Buradasınız
Doğru Tercih
Esenler’den UİD-DER üyesi bir işçi
Mayısın ikinci haftasının sonunda, UİD-DER’de, vardiya sistemini tüm yönleriyle inceleyen bir seminer düzenlendi. Seminer vardiyalı çalışan işçi arkadaşlarımızın ne kadar sağlıklı olabileceklerini gözler önüne seriyordu. Semineri sunan arkadaş öncelikle sosyal haklarımızı sordu. Kaç kişinin hafta sonu tatili var, kimlerin sigortası yatırılıyor vs. Durum epeyce kötü görünüyordu. Neredeyse yarımız sigortasız çalışıyor, geri kalanlar ise işsiz veya hafta sonu tatilini unutmuş. Neyse sunumu yapan arkadaş vardiya sistemi hakkında ne düşündüğümüzü sordu. Kimileri aslında iyi bir sistemmiş gibi görünüyor dedi. Kimileri (daha önce vardiyalı sistemde çalışmış ya da çalışıyor olanlar) hiç de iyi bir şey değil, bir kere sağlıklı değil dediler. Sunum devam ederken vardiya sisteminin aslında insan sağlığını nasıl olumsuz etkilediğini, vardiya saatlerinin değişmesi veya gece saatlerine denk gelmesi durumunda vücudun biyolojik ritminin nasıl bozulduğunu, gündüz uyumak zorunda kalındığında uykusuzluk çekildiğini, gece çalışırken de tam tersine uyuklandığını ve verimin düşmesiyle birlikte iş kazalarının “geliyorum” dediğini gördük.
Fakat insanın kafasına bir şey takılmıyor mu? Vardiyalı çalışan işyerlerinin gece vardiyalarında iş kazalarının artmasının ya da işçilerin sağlığının bozulmasının patronlar için ne kârı oluyor? Evet, sunumu yapan arkadaş bunu kendi çalıştığı fabrikadan örneklerle açıkladı ve tartışmaya açtı. Aslında bir makinanın günde 8 saat yerine 24 saat çalışması durumunda üç katı daha fazla ürün ürettiğini fark ettik. Bu arada iş kazalarıymış, uyku problemiymiş, yemek saatlerinin uyuşmamasıymış bunlar “önemli” şeyler değil. Nasıl olsa dışarda yığınlarla işçi işsiz ve neredeyse karın tokluğuna çalışmaya mecbur bırakılmış durumda. Yani Ahmet iş kazası geçirmişmiş, Mehmet’in karnı ağrıyormuş hiç de umurlarında değil patronların. Çünkü onların gözünde bizler ezilmesi gereken birer böcekten farksızız. Ama onlar şunu göremezler: o fabrikalarında ezdikleri işçilerin bir kısmı dünyadaki bütün işçilerin birliğini sağlamak üzere emin adımlarla yürüyorlar. Meselâ sizin aklınıza gelir miydi fabrikada vardiyalı çalışan bir işçinin böylesine kafa karışıklığı yaratan, anlaşılması güç bir konu hakkında, sağlık ve vardiya sistemi hakkında mükemmel bir sunum yapabileceği?
Evet, bu sayede bizim gibi ezilen, sömürülen, aşağılanan işçilerin de, eğer sınıf mücadelesine katılmış ise neler yapabileceğini gördük. Aslında herhangi bir işi insanlara en anlaşılır ve açıklayıcı bir şekilde anlatacak olan insan, o işin içinde olan insandır. Yeter ki o insan kendisini ve yaşadıklarını anlatmayı becerebilsin. Bunu da yine UİD-DER’in sayesinde öğrendik ve kavradık. Bu anlamda, vardiya sisteminin eleştirisini yine vardiyalı çalışan bir işçinin yapmasının ne kadar doğru bir tercih olduğunun da farkına vardık. Bize doğruları kavratan ve insanlığımızı hatırlatan UİD-DER’e borcumuzu en güzel şekilde ödemeliyiz. Bu da ancak işçi sınıfının enternasyonal düzeydeki birliği ile somutlanır. 1 Mayıs’ta da haykırdığımız gibi, işçi sınıfı ya örgütlüdür ve her şeydir ya da örgütsüzdür ve hiçbir şeydir.
Yaşasın Dünya İşçilerinin Uluslararası Mücadele Birliği!
Duvarları Yıkalım
UİD-DER’e Teşekkürler
- UİD-DER 1 Mayıs’a Hazırlanıyor: Umut Örgütlü Mücadelede!
- Birlik ve Dayanışmamızı Büyütmeye Devam Edeceğiz
- Çatalca’da “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim!” Etkinliği
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...