“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...Kardeşler, böyle bir dönemde, yaşadığımız koşulların iyi olduğunu söyleyen var mı? Ben yaşadığım bu koşulların kötü olduğunu düşünüyorum. Çünkü aldığım ücret temel ihtiyaçlarımı bile karşılamıyor. Her şeye gelen zamların üstüne bizim ücretlere bir türlü gelemeyen zamlar da eklenince koşullarım daha da çekilmez hale geldi. Benim ortalama bin lira aylık gelirim varken durumum bu, ya asgari ücret alan kardeşlerim ne yapıyorlar? İyi de işçi kardeşler, hiç durmadan üreten, ürettikçe de patronlarımıza kâr üstüne kâr ettiren bizlerin yaşam koşulları neden böyle? İhtiyaç malzemelerine zam yaparlar boyun eğeriz, ücretlerimize zam alamayız boyun eğeriz, patron bu adam ne yer ne içer diye düşünmeden işten atar boyun eğeriz, sermayenin devleti yasalar geçirip sağlığımızla oynar, asgari ücreti sefalet ücreti olarak belirler boyun eğeriz, 16 saatlere kadar varan çalışma saatlerine bile boyun eğeriz… İyi de kardeşler yediğimizden içtiğimize, giydiğimizden kullandığımız her şeye kadar biz işçiler yapıp üretiyorsak neden ürettiğimiz şeylerden yararlanamıyoruz.
Bu şekilde bize böyle bir yaşamı dayatan ve yaşattıran patronlarımıza ve devletlerine sesimiz çıkmayıp boyun mu eğeceğiz? Patronlar kendi kârları için bizi bir araya toplayıp organize ederek üretim yaptırtıyor. Bunun karşısında bizim kendi çıkarlarımız için örgütlenmemiz gerekmiyor mu? Ben sorunlarımızı konuşup çıkar yollar bulmak için bir araya gelelim, bize böyle yaşamayı dayatan patronlara karşı örgütlenelim diyorum.
“Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
...Bir seçim sürecinde daha burjuva siyasetçiler, yani patronların siyasi temsilcileri sahnedeler. Milyon dolarlık reklam kampanyaları eşliğinde, işçileri yalanlarına inandırmak için kapı kapı geziyorlar. İşçilere, emeklilere...