Buradasınız
İşçi Katliamları Bitmek Bilmiyor
UİD-DER’li bir işçi
Kastamonu’da bir maden işçisi, iş güvenliği yetersizliğinden dolayı göçük altında kalarak can vermişti. Bu acı haber aslında biz işçilerin hayatının ne kadar ucuz olduğunu ve patronların ne kadar açgözlü olduğunu ortaya koymaktadır. Diğer bir acı haber ise Pakistan’dan geldi. Pakistan’da yaşanan tam bir vahşet ve insanlık dramıydı.
Bir hazır giyim fabrikasında tam 289 işçi feci bir şekilde yanarak can verdi. Yine Pakistan’da bir ayakkabı fabrikasında çıkan yangında ise 25 işçi canından oldu. İşçiler patronların kâr hırsı yüzünden hayatlarının baharında canlarını ateşin ortasına atıp gittiler. İşin daha da acı tarafı ise bu yangın tam bir açgözlülük sonucunda bu kadar büyük bir felâkete yol açmıştı. 2. katta ve üst katlarda hazır giyim işleri yapan işçilerin üzerine kapıları kilitlemişlerdi. Camlar demirli ve kapılar da kilitli olunca bu acı tablo ortaya çıktı. İçerde ise ne yangın tüpü ne de yangın merdiveni mevcuttu. Birçok işçi de çatılardan aşağı atlayarak can vermişti. Görülen o ki patron her yerde patron ve sömürü her yerde sömürü. Biz işçiler bu olayları hafızalarımıza iyi kazımalı ve içinde yaşadığımız kapitalist sömürü sistemini iyi tanımalıyız. Bu sömürü sistemi tüm dünyada kan ve gözyaşı üzerinde yükselmektedir. Biz işçiler birlik olup, canımıza kasteden patronlara karşı bir güç olmadığımız sürece tepemizden leş kargaları eksik olmayacaktır.
Yüzlerce işçi ölmüş kime ne? Çıkarları söz konusu olunca “insanlara zulüm ediyorlar” diyerek efelenen başbakan Erdoğan bu katliamı ağzına dahi almamıştır. Hatta kendi ülkesinde ortalama her ay 100 işçi iş kazasında yaşamını yitirirken nedense bu işçi cinayetleri gündemine dahi gelmemiştir. Aslında nedeni açık, onlar leş kargalarının borazanlığını yapmaktadır. Patronların kâr hırsı yüzünden hayatını kaybeden Pakistanlı işçi kardeşlerimizin yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Bu hunhar katliamın sorumlusu olan patronları lanetliyorum. Kapitalist sömürüye, artan işçi cinayetlerine ve hak gasplarına karşı yaşasın işçilerin mücadele birliği!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...