Buradasınız
Burjuvazinin Sigarayla Derdi Ne?
Gebze’den sigarayı kendi iradesiyle bırakan bir işçi
Yazın kendini iyice hissettirdiği şu günlerde umarım hepinizin sağlığı iyidir. Gerçekten insan yaşamında sağlığın önemini çoğu zaman maalesef kaybettiğimizde anlıyoruz. Ben şu aralar bunun sıkıntısını oldukça derinden yaşıyorum. İş arkadaşlarımla fabrikada kurduğumuz bir takımla turnuvaya katılmıştık. Turnuvaya bir hafta kala ben dizimden sakatlandım. Şimdi sadece maçları izleyebiliyorum. Neyse önemli olan katılmaktı. Hayatımızı sürdürebilmek için sağlık şart. Çalışamadığımız durumlarda insanların ne hallere düştüğünü hepimiz biliyoruz.
Ben yakın zamana kadar işçilerin sağlığının bir tek işçileri ilgilendirdiğini düşünüyordum. Ta ki bir sabah haberlerinde sağlık bakanının sigaranın zararlarını anlattığı o veciz konuşmasını dinleyene kadar! Sayın bakanımız sağlıklı olmanın ne elzem bir durum olduğunu anlatırken çok duygulandım! Konuşma biraz ilerleyince, maliyet, SSK’nın zararları, iş kaybının yıllık bilmem kaç milyon dolarları bulduğu derken, anlaşıldı durumun ne olduğu. Ve biraz araştırdım sigaranın tarihini, zararlarını ve neden burjuvazinin buna savaş açtığını. Meselâ sigaranın Amerikan ekonomisine doğrudan 15 milyar dolar, dolaylı olaraksa 35 milyar dolar yıllık külfeti varmış. Fabrikada bir sigara içen işçinin yıllık maliyeti sağlık da dahil 4600 dolarmış. Amerikalılar bu hesabı yapar da “akıllı çocukları” geride kalırlar mı? Tabii Türkiye’de de birçok yaptırım ve cezalar fırtına gibi geçti meclisten.
Düşünmeye başlıyorum geriye doğru. Madem sağlık en zaruri şey, seçim zamanı oy için kükürt oranı en yüksek kömürü Anadolu’da bedava dağıtmak, sonsuz ve geri dönüşümlü onca enerji kaynağı varken santrallerde linyit kullanmak nasıl bir mantık? Ya diğer fosil yakıtlar, nükleer enerji? Her yıl tonlarca karbonun ve kimyasal gazın atmosfere bırakılmasına göz yuman bir bakanın insanların sağlığı için kederlenmesi kadar ikiyüzlüce ne olabilir?
Burada, burjuvaziye eleştirilerimi yaparken, ikiyüzlülüklerini açığa çıkartıyorken, sigara içenlere doğru yapıyorsunuz da demiyorum. Özellikle biz işçiler bu bilgileri sınıf kardeşlerimize taşımak için sağlıklı olmak ve kendimizi sürekli bu göreve hazır bulundurmak zorundayız. Kendi irademizle bırakılması gereken, gerçekten kendi ekonomimize ve sağlığımıza zararlı bir şeydir sigara. Ancak burjuvazinin sigaraya karşı verdiği savaşın ne olduğunu biz bilelim ve kitlelere anlatalım. Tarihin hiç bir döneminde egemenler görev olarak kitlelerin sağlığını korumak gibi bir hedef koymadılar önlerine ve koymayacaklar da. Yalanlar üzerine kurdukları saltanat, proletaryanın bıçak gibi keskin gerçekleriyle yıkılmadıkça, ne sağlığımız ne geleceğimiz onların umurlarında olacak.
Unilever İşçisi Yalnız Değildir
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/