Buradasınız
Direnişçi Bir Bericap İşçisinin Eşiyle Sohbet Ettik
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Direniş alanına işçi eşleri, çocukları ve diğer fabrikalardan işçiler geldikçe direnişteki işçilerin moralleri güçleniyor. Direnişin 67. gününde, direniş alanını ziyaret eden bir işçi eşiyle direniş hakkında sohbet ettik. Neslihan, neden direniş alanında olduğunu şöyle açıklıyordu: “Bugün direnişin 67. günü. Hava oldukça soğuk, haliyle eşimin yanında olmak istedim.”
Eşinin direnişe çıktığı ilk günü özetlemesini istedik. Neslihan, bir an gerileri düşünerek başladı konuşmaya: “Eşim, ilk gün direnişe başladıklarını ve ne zaman sonuçlanacağının belli olmadığını belirtti. Bu direnişin gerekli olduğunu, hak ettikleri taleplerin karşılanması gerektiğini söyledi. Birçok insanın zor durumda olduğunu, iş koşullarının rahat olmadığını söyledi. Ben kendisini dinledim ve onu desteklediğimi ilk günden itibaren söyledim. Gerçekten de bu mücadeleler kolay değil ve ne zaman ne şekilde sonuçlanacağı da belli değil.”
Eşini her gün direnişe uğurlayan ve direnişten dönen eşini akşamları mutlu bir haber umuduyla karşılayan Neslihan’a, verilen mücadelenin aile düzenlerini nasıl etkilediğini sorduk ve şu yanıtı aldık: “Olumlu etkilerini gördük. Hayatta birtakım şeylerin mücadelesi verilmesi gerektiğini hem biz hem çocuklarımız anladılar. Yani böylesi mücadeleler olmadan haklar alınamıyor, işçiler taleplerine kavuşamıyorlar. Çocuklarımıza yansıdı, çünkü babaları her akşam donmuş bir şekilde geliyor, ısınmaya çalışıyordu. Çocuklar derhal koşup babalarına battaniye getiriyorlardı. Baba nasılsın, üşüyor musun? diye soruyorlardı. Kolay olmadı, hepimiz için zor oldu.”Direnişin aile üzerindeki etkilerini anlatmaya devam eden Neslihan duygulandı: “En basiti ağabeyimiz yardımcı olmaya çalıştı. Kızım, ‘bak anne’ dedi ‘amcam babama yardımcı oluyor’ dedi. Ben de kızım bir gün senin de kardeşin, ağabeyin bu durumda olabilir, sen de yardımcı olacaksın dedim. Kim olursa olsun zor durumda olana hepimizin, herkesin yardımcı olması gerekiyor. Benim kızım 7 yaşında ve bu durumların farkında…”
İnsani değerlerin, paylaşmanın ve yardımlaşmanın önemini fark eden 7 yaşındaki kızının konuşmalarını aktaran Neslihan’a, son olarak direnen işçilere ne mesaj vermek istediğini sorduk: “Patronlar işçileri birbirine karşı kışkırtıyor. Sendikalı ve sendikasız işçileri birbirine düşürüyor. Bu adil bir olay değil. Sendikalı olmayı öcü olarak gösteriyorlar. Bu insanlar hakları için sendikaya üye oluyorlar. Patronlar ve direnişe destek olmayanlar oturup bir düşünsünler. Kendileri ve çocukları bu duruma düşseler neler hissedecekler, onlar kaç saat, kaç gün burada böyle dayanabilirler? Burada direnişte bulunan arkadaşlar çalışma koşullarının düzelmesini, ücretlerin düzelmesini istiyor. Her geçen gün işçi ailesinin masrafları artıyor. Onlar bu haksızlıklara karşı ne kadar direnebilirler? İnsan olan insan ancak bu halden anlar.”
Neslihan eşinin direnişe karar vermesini, direnişin aile ve özellikle çocuklar üzerindeki etkisini ve taleplerini, sohbetimiz boyunca işte böyle dile getirdi. Patronlara karşı verilen mücadelede işçiler yalnız değildir. Eşleri ve çocukları başta olmak üzere bütün işçiler mücadeleye destek vermelidirler. Patron bir işçiyi işten attığında hem onun ailesini hem de diğer işçileri cezalandırmış oluyor. Patronlardan haklarımızı almamızın yolu yılmadan mücadele etmektir.
Edirne’de Öğrenci Olmak!
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- Zafer Açıkgözoğlu, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde taşeron olarak çalışan 26 yaşında gencecik bir işçiydi. Henüz 1 aylık işçi olduğu hastanede altyapı eksikliği yüzünden patlayan kanalizasyonda temizlik yapması istendi. İtiraz...
- Geçenlerde işe giderken serviste yine hayat pahalılığından, geçinememekten sohbet açıldı. Bir arkadaşım Türkiye’de milyonlarca göçmen olduğunu söyleyerek şöyle dedi: “6 milyon Suriyeli varsa bu her gün 6 milyon ekmek çıkması anlamına gelir. Ya da 6...
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...