Buradasınız
Bu Kaderi Biz Yazmadık, Bozacak Olan Biziz!
Mersin’den UİD-DER’li bir işçi-öğrenci
Hepimizin bildiği gibi, 17 Mayısta, Zonguldak’ta bir maden ocağında bir patlama meydana geldi ve yerin 540 metre altında 30 işçi kaldı. Günlerce enerji bakanı, çalışma ve sosyal güvenlik bakanı da insanlara sözüm ona destek olmaya, umut vermeye gitti. Yerin altında kalan sadece 30 insan değildi. Orada kimisinin babası, kimisinin eşi, kimisinin nişanlısı, kimisinin kardeşi kaldı. İnsanlar yerin 540 metre altında tüm umutlarını, sevinçlerini hayatlarını bırakmıştı.
Ve 48 saat sonra o acı haber verildi… 28 işçinin cesedi çıkarılmıştı. Tüm umutların bittiği an gelmişti. Bu acı olayın ardından başbakan Erdoğan şöyle bir açıklama yaptı: “Yaşanan olay maden işçisinin kaderidir. Bizler son bir yılda maden ocaklarında üretimi arttırdık ve güvenlik önlemlerini daha sıkı yapıyoruz. Yaşanan olayda herhangi bir ihmal söz konusu değildir. Ayrıca bu sadece maden işçisinin değil bu toplumun kaderidir. Dünyanın her yerinde bu tip kazalar olmaktadır. Bu yüzden bu doğal bir olaydır…” Evet dostlar, işçi kardeşler. Hele şu sözlere bir bakın! Yaşananlar maden işçilerinin, bu toplumun kaderiymiş!
Peki, başbakan bunları söylerken bizler ne düşünüyoruz? Gerçekten tüm bu yaşananlar işçi sınıfının kaderi midir? Hayır, işçi kardeşler! Hayır değil! Tüm bu yaşananlar bizlerin kaderi olamaz. Göz göre göre Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında meydana gelen işçi ölümlerinin hangi birini kadere bağlayarak kurtulabiliriz? Yaşadığımız, daha doğrusu bizlere bu sistem tarafından yaşatılan hiçbir şey bizim kaderimiz değildir, olamaz! Tüm bu yaşananlara dur demenin vakti geldi de geçiyor bile işçi kardeşler. Ve bunlara da ancak bizlerin örgütlü mücadelesi dur diyebilir. Bizlerin acılarıyla resmen dalga geçenlere de, “kaderiniz bu” diyen patronların sözcülerine de, onların çürümüş düzenine de yeter diyecek olan bizleriz. Yerin derinliklerine daha fazla işçi kardeşimizi gömmeden bu sistemi yok etmek için kolları sıvayalım!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden 25 yıl geçti. Marmara depremi bu toprakların gördüğü en büyük felaketlerden biriydi. Deprem kuşağında olduğu bilinen Türkiye’de egemenler yine emekçilerin canını hiçe saymıştı. ‘99 depremine kadar irili...
- UİD-DER, 15-16 Haziran Genel Direnişinin 54. yılında adına yaraşır bir anma gerçekleştirmişti. Ben de o salonu dolduran ve yüreği mücadele için atan işçilerle aynı heyecanı yaşamıştım. Etkinlik sonrasında her yaştan UİD-DER’li işçilerin sohbetlerini...
- Bursa’da Gemlik Gübre Sanayi A.Ş’de çalışan 6 işçi DİSK’e bağlı Lastik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atıldı. Lastik-İş Sendikası, işverenin işçilerin sendikalı çalışma hakkına saldırarak işçi atmasını ve içeride baskıyı arttırmasını...
- Polonez işçileri Çatalca’da sürdürdükleri direnişlerinin 28. gününde şirketin Ataşehir’deki Genel Müdürlüğü önünde düzenledikleri eylemle taleplerini bir kez daha haykırdılar.
- Bizim için bu filmin bir anlamı da filmi göçmen bir işçi arkadaşımızla beraber izlememiz oldu. Arkadaşımız filmde yalın bir dille anlatılan gerçeklerin benzerlerini yaşadığını aktardı. Filmdeki bir sahne önemliydi. Filmin ana karakterlerinden biri...
- Zafer Açıkgözoğlu, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde taşeron olarak çalışan 26 yaşında gencecik bir işçiydi. Henüz 1 aylık işçi olduğu hastanede altyapı eksikliği yüzünden patlayan kanalizasyonda temizlik yapması istendi. İtiraz...
- Geçenlerde işe giderken serviste yine hayat pahalılığından, geçinememekten sohbet açıldı. Bir arkadaşım Türkiye’de milyonlarca göçmen olduğunu söyleyerek şöyle dedi: “6 milyon Suriyeli varsa bu her gün 6 milyon ekmek çıkması anlamına gelir. Ya da 6...
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...