Buradasınız
Binlerce İşçi İstanbul’da Buluştu: Artık Yeter, Geçinmek İstiyoruz!

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in çağrısıyla 12 Aralıkta İstanbul Kartal Meydanında binlerce işçi bir araya geldi. Birleşik Metal-İş, Genel-İş, Lastik-İş, Emekli-Sen, Dev-Turizm, Dev-Sağlık-İş, Enerji-Sen, Gıda-İş, DİSK Basın-İş, Sine-Sen, Nakliyat-İş, Sosyal-İş, Birleşik Tarım Orman İşçileri Sendikası, Dev Yapı-İş, Limter-İş sendikalarının yanı sıra, EYT’liler de alandaydı. Demokratik kitle örgütleri, emekten yana partiler, işçilerin mücadele örgütü UİD-DER de mitingde yerini aldı. Hayat pahalılığı ve liranın değer kaybıyla birlikte alım gücü düşen binlerce işçi “artık yeter, geçinmek istiyoruz” diye haykırdı. Miting, işçi ve emekçilerin rejimin ve sermaye sınıfının saldırılarına karşı öfkesinin açığa çıkmasına vesile oldu.
“MESS’i Ezeceğiz” ve “Bıçak Kemikte” dövizleri taşıyan Birleşik-Metal-İş Kocaeli, Gebze ve Bursa şubeleri mitinge kitlesel katılım gerçekleştirdi. İşçiler “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Hükümet İstifa”, “Patronların Kölesi Olmayacağız”, “Dünya Yerinden Oynar, İşçiler Birlik Olsa”, “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” sloganlarını attılar.
İlkay Akkaya’nın söylediği şarkılarla başlayan mitingde DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu bir konuşma yaptı. “Biz pahalılık diyoruz, zamlar diyoruz, geçinemiyoruz diyoruz, enflasyon diyoruz, TÜİK diyor ki enflasyon sadece %21. Biz işsizlik diyoruz, çocuklarımız işsiz diyoruz, onlar diyorlar ki işsizlik azaldı bu ülkede. Biz geçinemiyoruz diyoruz, onlar ekonomi şahlanıyor diyorlar” diyen Çerkezoğlu, “şimdi bu meydan cevap versin” diyerek “enflasyonun yüzde 21 olduğuna inanan var mı?” sorusunu yöneltti. Meydandan güçlü bir “hayır” cevabı gelmesinin ardından Çerkezoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
“İşsizliğin azaldığını, çoluğunun çocuğunun iş bulabildiğini gören var mı? Emekliye müjde diyorlar, düne göre daha iyi geçinebilen bir emekli kardeşim var mı? Ekonomi şahlanıyor diyorlar ya, kendi ekonomisi şahlanan var mı? Göz göre göre yalan söylüyorlar. Yalan söyleyince, gerçekleri söylemeyince gerçekler yok olacak sanıyorlar. Ama ‘yok’ deyince yok olmuyor. İşte gerçekler bu meydanda. İşte hakikatin meydanı burası. EYT’li kardeşlerime soruyorum. Emeklilik hakkınızı alabildiniz mi? İşçilere müjdeler verdiler, kadro dediler. Hâlâ daha belediyelerde şirketlerde çalışmak zorunda kalan ve bugün de bu meydanı dolduran belediye işçisi kardeşlerime soruyorum. Kadro alabildiniz mi? Yıllardır MESS’in dayatmalarına karşı dimdik ayakta duran, şimdi de yeni bir mücadeleye hazırlanan metal işçisi kardeşlerime soruyorum. 1 Ocaktan itibaren yeni bir toplu sözleşme sürecine giren ve fabrikalarından taşeronu çıkartan lastik işçisi kardeşlerime soruyorum. Tekstil işçisi, sanayi işçisi kardeşlerime soruyorum. İhracat şahlandı, ekonomi büyüdü ya. Siz bu büyümeden payınızı alabildiniz mi? Yedi gün 24 saat çalışan, hizmet üreten ve pandemide de virüsle, ölümle burun buruna çalışmak zorunda kalan sağlık emekçilerine soruyorum. ‘Hakkınız ödenmez’ dediler, hakkınızı ödediler mi? İnşaat işçileri, enerji işçileri, büro işçileri, ticaret işçileri, bütün iş kollarındaki işçi kardeşlerim; düne göre daha iyi koşullarda çalışıyor muyuz?” Sorduğu her sorunun ardından meydandan haykıran binlerce işçi “hayır” cevabını verdi.
İşçi sınıfının aklıyla dalga geçmeyin
Çerkezoğlu zaten geçinemeyen emekçilerin döviz kuru artışı karşısında her gün daha fazla yoksullaştığını söyledi. Siyasi iktidarın “dövizden size ne? Dolarla mı maaş alıyorsunuz?” dediğini belirten Çerkezoğlu “Buradan sesleniyoruz; işçi sınıfının aklıyla dalga geçmeyin. Emekçilerin, işçi sınıfının emeğiyle dalga geçmeyin. Biz sizin gibi para sayma makinelerinde dolar saymıyoruz. Biz sizin dolar garantili ödemelerle ihaleleri verdiğiniz üç beş müteahhitten biri değiliz. Ama onlar zenginleştikçe, dolar döviz kuru arttıkça biz her gün daha fazla yoksullaşıyoruz. Alım gücümüz daha fazla düşüyor” dedi.
