Buradasınız
“Beynimizi Kim Yıkamalı?”
İzmir’den emekli bir işçi

Son aylarda İşçi Dayanışması gazetemizi düzenli olarak verdiğim bir eğitim işçisi kardeşimiz Whatsapp durumda hakları için mücadele eden Migros işçilerini paylaşmıştı. Ben de “işçilerin mücadelelerini takip etmen ne güzel” diye yazdım. Arkadaşım mesajıma gülücük emojisiyle yanıt vererek “bu gazeteler beynimi yıkamaya başladı galiba” diye cevap yazdı. Aynı arkadaşıma geçen ay UİD-DER web sitesinde çıkan yazıları göndermiştim. Yazıları okuduktan sonra “yazıyı okudum. Çok bilgilendiriciydi. Derneğin amacını daha iyi anladım. Okumuş kesimin neden işçiden sayıldığını anlamamıştım” demişti.
Mücadele örgütümüz UİD-DER ile yolumuz kesiştiğinde, İşçi Dayanışması gazetemizi okumaya başlarız. İşçi Dayanışması’nı elimize ilk kez aldığımızda belki sadece başlıklarına göz gezdirdikten sonra kenara bırakır beynimizi esir alan berbat dizileri izlemeye devam ederiz. Bu berbat diziler ve aynı içerikte olan filmler, şarkılar düzenin devamı için uyuşturucu, pasifleştirici ve uyutucu görevini yerine getirir. Ama bir yandan da kenara koyduğumuz İşçi Dayanışması’nı bize ulaştıran işçi kardeşimizin “örgütlü olmalıyız” sözleri zihnimizden geçer. Bu sözlerin anlamını düşünürken burjuvazinin beynimizde paslı bir vida gibi her gün bir tık daha sıktığı “beyninizi yıkıyorlar” sözleri borazan gibi beynimizi zonklatır.
İşçilerin gözlerine çekilen görünmez bağlardan kurtulması burjuvaziyi ölümüne korkutur. Burjuvazi tüm araçlarıyla mücadele içinde yerini alan işçilere saldırır, “onların beyinleri yıkanmış” diye avazı çıktığı kadar bağırır. Burjuvazi gerçeği tersyüz ederek örgütsüz işçilerin örgütlü mücadeleden uzak durmaları için açıkça yalan söyler. Örgütsüz işçilerin kafalarını karıştırarak, onların kafalarında milliyet, din, ırk, vasıflı vasıfsız, eğitimli eğitimsiz, kadrolu kadrosuz, memur işçi gibi sayısız ayrımlar oluşturarak işçileri birbirlerine karşı düşman etmeye çalışır.
İşçi Dayanışması gazetemizi ilk kez verdiğimiz işçi kardeşlerimiz dile getirmeseler de zihinlerinden geçenlerin yüzlerine yansıdığını fark etmişizdir. “Canım gazete işte” der gibi bakarlar yüzümüze. Çoğunluğu pek de iyi bir eğitim almamış olan bu işçi kardeşlerimiz “adam sen de, gazete filan okuyacağım da ne olacak” derler, İşçi Dayanışması gazetemizi düzenli alıp okumalarını istediğimizde. Görece eğitimli olanların ise ister kamu sektöründe ister özel sektörde çalışsınlar, “ben yıllarca dirsek çürüttüm. Okulda her şeyi öğrendim, bu gazeteyi okumama gerek yok” dediklerine çokça tanık olmuşuzdur. Kimi işçi kardeşimizin “ben zaten biliyorum” sözlerini de çoğumuz duymuşuzdur.
Her birimiz örgütlü mücadele içinde yerimizi almadan önce kendi fikrimizmiş gibi sömürücü düzenin beynimize işlediklerini birbirimize karşı canhıraş savunmuşuzdur. Sömürücü düzenin efendileri örgütsüz işçilere “sen kendini düşün”, “kendini kurtarmaya bak” propagandasını yaparlar. Örgütlü mücadelenin “boş” olduğunu öyle sinsi yöntemlerle kafamıza sokarlar ki anlayamayız. Örgütsüz ve sınıf bilincine sahip olmayan her işçiyi bu yalanlara inandırırlar.
Bir zamanlar kendimiz de örgütsüz olduğumuzda bize örgütlü olmanın önemini anlatanlara benzer tepkiler vermişizdir. Bize ısrarla, sabırla ve azimle verilen emekler neticesinde örgütlü mücadelede yerimizi almışızdır. Kendimize ve sınıfımıza olan bakışımızın nasıl değiştiğini hiç hatırdan çıkarmayız. Düne değin kendimizi tek, yalnız, güçsüz hissederken artık kendimize ve sınıf kardeşlerimize güvenimizin gelişmeye başladığının ayırdına varmışızdır. Örgütlü mücadelenin içinde ilerledikçe düne dek bakıp görmediğimiz veya görüp geçip gittiğimiz haksızlıklara karşı sınıfsal tepki vermeye başlarız. Sömürücü düzenin beynimize doldurduğu çöp yığınını atıp temizlemenin tek bir çözümü var: Örgütlü mücadele içerisinde kendi yayınlarımızı düzenli olarak alıp okumak ve okuduklarımızı bir araya gelerek konuşup tartışmak. UİD-DER ve İşçi Dayanışması gazetemiz sınıfımızın geleneğini geleceğe taşıyan bir birikime sahiptir. Bizler de bu çok değerli ve çok kıymetli geleneği yarınlara taşımak için mücadelemize dört elle sarılmalıyız.
Esir
- İşçi Dayanışması Kaynağından Çağlayarak Büyüyor
- İşçi Dayanışması Bültenini Birlikte Okuyoruz
- Hepsi Seninle İlgili!
- “Bu Gazete Hayat Kurtarır, Zihin Açar, Bilinç Geliştirir!”
- Gıda Siyasetin Dışında mı?
- İşçi Dayanışması’yla Geçmişimizi Öğreniyor, Geleceğimizi Örmeye Devam Ediyoruz
- “Beynimizi Kim Yıkamalı?”
- “Anne Bak, Köfte Yazıyor”
- Yeter Demenin Vakti Geldi!
- İşçi Dayanışması’nın Kıymetini Bilelim
- İşçi Dayanışması, Emekçi Kadınların Pusulası
- İşçi Dayanışması'nın 151. Sayısı Çıktı!
- İşçi Dayanışması Gözlerimdeki Bağı Açtı
- İşçi Sınıfının Rehberi 150. Sayısında Yol Göstermeye Devam Ediyor
- İşçiden İşçiye, İşçi Dayanışması!
- Kutup Yıldızımız İşçi Dayanışmamız!
- 150. Sayısıyla İşçilere Temiz Bir Nefestir İşçi Dayanışması
- İşçi Dayanışması İşçi Sınıfının Hafızası
- Gençlerin Gazetemize Mesajları
- Sınıf Bilinci Oluşturma ve Koruma Kalkanı
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...