Buradasınız
DİSK: OHAL ve Başkanlık Emeğe Zararlıdır!

20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL ikinci yılını doldurdu. “Millete karşı ilan edilmediği” öne sürülen OHAL rejiminin hukuksuzluğundan en çok etkilenenler ise işçi ve emekçiler oldu. DİSK Araştırma Dairesi (DİSK-AR) OHAL’in ve 24 Hazirandan itibaren resmileşen başkanlık rejiminin çalışma hayatına olumsuz etkilerini konu alan bir rapor hazırladı. 21 Tammuzda bir basın açıklaması yapan DİSK, raporu kamuoyuyla paylaştı. DİSK-AR’ın kapsamlı raporu OHAL’in de, tek adam rejiminin de işçi ve emekçiler için ne anlama geldiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
“OHAL ve Başkanlık Emeğe Zararlıdır” başlığıyla gerçekleştirilen basın açıklamasında raporu özetleyen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, iki yıldır en yaygın ve kapsamlı şekilde ihlal edilen hakkın çalışma hakkı olduğunu belirtti: “135 binden fazla kamu görevlisi somut bir delile ve haklı bir gerekçeye dayanmadan, savunma hakkı tanınmadan ve adil yargılanma yolları tıkanarak kamu görevinden çıkarılmış, sadece kamu görevinden çıkarılmakla kalınmamış, ihraç edilenler damgalanmış, emekli ikramiyelerinden mahrum bırakılanlar olmuş, pek çoğunun özel sektörde de iş bulmasını engelleyici uygulamalar söz konusu olmuştur. Ayrıca ihraç edilenlerin pasaportlarına el konularak seyahat özgürlükleri ve bir başka ülkede çalışma hakları da ortadan kaldırılmıştır.” Çerkezoğlu aynı zamanda DİSK Genel-İş üyesi 1959 işçinin de KHK’larla ya da kayyumlar tarafından işten çıkarıldığını hatırlattı.
Sendikal hak ihlallerinin de kapsamlı bir şekilde açıklandığı raporda, OHAL süresince 7 grevin yasaklandığı ve 150 binin üzerinde işçinin patronların insafına bırakıldığı belirtiliyor. Pek çok sendikal faaliyetin de engellendiğini vurgulayan Çerkezoğlu, OHAL’in işçilerin haklarının hukuk dışı biçimde gasp edilmesinin bahanesi haline getirildiğini belirtti. OHAL’in sonlandırılmasına da değinen Çerkezoğlu; “20 Temmuz 2016’da ilan edilen ve 7 kez uzatılan OHAL, bugün itibarı ile bir kez daha uzatılmamıştır. Ancak gerek OHAL’in kalıcılaşmasını sağlayacak yasa değişiklikleriyle gerekse 24 Haziran 2018 seçimleri sonrası uygulanmaya başlayan başkanlık rejimi nedeniyle hukuka ve demokrasiye dönük ağır hak ihlallerinin devam edeceği görülmektedir” dedi. Çerkezoğlu, başkanlık rejiminin çalışma yaşamına yönelik etkilerini ise şu şekilde özetledi:
- Yeni rejimde cumhurbaşkanı çalışma hayatı dâhil pek çok konuda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, CB Yönetmeliği ve CB Kararı ile tek başına düzenleme yapabilecek.
- TBMM’nin bazı yetkilerini CBK ile kullanabilecek olan Cumhurbaşkanı çalışma hayatını ilgilendiren konularda da düzenleme yapabilecek ve karar alabilecek.
- Cumhurbaşkanı temel hak ve özgürlükler, kişisel ve siyasal haklar dışında kalan çok sayıda konuda geniş yetkilere sahip. Ayrıca tek başına OHAL ilan edebilecek.
- Cumhurbaşkanı asgari ücret tespit komisyonunun yapısını istediği gibi değiştirebilecek,
- İşsizlik sigortası kaynaklarının kullanımında geniş yetkilere sahip olacak.
- Bugün işçilerin sırtına yüklenen vergi ve harçların kanunlarda öngörülen alt ve üst sınırlar arasında arttırılması konusunda yetkili olacak.
