Buradasınız
Bu Koşullarda Taşınmak Hayal Oldu!
Adana’dan bir işçi
Ben Adana’da yaşayan bir işçiyim. Çalıştığım işyeri Adana’da merkezi konumda, oturduğum ev ise şehir merkezine hayli uzakta. Evimin olduğu bölgeye giden otobüs ve dolmuş sayısı fazla değil. Olanlar da düzensiz seferlere sahip. Yani benim her gün işe gidip gelmem ayrı bir gerilime sebep oluyor.
İşte bu sebeplerden, işyerime daha yakın bir eve taşınmaya karar verdim ve yaklaşık üç hafta ev aradım. Uzun zamandır aynı evde yaşadığım için merkezdeki evlerin kira fiyatlarıyla ilgili fikir sahibi değildim. Fark ettim ki kira fiyatları hayli yükselmiş.
Adana’da öğrencilerin yoğunlukta olduğu Baraj yolu bölgesine bakarak başladım ev aramaya. 2+1 evler aylık 750 liradan başlıyor ve 1200 liraya kadar çıkabiliyor. Ben, bütçemi zorlayacağı için 800 liradan yüksek evlere hiç bakmadım. İlk önce internetten araştırmaya başladım. Komisyon masrafı olmasın diye emlakçıların koyduğu ilanlara başta bakmıyordum ama sahibinden ilanlar neredeyse hiç yoktu.
Anladım ki emlakçılardan kaçış yok. Bir aylık kira parasını da emlakçıya vermekten başka çarem kalmamış dedim. İnternette konumunu ve fotoğraflarını beğendiğim evlere bakmak için emlakçı da olsa telefon edip evleri görmeye başladım. Evleri görmeye gittikçe ilanı koyan emlakçıların da hileleri ortaya çıkmaya başladı. İnternetteki ilanlarda harita üzerinde işaretlenen konum caddeye veya durağa çok yakınken, evlere bakmaya gittiğimde gerçekte konumların çok farklı olduğunu gördüm. Bunu emlakçılara söylediğimde ilk olarak “arkadaşlar yanlış işaretlemişler” cümlesini söyleseler de hemen ardından doların çok yükseldiğini, ev kiralarının arttığını, iyi konumda bir evin çok daha pahalı olduğunu söyleyerek kendilerinin de çaresiz olduklarını anlatıp durdular. Bir insanın rahat yaşayabileceği nitelikte olmayan kör cepheli üstelik bol rutubetli bu evler de dolardan nasibini alıp bir aylık ücretimin yarısından fazlasına veriliyor. Böylece boşu boşuna zaman harcamam da cabası oldu benim için.
Biz işçiler için yeni bir konsept düşünen müteahhitler artık sözde daha ucuz olan tek göz odalar, stüdyo tipi evler inşa ediyorlar, buralarda daha fazla ücret ödeyerek yaşamamızı tasarlıyorlar.
Ben de arada sırada misafirim olabileceği düşünüp 2+1 evlere baktım ama emlakçılar bana söylediğim bütçeye uygun olarak sadece stüdyo tipi evleri önerdiler. Yani 1+0 evler. 10-15 metrekarelik bir odaya yatak dolap ve benzeri temel eşyaları tıkıştırıp bir insanın f tipi cezaevleri gibi bir hücrede kalmasına neden olan daireler bunlar. İkinci bir insanın barınması mümkün değil. Bu yüzden onlarda yaşamayı aklıma bile getirmedim.
Sonuçta 3 hafta boyunca neredeyse her mesai sonrası ve hafta sonları ev aramakla uğraşıp zaman tükettim. Şehir merkezine yakın bir mahallede insanca koşullarda yaşamak için en az 900 lira kirayı gözden çıkarmak gerektiğini fark ettim. Bu da benim maaşımın yarısı demekti ve son kararım kaldığım evden ayrılmamak oldu. Adana’nın uzak bir noktasında toplu konutlarda yaşasam da daha tasarruflu ve iyi koşullarda yaşayabiliyorum var olan evimde.
Küçük bir araştırma yaparak büyük şehirlerdeki kira fiyatlarına baktığımda İstanbul’da 2 bin liranın; Ankara’da ise 1500 liranın üzerinde kiraların olduğunu gördüm. Biz işçiler, bu sistemde en temel barınma ihtiyacımızı karşılayabilmek için uzun saatler boyunca çalışıp ücretimizin büyük bir kısmını kiraya yatırmak zorundayız.
Dünyaca
“Doların mı Var, Derdin Var”
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...