Buradasınız
Dizayn Tekstil’de İş Kazası, Bir İşçi Ölümden Döndü
Aydınlı’dan bir işçi
Tuzla Organize Deri Sanayi Bölgesi’nde kurulu bulunan Dizayn Tekstil’de bir iş kazası meydana geldi. Kot pantolon işinde fason olarak çalışan Dizayn Tekstil’de yaklaşık 25 kişi çalışıyor. Ama sigortası olan işçi sayısı 7 civarında. Ayrıca işçilerin bir kısmı on sekiz yaşından küçük, sigortasız ve asgari ücretin altında çalıştırılıyor.
Atölye, Jack & Jones, Only, Veromoda gibi ünlü markalar için fason pantolon üretimi yapıyor. Tanesi 100-200 liraya satılan pantolonlar üreten işçiler, sigortasız ve işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmadan çalışıyorlar. Dizayn Tekstil işçileri her an iş kaza riski ile burun buruna çalıştırılıyorlar. En son, bakımı yapılmayan asansör yüzünden az daha bir işçi arkadaşımız canından oluyordu. Tamir ve bakımı yapılmayan asansörün ipi kopunca, o esnada asansörde bulunan bir işçinin kolu ve ayağı kırıldı, boynunda ise ağır zedelenme meydana geldi. İş kazasını duyan patron hemen işçilerin hepsini topladı. “İşçi arkadaşınız kaza geçirdi. Bu halde çalışamazsınız” diyerek hepsini evlerine gönderdi. Bu tavrın samimi olmadığı, bir oyun olduğu apaçık. Patron işçileri sigortasız çalıştırdığı için apar topar fabrikadan çıkartmanın peşindeydi.
Kaza geçiren işçi yoğun bakımdan yeni çıktı ama hâlâ hastanede. Aynı fabrikada çalışan ve olayı gören bazı işçiler, yaşadıkları dehşeti şöyle anlatıyorlar: “İlk kez bir iş kazası gördük. Çok kötüydü, ağzından burnundan kan geliyordu. Yaşaması bir mucize, gerçekten işçi arkadaşımız ölümden döndü.” Doğru, o işçi arkadaşımız mucize eseri kurtuldu. Ama biz görsek de, görmesek de ölümden dönemeyen işçi kardeşlerimiz var. Her ay onlarca işçi arkadaşımızı iş cinayetlerine kurban veriyoruz. Hem de bu işçilerin çoğu sigortasız ve güvencesiz asgari ücrete çalışan işçiler.
Patronların iş güvenliği önlemlerini almaması nedeniyle canımızdan ve sağlığımızdan olmaya devam ediyoruz. Daha nereye kadar eyvallah diyeceğiz bu duruma? Ne zaman bir dur diyeceğiz iş cinayetlerine? Sigortasız ve güvencesiz çalışmamanın, iş cinayetlerinde ölüp sakat kalmamanın tek yolu örgütlenmekten geçiyor. Her şey bizim elimizde!
İşçi Katliamları Bitmek Bilmiyor
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...