Buradasınız
Çocuk Dondurma İster, Top İster, Ben Alamıyorum!
Haramidere’den bir matbaa işçisi
Ben bir matbaa işçisiyim. Fabrikamızda birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunların düzelmesi için en azından şu anda kendi bölümümüz olarak birlikte bazı kararlar aldık ve bundan sonra da karşımıza çıkan sorunları birlikte hareket ederek aşmaya çalışacağız. 20 Mayısta fabrikada işveren vekilleri bir toplantı yaptılar. Biz bu toplantının nasıl geçeceğini biraz tahmin etmiştik ve hazırlıklı bir şekilde toplantının yapılacağı yemekhaneye gittik.
Daha önceden işten kim çıkarılsa çıkarılsın, o arkadaşımızı sahipleneceğimiz ve sonuna kadar da birlikte hareket edeceğimiz yönünde söz birliğine varmıştık. Şundan emindik; bizlere kriz ve işsizliği bahane edeceklerdi ve ardından işten çıkartma tehditleri gelecekti. Böylece bizleri kandıracaklarını düşünüyorlardı. Ama şu ana kadar görmedikleri bir tepkiyle karşılaştılar. Adeta matbaa işçileri tek bir vücut olmuş patron vekillerine kök söktürüyorlardı. Çok şaşırmışlardı, herkes verilen sözlerin neden yerine getirilmediğinin hesabını soruyordu. Bir işçi arkadaşımız “Neden maaşımı yatırmadınız? Ben size güvenerek ev aldım, ama siz bize her defasında yalan söylediniz. Ben kredi borcumu ödeyemez durumdayım ve evi elimden alacaklar” diyordu. Bir diğer arkadaşımızsa öfkeli bir şekilde şunları söyledi: “Sizin hiçbir haklı gerekçeniz yok. İşin yoğun olduğu zamanlarda bizlerin önceden kalan alacaklarımızı vermiş olsaydınız bizler de bazı şeyleri görmezden gelirdik. Ama şimdi siz suçlusunuz ve biz iki yıldır içerde kalan mesai ve zam farklarımızı istiyoruz. Artık yeter, bıçak kemiği deldi geçti! Bizim canımız yanıyor. Çocuk dondurma ister, top ister, ben alamıyorum, siz bu sorunlarla karşılaşıyor musunuz?”
Bunun gibi birçok söz söylendi. Hatta bir bölüm şefi, “Artık yeter! Ben bölümüm olarak huzursuzum, komple çıkışımızı istiyoruz, verin çıkışımızı gidelim” diye bağırdı. Müdürler adeta şok geçiriyorlardı. İnsan kaynakları müdürü, “ben kimseyi çıkartmam, kim çıkmak istiyorsa çıksın gitsin” dedi. Bunu duyan biz işçiler, “verin hepimizin tazminatlarını, çıkalım! Biz bırakıp gitmeyeceğiz” dedik. Daha önce karar almıştık ve biz bölüm olarak bundan sonra hafta sonu mesailerine kalmayacağımızı dile getirince, üretim müdürü, “bunu yapamazsınız, sizin yaptığınız isyana girer, bu da suçtur, sakın ola kalkışmayın bu tür olaylara” diyerek aklınca bizi korkutmaya çalıştı. Patron temsilcileri baktılar ki iş iyice ciddiye biniyor, müdürlerden biri, “servis saatleri geldi, toparlarsak iyi olur” diyerek toplantıyı bitirdi.
Görüyorsunuz bizler ne zamanki bir araya gelsek, patronlar ve onların temsilcileri biz işçilere karşı tehditler savuruyor. Ama bizler artık bunların farkına varmalıyız, zararına bizleri ortak edenler, kârlarına neden ortak etmezler? Artık bu gidişata dur demeliyiz!
Ben UİD-DER’li bir işçiyim. Ben, bir işçinin patrona karşı nasıl mücadele etmesi, hakkını nasıl araması gerektiğini burada öğrendim. Ben bu dernekte öğrendim işçilerin birlikte mücadele ettiğinde ne kadar güçlü olduğunu. Gelin birlikte verelim bu haklı mücadeleyi.
Birleşen İşçiler, Yenilmezler!
Direne Direne Kazanacağız!
Ortadağ Mahallesi’nde UİD-DER Pikniği
- Annelerin Acıları Bize Ne Anlatıyor?
- Borsa’da Sadece Para mı Kaybedilir?
- Tatlı Meyve, Acı Reçete
- Bu Ülkenin Gündeminde Ne Var?
- Su Tasarrufu Çözüm mü?
