Buradasınız
CPS İşçileri 8 Mart’ı Direniş Alanında Kutladı
Tazminatları için direnen CPS Otomotiv Tekstil işçileri, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü direniş alanında kutladılar. Deriteks’te örgütlü olan CPS işçileriyle dayanışma ve 8 Mart kutlamaları için Deriteks’in örgütlü olduğu ETF Tekstil, İsmako, Berkem Kürk, Prima Deri fabrikalarından kadın işçiler ziyarete geldiler. Direniş alanına çeşitli parti ve demokratik kitle örgütlerinden dayanışma ziyaretine gelen kadınlar olurken, UİD-DER Kadın Komitesi de direnişçi işçileri bu anlamlı mücadele gününde yalnız bırakmadı.
Şube Sekreteri Pembe Maden, direnişçi işçileri ve ziyaretçileri selamlayıp günün anlam ve önemine dair bir konuşma yaptı. “Üreten bizler ama emeği hiçe sayılan, toplumda yok sayılan yine bizler oluyoruz. Ama biz bunun kaderimiz olmadığını ve bu egemen zihniyeti değiştirebileceğimizin inancıyla alanlardayız, meydanlardayız, her yerdeyiz. Susmayacağız. Direneceğiz! Direnişlerde en kararlı işçilerin kadın işçiler olması tesadüf değildir. Tüm engellere rağmen örgütleniyor, öğreniyor, öğretiyoruz. Kadına yönelik şiddet olaylarının had safhada olması, maalesef yetkililerin bunun önüne geçmek için kalıcı çözümler üretmemeleri, erkek egemen düşüncenin değişmediğinin bir kanıtıdır. Ama biz kadınlar örgütlenirsek ve mücadele edersek bu düzeni değiştirebiliriz. Mücadelemiz her gün biraz daha büyüyerek yola devam ediyor.” Maden, son olarak “bugün bu anlamlı ve değerli günde mücadele bayrağını taşıyan CPS Tekstil işçileriyle birlikteyiz” diyerek sözü CPS işçilerinin temsilcisi Emine Can’a bıraktı.
Can, örgütlenme ve direniş sürecini şöyle anlattı: “2013’ten beri CPS’de çalışıyorum. Düşük ücretlere karşı öncü arkadaşlarımız aracılığıyla sendikalaşma faaliyeti yürüttük. Sırf sendikalı olduğu için işten atılan arkadaşlarımız oldu. Sendikamız işe iade davaları ve mücadeleyle arkadaşlarımızın işe dönmesini sağladı. 2015 yılında sendikamız yetki aldı. Ama işverenlerimiz defalarca yetkiye itiraz etti. Bizler mücadelemizden hiç vazgeçmedik. 2018’de ilk toplu sözleşmemizi imzaladık. İkinci toplu sözleşme sürecinde bir türlü masaya oturmayan patron ancak 5 günlük grev sürecimiz sonrasında masaya oturdu. Ancak birlik olursak kazanabileceğimizi bir kez daha görmüş olduk. İşverenlerimiz işyerinin devri olacak diye bizi uzun süre oyaladılar. Ve fabrikanın devir olmayacağını öğrendik. Kendi aralarındaki anlaşmazlıklardan dolayı bizi mağdur ettiler. Makinelere haciz geldi. Biz CPS Otomotiv işçileri olarak kıdem tazminatımız için bugün burada direniyoruz. Haklarımızı alana kadar da mücadeleye devam edeceğiz.” Can konuşmasını “Bütün kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyoruz” diyerek sonlandırdı.
Direniş alanında halaylar çekildi. Sloganlar haykırıldı: “İşçiler Birleşin Sömürüye Son”, “Direne Direne Kazanacağız”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz”, “Evde, İşte, Sokakta Şiddete Son!” Gün sohbetlerle son buldu. Bu sohbetlerde, toplumda olumlu yönde değişimin ancak mücadeleyle mümkün olduğu vurgulandı. Birlik olmanın, sendikalı olmanın önemi ve yaşam koşullarını değiştirmenin ancak bir araya gelerek mümkün olacağı dile getirildi.
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
- Durak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Etkinliği
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Perfetti’de Baskılar da Direniş de Devam Ediyor!
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
- Hakları İçin Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
- Erciyas Çelik Boru İşçileri Grevde
- Özak İşçileri İstanbul ve Urfa’dan Seslendi: Geri Adım Atmayacağız
- Özak Tekstil İşçileri Direnişlerini İstanbul’a Taşıdı
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...