Buradasınız
Bir Tabak Makarna!
Çayırova’dan taşeron işçisi bir kadın
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Biz işçiler emek gücümüzü patronlara satarak hayatta kalma mücadelesi veriyoruz. Ben de iş bulamadığım için taşeron bir firmada yevmiye hesabı işe başladım. Geçenlerde bir metal fabrikasına gittim, 25 kadın ve erkek çalışmaya başladık. Ne iş kıyafeti ne de iş ayakkabısı verdiler. Kadınların kimisi terlikleriyle gelmişlerdi. Bir de bizimle dalga geçercesine “ayağında terlik olanlar özellikle dikkat etsin, işiniz tehlikeli, sac parçalar düşebilir” dediler. Hem robot hızında çalışmamızı hem de dikkat etmemizi istiyorlar bu çalışma koşullarında canımızı hiçe sayarak.
Tepemize bir ustabaşı dikmişler; kaç defa lavaboya gittin, kaç bardak su içtin, ne kadar konuştun, bildiğiniz aldığımız nefesi sayıyorlar. Konuştuğunu gördüğüne hakaretler ederek azarlıyor. Arkadaşların yüzüne bakıyorum, birbirlerinin gözlerine bakıp başlarını önlerine eğiyorlar. Çünkü ağızlarını açıp karşılık verirlerse aldıkları üç kuruş paradan da olacaklarını biliyorlar. Taşeron ya da kadrolu fark etmiyor, ekmeğinden olma korkusu olunca ağzı dili bağlanıyor yalnız kalan işçilerin. Oysa tepemizdekiler bir avuç asalaktan başka bir şey değil. Ama biz örgütsüz olduğumuzda birer robot haline getirip boyun eğdiriyorlar bizlere.
İki grup iki ayrı masada çalışmaya devam ediyoruz. Bu defa da gelip “hadi bakalım, hangi masa daha çalışkan daha çok sayı çıkaracak” diyerek yarış atı gibi bizi birbirimizle yarıştırmaya çalışıyorlar. O da yetmiyor “yediğiniz ekmeğin hakkını verin” diyerek psikolojik baskı yapıyorlar. Birbirinden kopuk, sınıf bilincinden yoksun arkadaşlar da sarılıyorlar işe, daha çok sayı çıkarıp yan masadakileri geçmek için. “Sen yavaş çalışıyorsun ben hızlı çalışıyorum” diyerek birbirlerine düşüyorlar. Ustabaşının yokluğunu fırsat bilerek arkadaşlarla sohbet etmeye başladım. “Usta aldığınız paranın hakkını verin diyor ama biz aldığımız paranın kat kat fazlasını kazandırdık patrona. Ama onlar yine patronun hakkından bahsediyorlar. Asıl bizim hakkımızı vermeyenler onlar, bir de bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Biz işçilerin birbiriyle hiçbir derdi olamaz, neyin yarışına giriyoruz?” dedim. Sonrasında diğer arkadaşlar da “biz fazlasıyla çalışıp hak ediyoruz aldığımız parayı. Ama onlar bizi yük hayvanı ya da yarış atı sanıyorlar” dediler. Sonrasında usta gelip “hepinizi Pazar mesaisine yazdım, gelemeyenlerden yemek parası kesilecek” dedi. Ben de artık dayanamadım, “nasıl yani, yemediğimiz yemeğin parasını nasıl kesiyorsunuz?” diye sordum. Başka bir arkadaş da “kaç para alacağız?” diye sordu. “Ne alıyorsan aynısını alacaksın” dedi usta. Etraftan sorular yükseldikçe efelenen ustabaşı kuyruğunu kıstırıp süt dökmüş kedi gibi “ama arkadaşlar ben de işçiyim, patron öyle diyor” diyerek kendini korumaya çalıştı. Tekrardan “ama yemek paralarını kesiyorlar” deyince biz iyice öfkelendik. “O zaman gelir yemeği yer gideriz. Yemek de yemek olsa, bir tabak makarna!” diye çıkıştık. Hiç birimizin Pazar mesaisine gelmeyeceğini söyledik. Biz de insanız ve dinlenmeye ihtiyacımız var.
Bir arkadaş sonrasında gelip “aslında Pazar günü gelip yemeği yiyelim gidelim, patronla ödeşmiş oluruz” dedi. Ama biz işçilerin patronlarla ödeşmesi o kadar basit değil. Bir tabak makarnayla patron ve işçi ödeşebilir mi? Patronlar sınıfı işçi sınıfını iliğine kadar sömürüyor. Emeğimizle var ettiğimiz her şeye el koyuyor. Patronlardan bütün bunların hesabını sormak için örgütlenmemiz, işçi sınıfının bilinciyle donanmamız gerekir. Ancak o zaman patronlar sınıfının karşısında dimdik durabilir, hakkımız olanı alabiliriz. Taşeron ya da kadrolu, bizler hepimiz işçi sınıfının evlatlarıyız ve yan yana durmaktan, omuz omuza mücadele etmekten başka çıkar yolumuz yok.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...