Buradasınız
Soma’da Sınıfsal Soykırım
Mersin’den bir işçi
Merhaba işçi kardeşlerim. Ben bir ev işçisiyim. Soma’da meydana gelen bu acı olay hepimizi çok üzdü ve derinden etkiledi. Yüzlerce işçi kardeşimiz maden ocağında can verdi. Ekmek için, aileleri için, çocukları için çalışırken alın terleriyle hiç acımadan katledildiler.
Bu yaşananlar kaza değildi, kader de değildi. Alınmayan önlemler, tedbirsizlikler, patronların kar hırsı ve siyasi iktidar işçi kardeşlerimizin katilidir. AKP hükümeti şimdiye kadar üzerine düşeni yapmadığı gibi, bu acı olaya isyan eden herkesi de susturmaya, bastırmaya çalışıyor. Biber gazıyla, TOMA’larla, yetmedi tekme tokat insanlara şiddet uygulayarak insanları körleştirmeye, susturmaya ve duyarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Kendi güçlerini kaybetmemek için hepimizi hiç acımadan toprağın altına gömüyorlar. Kâr hırsı yüzünden işçiler canlarından oluyorlar. İş kazaları her geçen gün durmadan artıyor. Maden ocaklarında, tersanelerde, fabrikalarda, inşaatlarda daha ne kadar işçi kardeşimizi kaybedeceğiz? Bir avuç insan rahat yaşasın diye daha kaç yüz, kaç bin işçi ölecek? Her türlü hakkımızı elimizden aldılar. Yetmedi şimdi de yaşam hakkımızı alıyorlar. Ve sonra her şeyi kadere bağlıyorlar. Bizleri de buna inandırmak için her türlü yolu deniyorlar. Madem her şey kader, sizler neden korumalarla dolaşıyorsunuz? Olumsuz tüm olayları kadere bağlarken olumlu olanları ise kendi başarılarıymış gibi gösteriyorlar.
İşçi sınıfının tek kurtuluşu, örgütlenmesi ve sermaye sınıfına karşı mücadele etmesidir. Bizi ancak bizler kurtarırız. Haklarımızı ve canımızı patronlara, gözünü kar hırsı bürümüş vicdansızlara vermeyelim. Bu acıları bir daha yaşamamak için gelin örgütlü olarak mücadelemize devam edelim. Örgütlüysek yeniden doğarız, Örgütsüzsek……!
Nereden bilirdim Soma’yı
Ta ki işçi kardeşlerimin katledildiğini
Duyana dek…
Duydum, ağladım, hıçkırdım, haykırdım.
O kadar büyüktü ki isyanım
Şu koca dünyaya bile sığamadım…
Demek ellerinizde ekmeğiniz,
Sevdikleriniz gözlerinizde,
İsyanınız yüreğinizde
Yitip gittiniz kara madende…
Tahterevalli
KESK’ten Mersin’de Basın Açıklaması
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...