Buradasınız
Bu Sistemde Sağlığımız Kimlere Emanet?
Gebze’den bir havayolu işçisi
Merhaba dostlar. Sağlık sorununu ve sağlığımızı emanet ettiğimiz doktorların kapitalist düzene nasıl ayak uydurduklarını, başımdan geçen bir olayla sizlere anlatmak istiyorum.
Babamı bir süre önce göğsündeki ağrılar nedeniyle kontrol amaçlı hastaneye götürdük. Muayene sonunda babamın kalp damarlarının tıkalı olabileceğinden şüphe edildi. Özel bir hastaneye anjiyo olması için sevk edildi. Anjiyo sonucunda babamın kalbe giden iki damarının tıkalı olduğu söylendi. Bir evlat olarak tabii ki üzüldüm ve çaresizce her şeyden habersiz, bilgisiz, canımızı emanet ettiğimiz doktorumuzun yanına gittim. “Doktor bey ne yapmamız gerekiyor”, dedim. Doktor, “Merak etme sen. Babanın eski sağlığına kavuşabilmesi için stent takılması gerekiyor. Ama şöyle bir şey var. Devletin verdiği stent var. Bunlar parasız ama ben bunları tavsiye etmiyorum. Bir de Avrupa stentler var, onlar daha sağlıklı. Fiyatları ise 3.000 ilâ 10.000 dolar arasında değişiyor” dedi. Ben doğal olarak “en iyisi hangisi ise onu takın doktor bey, borç harç eder bir şekilde bulurum” dedim. Biz parayı bulmak için akrabaları, mahalleliyi soruştururken komşularımızdan biri başından geçen olayları anlattı. Daha önce iki defa damarlarına Avrupa stent takılmış. Vücudu Avrupa stenti kabul etmediği için daha sonra devletin verdiği stent takılmış. Şu an sağlığının gayet iyi olduğunu söyledi. “Sizin yerinizde olsam devletin verdiği stentleri taktırırım. Nerden bileceksiniz Avrupa stent taktırdıklarını. Bunlar para için her şeyi yaparlar. Bunlar hastane değil ticarethane olmuşlar” dedi. Bunları öğrendikten sonra bu konuyu babamla konuştum ve babam da devletin verdiği stentleri taktırdı. O katta yatan, babam gibi stent takılmayı bekleyen 15 hasta daha vardı. Onlara da bu olayı anlattık ve onlar da devletin verdiği stentleri taktırdılar.
Aslında sorun bunlarla da bitmiyor. Beni çileden çıkaran konu şu oldu: Babam altı ay sonra kontrol amaçlı kendi köylümüz olan bir doktora tavsiye üzerine kontrole gidiyor. Kontrole babam yanlışlıkla anjiyo sonrası, yani stent takılmadan önceki filmleri götürüyor. Doktor filmlere bakarak babama “senin acilen açık kalp ameliyatı olman gerekiyor” diyor. Babam üzgün şekilde kendisinden geçmiş eve geldi. Durumu bize anlattı. Perişan bir haldeydi. Sonra babamın elindeki filmlerin tarihine bakınca bunların anjiyo sonrası tarihli filmler olduğunu fark ettim. Bir yandan sevinç bir yandan da akrabamız dediğimiz doktorun bize karşı bakış açısını gördük. Düşündüğü tek şey vardı: Babamı anlaşmalı olduğu özel hastaneye sevk edip, ameliyat edip, hem hastaneden hem de bizim gibi insanlardan komisyon almak!
İşte kapitalist sistem mücadeleden uzak duran herkesi ağına böyle hapsediyor. İnsana insan gözüyle bakılmayan, sadece açgözlülük üzerine kurulmuş bir sistem. İnsanın duyguları körelebiliyor ve acımasızca başkalarının hayatına (bu en yakın akraba, eş dost da olsa) kastedebiliyor. Bu çıkar ilişkilerinden kurtuluşun tek yolu onun yaratıcısı olan kapitalist sistemi tarihin çöp sepetine göndermek olacaktır.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...