Buradasınız
Direnişçi Punto İşçilerinden Mektup

Merhaba işçi kardeşlerimiz! Punto Deri’de 288 gün boyunca sürdürdüğümüz direniş, işçi sınıfının bir kavgasıdır. Zeytinburnu’nda güvencesiz, kuralsız çalışma düzenine karşı bir başkaldırıdır bizim mücadelemiz! Basın açıklamaları, yürüyüşler, protesto eylemleri ve yargıda yürüyen mücadele dolu 288 günlük süreç, bize hem bilgi anlamında çok şey kattı, hem de çalışma koşullarımız iyileşti. Deri piyasasında; işçi bordrolarının gerçek ücretlere göre düzenlenmesinde, yıllık izinlerin düzenlenmesinde, çalışma saatlerinin düzelmesinde direnişimizin anlamlı katkıları oldu. Bu mücadeleyle amacımız, sendikayı işyerine sokmak, güvenceli çalışmayı da kazanabilmektir. Sınıfsal anlamda örgütlenme ve mücadele etme iradesi gösterebilmemiz başarıdır.
Mücadele etmeden hiçbir şey elde edilemez. Bu kadar haksızlığın yaşandığı deri piyasasında çok daha fazla mücadele edilmesi gerekiyor. 5 patron bir araya gelip hakkımızda karar verebiliyor. Bizler örgütlü olmadan, bir araya gelmeden bir şey elde edemeyiz. Her Aralık ayında patronlar birleşip zam oranını belirliyorlar. Buna boyun mu eğecektik? Hayır! Patronun tüm oyunlarını ve bizleri bölme çabalarını boşa çıkardık. İşçiler olarak birleştik, mücadele ettik.
Bu mücadelede yer alan işçilerin farklı etnik kimlikleri, farklı inançları, farklı siyasal düşünceleri vardı. Mücadelemiz bu farklılıklara sahip olan işçilerin, sınıf çıkarları temelinde birleşebileceğini bir kez daha göstermiştir.Deri işçisi kardeşlerimiz, Zeytinburnu koca bir işçi havzasıdır. Bu havzada 10 bin deri işçisi ekmeğini kazanıyor. Bizler artık bir araya gelmenin yollarını bulmalıyız. Punto Deri daha başlangıçtır: Yargı süreçlerini kazandık, resmi tatilleri kazandık, direniş boyunca gece 22.00, 23.00’lara kadar süren fazla mesailer kaldırıldı. Kararlı olmayan insanlar zaten böyle bir direnişe kalkışamazdı. Geçmişte patron karşısında hep boynumuz büküktü. Birleştik, örgütlendik ve böylece dik durabilmeyi öğrendik. Özgüvenimizi ve kendimize saygımızı kazandık. Patron, 2006 yılında zam istediler diye 1 saat içinde 30 işçiyi işten çıkartmıştı. Bizim sürecimizde ise patron, sendikalı bir işçiyi sendikadan istifa ettirerek işten çıkarabilmek için aylarca uğraşmak zorunda kaldı. Sendikalı olarak işten çıkardığı her işçi ise iş mahkemesinde 16 brüt maaş tutarında tazminat kazandı. Üstelik düşük gösterilen sahte bordrolar üzerinden değil, gerçek ücretler üzerinden.
Direnişte yer alan her birimiz uzun yıllardır deri işinde çalışıyoruz. Sendikalaşma mücadelesine girişerek işçilik yaşamımızın en doğru adımını attık. Direnişimiz boyunca pek çok etkinliğe katıldık. Yüzlerce insan karşısında konuşmayı, kendimizi ifade etmeyi öğrendik. Tüm bu yaşadıklarımız bizim için çok önemli ve değerliydi.
Kardeşler, Punto Deri fabrikası önündeki fiili direnişimizi bitiriyoruz, ancak sınıf mücadelemiz devam edecek. Deri işçileri her düzeyde örgütlenmelidir. Sadece Zeytinburnu’nda 10 bin deri işçisi var. Herkesi birleştirecek kurumlar oluşturmak zorundayız. Örgütsüz işçi hiçbir şeydir. Mücadele sürecinde çok güzel şeyler yaşadık. Mücadele eden işçiler olarak din, dil, ırk, mezhep ayrımlarını tamamen ortadan kaldırdık. Kararlı mücadelemiz hepimizi kardeşleştirdi. Direniş boyunca ailemize hiç olmadığı kadar zaman ayırabildik, eş ve çocuklarımız mücadelenin ilk kazananlarıydı. Etrafımızdaki insanların takdirini kazandık, pek çok dost kurumla tanıştık. UİD-DER de bunlardan biriydi. UİD-DER (Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği) ailesi ile tanışmış olmamız başka bir kazanımdır. Çıkarsız, menfaatsiz olarak yanımızda olan insanlarla tanışmış olmamız başlı başına bir kazanımdır. Kimlerin sömürünün, haksızlığın karşısında olduğunu daha net gördük.
Mücadelemize destek olan tüm kişi ve kurumlara teşekkür ederiz. Zeytinburnu’ndaki deri işçilerine ve tüm sınıf kardeşlerimize çağrımız şudur: Biz direniş okulundan mezun olduk; tüm sınıf kardeşlerimizi yeni mücadeleler için bizimle iletişime geçmeye ve deneyimlerimizi paylaşmaya çağırıyoruz. Önümüzdeki dönemde gerçekleşecek mücadeleler daha deneyimli ve daha örgütlü olacak, sınıfımızın mücadele bayrağı çok daha ileriye taşınacaktır!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...