Buradasınız
Bir Baba ve İki Çocuk: “Virüs Değil Bilinçsizlik Öldürür”
Gebze’den bir işçi ailesi

Yıllardır çeşitli fabrikalarda çalışan bir metal işçisi ve onun iki çocuğunun koronavirüs gündemine ilişkin yazdıklarıdır aşağıdaki satırlar. Çocuklardan biri ortaokul diğeri lise çağında. Tam da bu günlerde, anne ve babalar çocukları için, çocuklar da anne ve babaları için endişeleniyor. Ancak bu satırları yazan işçi ailesi diyor ki, “asıl virüs değil, sessizlik ve bilinçsizlik öldürür!”
Bir ortaokul öğrencisi:Covid-19 beni korkutmuyor ama endişelendiriyor. Çünkü son senem ve artık liseye geçeceğim. Ne yapacağım bilemiyorum. Evde kalmak çok sıkıcı, telefonla oynamak ne kadar keyif verse de, yine de bir zaman sonra sıkılıyorum. Online eğitim veriyorlar ama hiç başarılı değil. Tahtada yazanı okuyorlar, tıpkı masal anlatır gibi… Çocuklar masal anlatılınca uyurlar. Benim de uykum geliyor. Hayat eve sığmaz, aynı elbise gibi. Bavulun içine elbiselerini sıkıştırırsan elbiselerin kırışır. Bu yüzden hayatı eve sıkıştırmamalıyız
Bir lise öğrencisi:Yaptıkları çok saçma, bazı başka ülkelerde cumhurbaşkanları “siz faturaları düşünmeyin, evinizden çıkmayın, kirayı da dert etmeyin” derken bizim başkanımız, emeğiyle kazanan işçiden 10 lira yardımda bulunmasını istiyor. Sağ cebinden alıp sol cebine koyuyor ve kimse anlamıyor bunu. Söyleyecek çok şey var aslında. Bize sokağa çıkma yasağı verdiler. Ben sokağa çıkamıyorum ama annem, babam markete gittiğinde, eğer virüs kaparsa eve geldiklerinde bize de geçecek. Dünyada virüs yüzünden insanlar ölüyor. Televizyon kanalları sürekli virüs ve tehlikesinden bahsediyor. Tehlikeli deniyor, ben ve kardeşim okula gidemiyoruz. “Evde kalın”, “hayat eve sığar” diye bildirim yapılıyor. Yalnız anlamadığım şey, biz evdeyken annem ve babam halen işe gidiyor. Eğer virüs tehlikeli ise onlara neden izin verilmedi? Babam ve anneme sorduğumda öğrendim; 17 kişilik servise 16 kişi binip işe gidebiliyorlar her gün. Haberlerde yeni yeni açıklamalar yapılıyor, paketler açıklanıyor, önlemler alınıyor. Ama bu düzende işçiler için alınan hiç bir önlem yok. Patronlara bütün imkânlar sunuluyor. Şimdi soruyorum virüs mü yoksa bu düzen mi daha tehlikeli? Bence düzen daha tehlikeli. Bu düzene bir değişiklik gelecekse bu babam ve annem gibi işçilerden gelecektir.
Bir metal işçisi:Koronavirüs korkutucu bir virüs olarak tarihe ve akıllara kazındı. Herkes gibi ülkemizde ilk vaka görüldükten sonra ailecek daha da korkmaya başladık. Aslında şüphelerim vardı, ama yine de ailem ve yakın çevrem açısından daha dikkatli davranmaya özen gösteriyordum. Bu sebeple işe bile özel aracımla gitmeye başladım. Hatta annemi ziyarete bile gidemez oldum. Komşular ile toplanıp çay içip, muhabbet edemez olduk. Sanki yıllardır birbirimizin komşusu, arkadaşı, dostu değilmiş gibi davranmaya başladık. Daha sonra İşçi Dayanışması gazetesini alıp okumaya başladım. Fikrim tamamen değişti. Yani bültende yazıldığı gibi, eğer virüs tehlikeli ise sendikal haklar neden elimizden alınıyor? Biz işçilere temizlik ve hijyenden bahsediliyor. Ama zaten dünyada insanların %20’si içmeye su bulamıyor. Hem ülkemizde hem de dünyada biz işçiler açlık sınırının altında bir maaşa mahkûm edilmişiz. Yani sadece 2020’nin ilk iki ayında soğuk algınlığı gibi basit bir hastalıktan 70 bin kişi hayatını kaybediyorken, yılda 1 milyon 200 bin kişi kanserden hayatını kaybediyorken bunlara karşı neden hiçbir önlem alınmıyor? Hükümetin açıkladığı pakette neden biz işçiler için bir madde bile yer almıyor? Biz artık şöyle bakıyoruz, bu düzende insanı virüs değil, sessizlik ve bilinçsizlik öldürür!
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...