- Cumhurbaşkanı grev yasaklarına karar verebilecek ve grevleri tek başına erteleyebilecek.
- Doğrudan cumhurbaşkanına bağlı ve onun talimatıyla çalışacak olan Devlet Denetleme Kurulu’na sendikaları, meslek odaları ve dernekleri inceleme, soruşturma ve yöneticilerini görevden uzaklaştırma yetkisi verilmiştir.
- Bütçesi işçilerden ve onlar adına kesilen primlerden oluşan Sosyal Güvenlik Kurumu’nu Sayıştay denetiminden çıkarmayı hedefleyen düzenleme yapılmıştır.
Arzu Çerkezoğlu, basın açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Bu rejim, Türkiye nüfusunun dörtte üçüne ulaşan ve ücretiyle yaşamaya çalışan büyük bir kesime, yani ‘cumhur’un çok büyük bir çoğunluğuna zararlıdır! Böylesi bir rejimde işçilerin haklarını, çalışma ve yaşam koşullarını savunmak ve geliştirmek daha da zorlu bir mücadeleyi gerekli kılmaktadır. Biz DİSK olarak, birlik-mücadele ve dayanışma bilinciyle böylesi bir mücadeleyi örgütlemeyi tarihsel bir görev olarak görüyoruz. Kurulduğu günden bugüne kadar, devletten, sermayeden ve siyasi partilerden bağımsız olarak işçilerin haklarını savunmayı ilke edinen DİSK, emek ve demokrasi mücadelesinden asla geri durmayacaktır.”
Süperpak İşçileri Grevde
Kuşçunun Fikri
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
Son Eklenenler
- İzmir Kemalpaşa’da grevde olan Petrol-İş üyesi Temel Conta işçileri, patronun grev kırıcılığını tespit ettirmek için açtıkları davanın duruşması öncesi Bayraklı Adliyesi Ek Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. İstanbul Şişli Belediyesi...
- İnsanların kardeşçe yaşayacağı bir dünya özleyen, böyle bir dünyayı kurabilecek tek güç olan örgütlü işçi sınıfının mücadelesine inanan, o mücadelede yer alan nice şair, yazar, sanatçı var. Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal bu sanatçılardan ikisidir....
- Tuzla’da bulunan Reckitt Benckiser’de Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler 27 Mayısta greve çıktılar. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçileri mücadelelerinde yalnız bırakmıyoruz. Grevlerinin 17. gününde işçi kardeşlerimizi tekrar...
- İsrail devleti Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyor. Egemenler kimi zaman bu katliamı sözde kınadıklarını belirtseler de İsrail’le her türlü ekonomik ve politik ilişkiyi sürdürmeye devam ediyorlar. Egemenlerin...
- ABD Başkanı Trump, göçmen karşıtı politikalarını sürdüyor. Göçmenleri hedef alarak açık bir savaş ilan eden Trump’ın ABD’sinde, göçmen işçi ve öğrencilerin vizeleri iptal ediliyor, göçmen işçiler tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyorlar. ABD’li...
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi bundan tam 55 yıl önce bu topraklardaki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. O tarihten bu yana örgütlü işçi sınıfı bu iki günü anarak yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. 15-16 Haziran, örgütlü işçi...
- 12 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildi. Ne yazık ki o zamandan bu zamana çocuk işçiliğin azalması bir yana, 1800’lü yıllara benzer koşullar yaratıldı. Patronlar için tatlı kârlar...
- KESK Ankara Şubeler Platformu ve emekten yana siyasi partiler 11 Haziranda, ABD Büyükelçiliği önünde siyonist İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırımı, Türkiye limanlarından İsrail’e askeri malzeme taşınmasını, Gazze’ye insani malzeme...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, 29 Mayısta greve çıkmıştı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikası üyeleriyle aynı işi...
- Yaşamın hangi alanına bakarsak bakalım, her başarının ancak büyük emekler vererek, sabırla çalışarak elde edildiğini görürüz. Henüz ilk denemede iyi sonuçlar elde etmek, hedefe ulaşmak mümkün değildir. Özellikle toplumsal alanda hiçbir değişim bir...
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....