Avrupa ülkeleri arasında en fazla sayıda asgari ücretlinin Türkiye’de olduğunu söyleyen Çerkezoğlu buna karşılık asgari ücretin bugün Çin’den bile düşük olduğunu hatırlattı. Çerkezoğlu şunları söyledi: “Kartal meydanından hep birlikte söyleyelim. Emeğin kölelikten kurtuluş savaşını bugün buradan başlatıyoruz. Yeni bir başlangıç yapıyoruz. Bu mitingleri DİSK, Diyarbakır’dan Adana’ya, Samsun’dan İzmir’e kadar gerçekleştirmeye devam edecektir.” Miting, “Gün Gelecek, Devran Dönecek, AKP Halka Hesap Verecek” ve “Zafer Direnen Emekçinin Olacak” sloganlarıyla sona erdi.
UİD-DER: Rejimin ve Sermayenin Saldırılarına Karşı Emek Cephesini Büyütelim!
Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği UİD-DER coşkulu ve kitlesel katılımıyla alanda yerini aldı. UİD-DER kortejinde “Rejimin ve Sermayenin Saldırılarına Karşı Emek Cephesini Büyütelim” ile Krizin Faturası Patronlara-Dört Kişilik Ailenin İhtiyacına Göre Asgari Ücret” pankartları taşındı.
Gençler, emekçi kadınlar, her sektörden sendikalı sendikasız işçiler UİD-DER kortejinde yer alarak mücadeleyi büyüttüler. UİD-DER toplanma alanında kendi programını gerçekleştirdi. İşçi sınıfının mücadele şarkıları söylendi, sloganlar atıldı, konuşmalar yapıldı. Yapılan konuşmalarda Türkiye ekonomisinin hızla uçurumdan yuvarlandığı, liranın değer kaybıyla birlikte pazarda, markette fiyatların saat başı zamlandığı vurgulandı. Emekçiler her geçen gün yoksullaşırken sermaye sınıfı ve siyasi iktidarın 3500-4000 liradan söz ederek bu rakamı “büyük para” diye yutturmaya çalıştığı söylenerek, iktidarın ve sermaye sınıfının asgari ücrete eksi zam yapmaya hazırlandığına dikkat çekildi.
İşsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı, iş gücünün ucuzlaması ile birlikte sorunlarımızın büyüdüğü ancak çözümün yine işçi sınıfının örgütlü mücadelesi olduğu vurgusunun yapıldığı konuşmalarda, şunlar söylendi: “Kardeşler, sorunlarımız ağır, sorunlarımız büyük. Ama bir kurtarıcı gelip bizi kurtarmayacak. Dert bizde, derman ellerimizdedir. İşyerlerimizde, sendikalarımızda, işçi örgütlerimizde, alanlarda bir araya gelmezsek, sendikalarımızı güçlü mücadele örgütlerimiz haline getirmezsek, işçiler, emekçi kadınlar, gençler olarak daha fazla sorumluluk almazsak, pasifçe beklersek toplumsal sorunlarımız çözülemez. Giderek daha fazla büyüyen sorunlar karşısında yapmamız gereken bu gidişata ‘dur’ demek için harekete geçmektir! İşçiler olarak birlik olmak zorundayız. İşçi sınıfımızın örgütlü bir güç olarak siyaset sahnesine çıkması için çaba göstermek zorundayız. Tıpkı bugünkü gibi alanlara çıkmalı, sesimizi çıkartmalı, öfkemizi ve hoşnutsuzluğumuzu örgütlü bir güce dönüştürmeliyiz. İşçi sınıfının örgütlü saflarını doldurmalı, birlik ve dayanışmamızı güçlendirmeliyiz! Tüm işçi sendikaları ve tüm işçi örgütleri aynı safta birleşmek zorundadır. İşte o zaman, emek cephesi olarak rejimin ve sermayenin saldırılarına güçlü bir şekilde Hayır deriz!”
UİD-DER kortejinde “Çaresiz Değil Milyonlarız”, “Yumruk, Yumruk-Sermayeye Yumruk”, “Krize Karşı Sınıf Cephesi”, “Birleşen İşçiler Boyun Eğmez”, “İşçiyiz, Kadınız, Boyun Eğmiyoruz”, "Kapitalist Sistemi Yıkacağız, Sınıfsız Bir Dünya Kuracağız", "Dünyanın Bütün İşçileri Birleşin" sloganları atılırken, UİD-DER Müzik Topluluğunun mücadele şarkıları hep bir ağızdan söylendi.
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
- Bursa’da “Hak, Hukuk, Özgürlük” Yürüyüşü
- TTL Grevcisi Kadınlar: “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimizdik”
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...