Buradasınız
Bir Stajyerin Canını Alan İş Cinayeti Düzeni Sürüyor!
Ankara’dan bir iş güvenliği uzmanı
Geçtiğimiz günlerde Ankara’da çıkan fırtınada, Merkez Ankara şantiyesinde saha içerisinde sabitlenmeyen perde kolon kalıplarının devrilmesi sonucu sahada bulunan 3 stajyer kolonların altında kaldı. Stajyerlerden birisi hayatını kaybederken diğer ikisi ağır şekilde yaralandı. Ölen stajyer Taha Öztürk, Hacettepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği 3. sınıf öğrencisiydi ve stajının ilk günüydü.
İş cinayetinin ardından İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Ankara Şubesi yaptığı açıklamada “Uyarılar hiçe sayılarak çalışmaya devam edilmesi sonucu yaşanan bu üzücü olay kaza olarak nitelendirilemez. Valilik, AFAD ve ABB tarafından günlerdir Ankara’da olağanüstü hava olaylarının yaşanacağı konusunda yapılan uyarılar, daha da ötesinde fırtına öncesi Ankara semalarını kaplayan kara bulutlar göz ardı edilmiştir. Olay yerinden aldığımız bilgilere göre bu koşullara rağmen, rüzgâr yüküne ağır şekilde maruz kalacak olan bir önceki beton dökümünde sökülen perde kolon kalıpları sahada serbest halde bırakılmış ve sahada olan meslektaşlarımızın üzerine devrilerek iki stajyerin yaralanmasına, bir meslektaşımızın ölümüne sebep olmuştur. Olay anında anemometreden alınan rüzgâr değerlerine bağlı olarak kule vinç dahi çalışmazken imalatın durdurulmaması ve sahada çalışanların olması yaşanan cinayetin birincil sebepleri arasındadır. Ankara’nın göbeğinde ve Millet Bahçesinin karşısında böylesine devasa bir şantiyede yaşanılan bu vurdumduymazlık memleketin diğer noktalarında neler yaşanabileceğini de ayrıca düşündürmektedir” ifadelerine yer vermişti.
Egemenler iş güvenliği önlemlerini maliyet olarak görür ve önlem almaktan kaçınırlar. Gözünü kâr hırsı bürümüş sermaye sınıfı, çıkarları uğruna insanların canını tehlikeye sokmaktan geri durmaz. Her geçen gün işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. İnşaatlarda ve diğer çalışma alanlarında güvenlik önlemleri alınmıyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin yayımladığı raporda 2022’nin ilk 7 ayında en az 1014 işçinin iş cinayetinde hayatını kaybettiği belirtiliyor. Tarım ve inşaat, en çok iş cinayetinin yaşandığı işkolları. İnşaat işkolunda temmuz ayında 28 işçinin, 2022’nin ilk 7 ayında ise 192 işçinin iş cinayetinde hayatını kaybettiğini açıklayan İSİG meclisi, bu sayının aslında daha fazla olduğunu çünkü yapı işlerinde çalıştığı halde ana işverenden dolayı başka işkollarına kaydedilen ölümler olduğunu belirtiyor. Bir başka deyişle, yılın ilk 7 ayında gerçekleşen iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin yüzde 19’unu inşaat/yol işçileri oluşturuyor.
Ben çok tehlikeli sınıfta yer alan bir inşaatta çalışıyorum. İşe ilk girdiğim zamanlarda bizim şantiyeden geçici görevlendirme ile başka bir yere gönderilen bir işçinin iş cinayetine kurban gittiğini öğrenmiştim. Haliyle kötü etkilenmiştim. İlerleyen zamanlarda sıklıkla iş kazaları olmaya devam etti. Çalıştığım şantiyede son iki fırtınada iş cinayetinin yaşanmaması tamamen şans eseri diyebilirim. Çünkü son ana kadar çalışma devam ettirildi ve fırtına esnasında işçiler binaların içerisine kaçmaya çalışırken kazalar yaşandı. İşçiler çatıdan uçan büyük hacimli malzemelerin altında kalmaktan son anda kurtuldular. Ben de aynı şekilde birkaç kez iş kazası geçirmekten kıl payı kurtuldum. İş sağlığı ve güvenliği şansa bırakılacak bir konu değildir. İnşaatta çalışan kim olursa olsun, baretinin, yakasının rengi ne olursa olsun güvenlik önlemleri alınmadığı için her an hepimiz iş cinayetine kurban gidebiliriz.
Bir atasözü “kaza geliyorum demez” der. Evet, çok doğru bir söz. Kaza geliyorum demiyor, geliyor! Aynı Merkez Ankara şantiyesinde yaşanan iş cinayetinde olduğu gibi. İkiyüzlü egemenler kıyamet bile kopsa kârları düşmesin diye üretime devam ederler. Fırtınaların insan yaşamındaki olumsuz etkisini büyüten, iş cinayetlerine sebep olan bu çürümüş kapitalist sistem ve onun efendileridir. Taha Öztürk kardeşimizin katili bir doğa olayı olan fırtına değil, artık işçilerin elleriyle yıkılması gereken kapitalist sistemdir. İşçi sınıfı olarak bizler kendi fırtınamızı koparıp kapitalist sistemi ve egemenleri yok edemezsek, her geçen gün yok olmaya devam edeceğiz.
Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
Tarihten Bir Yaprak: 1974 Gıslaved Grevi
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- Gayrettepe’de 29 İşçinin Ölümü Protesto Edildi
- Beşiktaş’ta İşçi Katliamı: 29 İşçi Hayatını Kaybetti
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Öğrenci Olmak: KYK Kredisi ve Motokuryelik
- İSİG Meclisi: Son 11 Yılda 671 Çocuk İşçi İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybetti
- 2023’ün İş Cinayetleri Bilançosu: 1932 Can!
- Çocuklarımızın Canı Hiçe Sayılıyor
- Yangın Değil İhmal Can Aldı
- Onun Oğlu Suda Yüzme de Bilmezdi…
- Artık Acılarda Birleşmek İstemiyoruz!
- İşçiler Ölüyor Sorumlular Hesap Vermiyor!
- Davutpaşa Davası Yeniden Görüldü Ama Yine Adalet Yok
- Madenlerden Denizlere Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
Son Eklenenler
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...