlar. Önümüz seçim olduğu için iktidarın işçilerin memnun olmadığı düşük bir ücrete rıza göstermeyeceğine inanıyorlar. Diyelim ki öyle… Diyelim ki gerçekten de yerel seçimleri hesaba katan iktidar 3-5 puan daha ekledi asgari ücret zammına. Ne değişecek hayatımızda? İyice dibi bulan alım gücümüz yerine gelecek mi mesela? Ya da seçimlerden sonra ne olacak? Bir dahaki seçim zamanına kadar ücretimiz ne kadar eriyecek, biliyor muyuz? Üstelik Erdoğan asgari ücret zammının yılda bir kere yapılacağını söyledi. Bunun anlamı açık değil mi? İlk yapıldığında iyiymiş gibi görünen ücret artışı kısa sürede eriyecek ve bunun telafisi de olmayacak.
Çok açık ki seçim dönemlerine ya da kişilere bel bağlayarak alım gücümüzü arttıramayız. Bunlar gelip geçicidir. Kalıcı olan işçilerin örgütlülüğü, kararlılığı ve mücadelesidir. Biz örgütlü ve kararlı olursak kim iktidara gelirse gelsin taleplerimizi kabul ettiririz. Pek çok işçi arkadaşımız “ben tek başıma ne yapabilirim ki!” diye düşünüyor. Koca bir sınıf olduğumuzu, ailelerimizle birlikte toplumun çoğunluğunu oluşturduğumuzu bilelim. Yani yalnız değiliz ama gerçek şu ki örgütsüzüz. İşçi örgütlerinde, sendikalarda örgütlenmediğimiz ve sendikalarımızı harekete geçiremediğimiz sürece ne ücretlerimizde istediğimiz oranda iyileştirme sağlayabiliriz ne de başka sorunlarımızı çözebiliriz. Bu bize zor görünebilir ama tek gerçek çözüm yolu budur. Biz UİD-DER’li işçiler olarak bulunduğumuz her yerde arkadaşlarımıza bu gerçekleri anlatıyoruz. “Başkasından çözüm bekleme, derman ellerimizde!” diyoruz.
Hem İşçilerin Onayını Alacak Hem de…
- Cambaza Bak Cambaza, İşçiler Yemiyor, Yutmuyor Artık
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Asgari Ücret Bir Kez Daha Sefalet Ücreti Oldu
- DİSK’ten Çalışma Bakanlığı Önünde Asgari Ücret Eylemi
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- “Beklenen Enflasyon Oranı” Oyunu
- Asgari Ücret Hep Siyah Duman!
- 2024 Yılı İçin Asgari Ücret Açıklandı: Biz Bu Tiyatroyu Çok İzledik!
- Başkasından Çözüm Bekleme, Derman Ellerimizde!
- Hem İşçilerin Onayını Alacak Hem de…
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- Yeni Asgari Ücret Eski Tiyatro
- Asgari Ücret: Refahtan Pay Değil Derinleşen Yoksulluk!
- DİSK’ten Açıklama: Asgari Ücret Değil Toplu Sözleşme!
- Asgari Ücret, Sefalet Ücreti
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Dolan Kimin, Boşalan Kimin Küfesidir?
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...