Buradasınız
Hem İşçilerin Onayını Alacak Hem de…
Ankara’dan bir iş güvenliği uzmanı

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde asgari ücretle ilgili şöyle bir açıklama yapmıştı: “İşçilerimizin onayını alacak, işverenlerimizi de yormayacak ve istihdama zarar vermeyecek bir ücret seviyesi hedefiyle bu süreç yönetilecek.” Bu sözler kafama takıldı ve aklıma şu soru geldi: Hem işçilerin onayını alacak hem de işverenleri yormayacak ve memnun edecek bir asgari ücret mümkün mü?
Türk-İş’in 2023 Kasım ayı için açıkladığı açlık sınırı 14 bin 25 lira, yoksulluk sınırı 45 bin 686 lira. Şu an asgari ücret 11 bin 402 lira, yani açlık sınırının altında. Bugün bir emekçinin bu ücretle geçinebilmesi, ihtiyaçlarını karşılayabilmesi mümkün değil. Ama patronlar bunu bile fazla buluyor. Bazı iş görüşmelerinde “asgari ücretin altında vermiyoruz” diye özellikle belirttiklerini duyuyorum. Demek ki asgari ücretin altında bir ücretle işçi çalıştıran patronlar var. Aldığımız sefalet ücreti bile patronlara çok geliyorsa bizim onayımızı alacak bir ücret nasıl olacak da patronları “memnun edecek”?
Peki mesela, yoksulluk sınırı altında bir ücret işçi için memnuniyet verici olabilir mi? Yapılacak zammı yüksek bulup sevinecek işçi bile zammı aldığı andan itibaren yoksullukla, geçim derdiyle, borçlarla boğuşmaya devam edip canından bezmeyecek mi?
Asgari ücret tespit komisyonu; işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşuyor. “İşçi temsilcisi” konumunda olan Türk-İş gerçekten de bizleri temsil ediyor mu? Tepesinde sermaye sınıfının hizmetine girmiş, bürokrat sendikacıların oturduğu bir konfederasyon işçileri temsil edemez, bizim çıkarlarımızı savunamaz. İktidarın payandası haline gelmiş bu sendikacıların, işçileri mücadeleden geri tutmaktan ve pasifize etmekten başka bir rolleri olamaz. İşçi sınıfına nasıl ihanet ettiklerini, sefalet ücretine mahkûm edilmelerine göz yumduklarını önceki asgari ücret görüşmelerinde defalarca gördük.
Kapitalist sömürü düzeninde patronlar ve işçiler olmak üzere iki temel sınıf, iki karşıt sınıf vardır. Patronlar sınıfı ezen, sömüren sınıftır. İşçi sınıfı ise ezilen, sömürülen sınıf. Bu iki sınıfın çıkarları asla uzlaşmaz, aynı olmaz. Siyasi iktidar da sermaye sınıfının iktidarıdır, ezenlerin, sömürenlerin temsilcisidir. Komisyonda işçiler adına oturanlar sermayenin işbirlikçileri haline gelmişlerdir. O yüzden işçilerin geçinebileceği bir asgari ücreti belirlemelerini bekleyemeyiz. Geçmiş örneklerden de bildiğimiz gibi eğer işçiler asgari ücretin belirlenmesinde etkin rol oynamazsa yine patronları yormayacak ve tabii bizi de memnun etmeyecek bir asgari ücret belirlenecek. Asgari ücret işçi kurullarıyla belirlenmediği müddetçe işçilerin onayı alınmış olmayacak.
Erdoğan konuşmasında “istihdama zarar vermeyecek bir asgari ücret” belirlenmesinden de söz etti. Sanki patronların işçilere asgari ücret verecek parası yok ve ücretler artarsa işçi çıkartmak zorunda kalacaklar! Patronların sıklıkla başvurduğu bu söyleme siyasi iktidar sözcüleri de başvuruyor. Enflasyon ve işsizliğin sorumluluğunu işçilerin sırtına yükleyip “ücretler artarsa işsizlik de artar” algısını besleyip büyütüyorlar. Ucuz işçiliği meşru ve hatta zorunlu gösteriyorlar. Oysa ücretlerin artması sadece patronların kârını azaltır. Egemenler de kârlarının düşmesini istemediğinden bu şekilde algı operasyonuna, yalanlara başvuruyorlar. Bu yalanlara inanan işçiler, işsizliğin artacağı korkusuyla asgari ücrete büyük bir zam gelmesini istemeyecek duruma gelebiliyorlar.
Kardeşler, dert bizde derman ellerimizdedir! Ne patronlardan ve iktidardakilerden ne de bürokrat sendikacılardan medet umabiliriz. Biz ne zaman bir araya gelip grevler, mitingler örgütler, yumruğumuzu masaya vurursak o zaman patronlar sınıfını dize getiririz.
- Cambaza Bak Cambaza, İşçiler Yemiyor, Yutmuyor Artık
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Asgari Ücret Bir Kez Daha Sefalet Ücreti Oldu
- DİSK’ten Çalışma Bakanlığı Önünde Asgari Ücret Eylemi
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- “Beklenen Enflasyon Oranı” Oyunu
- Asgari Ücret Hep Siyah Duman!
- 2024 Yılı İçin Asgari Ücret Açıklandı: Biz Bu Tiyatroyu Çok İzledik!
- Başkasından Çözüm Bekleme, Derman Ellerimizde!
- Hem İşçilerin Onayını Alacak Hem de…
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- Yeni Asgari Ücret Eski Tiyatro
- Asgari Ücret: Refahtan Pay Değil Derinleşen Yoksulluk!
- DİSK’ten Açıklama: Asgari Ücret Değil Toplu Sözleşme!
- Asgari Ücret, Sefalet Ücreti
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Dolan Kimin, Boşalan Kimin Küfesidir?
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...