Buradasınız
Büyük Başarı!
Sancaktepe’den bir metal işçisi

Medyada yayınlanan iki haber dikkatimi çekti. Bu iki haber arasındaki benzerlik ise ikisinin de içinde kaçak kelimesinin olması. Bu haberlerden ilki hava alanında geçiyor. Yurt dışından giriş yapan birilerinin valizinden şüphelenen gümrük muhafaza memurları şüpheli şahısları gözlem altına alıyorlar. Valizler X-ray cihazına sokuluyor. Valizlerin içerisinde şüpheli bir şeyler olabileceğinden havaalanı polisi de devreye giriyor. Özel bir odaya alınan şüphelilerin valizleri açılıp inceleniyor. İçinden şişelerinden boşaltılmış alkollü içkiler çıkıyor. Haberi sunanlar ise ilk defa bu yolla kaçakçılık yapan birilerinin yakalandığından ve bunun büyük bir başarı olduğundan bahsediyorlar. Evet, tüm mekanizmalar ve görevliler eksiksiz bir şekilde çalıştılar ve kaçak içkileri yakalayarak bu kaçakçılığı önlediler.
Peki, dostlar ikinci haber neyi anlatıyordu? Aslında birazcık vicdanı olan herkesin dikkatini çeken bir haber, hem de yaşadığımız topraklarda benzerleri defalarca yaşandı. Bu haber Zonguldak’ta kaçak bir maden ocağında gerçekleşen iş cinayeti ve hayatını kaybeden üç işçi kardeşimizin haberi. Medya için sadece haber değeri taşıyan bu iş cinayeti, işçi kardeşlerimizin aileleri için büyük bir felaket, biz sınıf kardeşleri içinse büyük bir üzüntü ve sorumlularına dönük öfke anlamına geliyor. Nasıl oluyor da koskoca maden ocağı kaçak olabiliyor. Bavulun içerisindeki kaçak içkiyi bile yakalayanlar koskoca kaçak madeni nasıl görmüyorlar! Esas kaçak içkiyi yakalamak değil koskoca madeni görmemek büyük başarı! Buradan çıkan madeni kim taşıyor, kime satıyor, tüm bu işler olurken kimse fark etmiyor mu? Elbette fark ediyorlar. Bu cinayetlerin gerçekleşmemesi için çalışması gerekenler, cinayetler gerçekleştikten sonra ölenlerin yakınları isyan etmesin diye önlem almaktan başka bir iş yapmıyorlar.
Evet, dostlar öfkem çok büyük. Biz işçilerin canının kıymetinin olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Bizleri koruyan doğru düzgün hiçbir önlem yok. Var olan yasaları da uygulamıyorlar. Bizim fakirliğimizden faydalanıp tüm risklere rağmen çalışmak zorunda bırakıyorlar. Sonrasında ise ya sakat kalıyoruz ya da arkamızda ağlayan sevenlerimiz kalıyor. Patronlar sınıfı işine gelen konularda devlet görevlilerini ve teknolojiyi sonuna kadar kullanırken, mesela kaçak içki meselesi gibi, işçileri ilgilendiren konularda ise sus pus oluyor. Biliyorum ki dünyada benim gibi öfkelenen milyonlarca işçi var. Birleşebilmek için son gücümüzle çalışmalı ve artık çürümüş olan bu düzene birliğimizle bir son vermeliyiz. İşte o zaman insanların sadece yaşlanarak öldüğü ve mutlu bir ömür geçirdiği bir dünya olur dünyamız.
“Amca Kasa Yanlış Hesaplamaz!”
Sendikalı ve Örgütlü Olmanın Gücü
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...