Buradasınız
Çürümeye Boyun Eğmeyelim!
Beri taraftan tıkanan pazar alanlarını genişletmek ve enerji yataklarına el koymak amacıyla başlatılan emperyalist kapışma devam ediyor. Ortadoğu’da, Güney Asya’da, Kuzey Afrika’da siyasi çalkantılar durulmuyor. Japonya’da patlayan nükleer santraller ölüm kusuyor. Ama kapitalistler nükleer santral kurma sevdasından vazgeçmiyorlar. Dünya genelinde insanlar geleceğinden endişeli ve karamsar! Bilmeliyiz ki, bu sömürü sisteminin sahipleri Amerikalısıyla, Almanıyla, Fransızıyla, Japonuyla, Türküyle, Arabıyla bir bütün halinde patronlar sınıfından başkası değildir. Ama işsizlik, açlık, yoksulluk, toplumsal çürüme, doğanın tahrip edilmesi dünya sermayesinin umurunda değil.
Patronların kâr düzeni kapitalizm, geride bıraktığımız yüzyılda insanlığın ve doğanın canına okudu! Yaşanan birinci ve ikinci dünya savaşlarında her ulustan milyonlarca insan katledildi. Emperyalist güçler pazarları ve enerji kaynaklarını savaşarak yeniden paylaştılar. Patlayan krizlerde milyonlar aç ve sefil bir hayat sürdü. Doğa kâr uğruna acımasızca talan edildi.
Türkiye’de ise işçi sınıfının örgütlü gücünü kırmak amacıyla TÜSİAD önderliğinde patronlar sınıfı generalleri iş başına çağırdı. 12 Eylül 1980 faşist darbesiyle işçi sınıfının ekonomik ve demokratik hakları elinden alındı.
İçinde bulunduğumuz 2011 yılında da insanlığın büyük çoğunluğunu oluşturan işçi ve emekçiler haksız savaşlar, kapitalist krizler ve işsizlikle boğuşup duruyor. Afganistan, Irak, Pakistan, Lübnan, Gürcistan ve Afrika’nın birçok ülkesinde milyonlarca insan katledildi, katledilmeye devam ediyor.
Patronların emrindeki hükümetler “kemer sıkma önlemleri”, “acil kurtarma paketleri”, “ulusal istihdam stratejileri” adı altında saldırılarını sürdürüyorlar. Dünyanın her köşesinde emeklilik yaşı yükseldi, maaşlar düşürüldü, sağlık ve eğitim paralı hale getirildi, iş saatleri uzatıldı, esnek çalışma yaygınlaştırıldı, vergiler arttırıldı, sosyal haklar birçok ülkede kuşa çevrildi. Türkiye’de ise bu saldırılar çok daha ileri boyutlarda yaşandı.
Türkiye’de işçi sınıfına dönük saldırılar son on yıldır AKP hükümeti eliyle yürütülüyor. Bugüne kadar işçi sınıfının kazanılmış birçok hakkına saldıran ve emeklilik yaşını uzatan AKP hükümeti, yeni bir saldırı dalgası başlatmış durumda: AKP’nin hazırladığı hükümet programına göre, kıdem tazminatı fiilen yok edilecek, bölgesel asgari ücrete geçilecek, işçilerin kiralanabileceği “özel istihdam büroları” (kölelik büroları) kurulacak, deneme süresi 25 yaşın altındaki işçiler için 4 aya çıkartılacak, esnek çalışma alabildiğine yaygınlaştırılacak ve kadrolu işçilik tarihe karışacak.
Bir taraftan işçi sınıfının haklarına el koyan AKP hükümeti, öte taraftan da Ortadoğu’da sermayeye yeni pazarlar bulmak için savaş tamtamları çalıyor. İşçi emekçi kitleler ise, “bölgesel güç” ve “büyük Türkiye” böbürlenmesiyle, milliyetçi duygular okşanarak sermaye politikalarının arkasına takılmaya çalışılıyor. Dün Suriye’de diktatör Beşar Esad ile can ciğer kuzu sarması olan Erdoğan, sermayenin çıkarları tehlikeye girince Suriye’ye tehditler savurmaya başladı. ABD ya da diğer emperyalist güçler gibi Türkiye sermayesi de çıkarlarını “özgürlük”, “demokrasi” ve “mazlumların korunması” yalanı arkasına saklamaya çalışıyor. Mazlumlardan söz eden, Filistin halkına sahip çıkar görünen AKP ve Erdoğan, sıra ezilen Kürt halkına gelince silahlara başvurmaktan çekinmiyor. Kürt sorunu çözülmediği için yoksul halk çocukları ölmeye devam ediyor.
Bütün dünyada işçi ve emekçilerin karşı karşıya kaldığı tablo aynıdır. İşsizliğin, açlığın, yoksulluğun, emperyalist savaşların, ekonomik krizlerin, anti-demokratik polis devleti uygulamalarının nedeni kapitalist sistemdir. Bu köhne sistemi kökten değiştirecek olan ise işçi sınıfıdır. Bütün dünyada işçilerin kaderi birdir. Örgütlenmek ve mücadele etmekten başka bir çıkış yolu yoktur. Bugün dünyanın her yerinde işçiler patronların saldırılarına karşı mücadele ediyorlar. Çin’de, ABD’de, Yunanistan’da, Şili’de, İsrail’de İtalya’da ve Ortadoğu’da işçi-emekçi kitleler işsizliğe, yoksulluğa, kemer sıkma programlarına, eğitimin ve sağlığın paralı hale getirilmesine, iş saatlerinin uzatılmasına ve ücretlerin düşürülmesine karşı mücadele ediyorlar. Bizler de mücadele saflarında yerimizi alarak bu mücadeleyi büyütmeliyiz.
Kız Çocuğu
“Bunların Hepsi Birbirine Benziyor”
- “Bu Gazete Hayat Kurtarır, Zihin Açar, Bilinç Geliştirir!”
- Gıda Siyasetin Dışında mı?
- İşçi Dayanışması’yla Geçmişimizi Öğreniyor, Geleceğimizi Örmeye Devam Ediyoruz
- “Beynimizi Kim Yıkamalı?”
- “Anne Bak, Köfte Yazıyor”
- Yeter Demenin Vakti Geldi!
- İşçi Dayanışması’nın Kıymetini Bilelim
- İşçi Dayanışması, Emekçi Kadınların Pusulası
- İşçi Dayanışması'nın 151. Sayısı Çıktı!
- İşçi Dayanışması Gözlerimdeki Bağı Açtı
- İşçi Sınıfının Rehberi 150. Sayısında Yol Göstermeye Devam Ediyor
- İşçiden İşçiye, İşçi Dayanışması!
- Kutup Yıldızımız İşçi Dayanışmamız!
- 150. Sayısıyla İşçilere Temiz Bir Nefestir İşçi Dayanışması
- İşçi Dayanışması İşçi Sınıfının Hafızası
- Gençlerin Gazetemize Mesajları
- Sınıf Bilinci Oluşturma ve Koruma Kalkanı
- İşçi Dayanışması Biz Gençlere Işık Tutuyor
- Elimizde Bir Fenerdir Dayanışma!
- UİD-DER’in Mutfağında Mücadele Pişiyor
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...