- Haksızlığın Karşısında UİD-DER Var
- “Burada Ne İşiniz Var, Gidin Evinizde Dinlenin”
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Bize Yokluk, Milletvekillerine Bolluk
- Bandın Hızı mı İşçilerin Birliği mi?
- Tarım İşçileri, Devrilen Traktörler, Market Rafları
- Yoğun Bakım Tavanı Çöktü, Kaza Değil Cinayet!
- Bu Düzen İnsana da Canlılara da Değer Vermez
- Bir Kuş Konar, Bir Kuş Yer…
- Bu Kadarı Olmaz Demeyelim!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Tatili Bile Çok Görüyorlar Bize
- Dönme Dolap Gibiyiz
- Medyanın Gösterdikleri mi, Yaşadığımız Gerçekler mi?
- Duymadıysan Öğren, Unuttuysan Hatırla!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar, sefalete mahkûm ettiği emeklilerin kamu bütçesine çok büyük bir yük olduğunu iddia ediyor, zam taleplerini görmezden geliyor. Örneğin AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi “EYT demek geleceğin kaynaklarını bugünden tüketmek...
- Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Türkiye’de iş kazası ve meslek hastalıklarına ilişkin 2023 yılı istatistiklerini 4 Eylülde açıkladı. SGK’nın açıkladığı veriler ilk kez, İSİG Meclisi’nin açıkladığı iş cinayeti sayısını aştı. İSİG Meclisi verilerine göre...
- Sevgili işçi kardeşlerim ve işçi çocukları, söyleyeceklerimi bizim mahalledeki çocukların kendi ifadeleriyle yani olduğu gibi anlatacağım. Bu çocuklar yani benim onlara seslenişimle gençlerin istek ve taleplerini aşağıda okuyacaksınız. Gençlerle...
- Farklı sektörlerde çalışan bir grup genç UİD-DER’li işçi “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adıyla bir mini belgesel hazırlamış, belgesel UİD-DER Web TV’de yayınlamıştı. UİD-DER, filmleri belgesele konu olan işçi sınıfının...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet!” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 25 Eylülde İstanbul Saraçhane Parkında gerçekleşen işçi buluşmasına DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK yönetim kurulu...
- Türkiye’de işçi mücadelelerine yenileri eklenirken kazanımla sonuçlanan grev ve direnişler de oluyor. Bursa Kemalpaşa’da Eker Süt Ürünleri fabrikasında Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan 3 işçi 23 Eylülde fabrika önünde direnişe...
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi neticesinde yoksulluğun pençesindeki işçi ve emekçilerin öfkesi büyüyor. Sermaye sınıfı ve siyasi iktidar Orta Vadeli Programlarla işçi ve emekçilerin üzerindeki sömürüyü arttırıyor....
- DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık tarafından kaleme alınan “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” kitabı geçtiğimiz aylarda NotaBene yayınlarından çıkmıştı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki Arap ülkelerine odaklanan, işçi...
- İran’ın Tabas kentinde bulunan bir kömür madeninde 21 Eylülde gaz sıkışması sonucu patlama gerçekleşti. Patlamada en az 51 işçi yaşamını yitirdi, 20’den fazla işçi yaralandı. Göçük altından henüz çıkarılamayan işçiler var. Başkent Tahran’ın 540...
- Son haftalarda ekranlarda ve sosyal medyada 21 Ağustosta kaybolan ve cansız bedeni çuvalla bir dereye atılmış halde bulunan Narin’le ilgili pek çok haber görüyoruz. Özellikle ilk günlerde Narin’in ağlayan annesine dair görüntüler durmaksızın...
- Gençlik yılları insanın kimlik edindiği, ayakları üzerinde durmaya başladığı yıllardır. Genç insan heyecan, enerji, coşku, duyarlılık ve değişim arzusuyla, geleceğe dair umutlarla doludur. Yaşanan her bir olay, edinilen her bir deneyim en canlı ve...
- Çelikler Holding’e ait Afşin-Elbistan Termik Santralinde çalışan 8 işçi ücretlerine zam yapılmasını istedikleri için 18 Ağustosta işten çıkarıldı. Arkadaşlarının işten atılmasına karşı iş bırakarak direniş başlatan işçiler de işten atma saldırısıyla...
- Rüzgârlar, bulutlar, ırmaklar, göklerde süzülen kuşlar, çiçekten çiçeğe konan arılar… sınır tanımazlar. Mesela Dicle ve Fırat ırmaklarını düşünelim. Mezopotamya’nın bu en büyük iki ırmağı Türkiye’de doğar, sınırları aşarak önce Suriye’ye uğrar,...