Buradasınız
Doğanın Talanına Hayır!
Esenyurt’tan bir metal işçisi

Sermaye kâr hırsıyla sadece emeğe değil doğaya da alabildiğine saldırıyor. Uzunca bir zamandır şahit oluyoruz ki Türkiye’nin dört bir yanında doğa talanları hız kesmiyor. Kâh taş ocakları, kâh termik santraller, kâh maden şirketleri derken dağlarımız talan ediliyor, derelerimiz kurutuluyor. Temiz içme sularının ve yeraltı sularının çekilmesinin önü açılıyor.
Bu hızla giderse şüphesiz ki yakın gelecekte ciddi sorunlarla karşılaşacağız. Özel şirketlerin önü devlet tarafından açılıyor ve korkunç kârlar hesaplanıyorken, bölge halklarını tam bir yıkım ve enkaz bekliyor. İşte bu manzaralardan bir tanesi de Yozgat’ın Çekerek ilçesinin Yukarıoba köyünde yaşanıyor. Çocukluğumun geçtiği bu coğrafyada ciddi bir doğa kıyımı gerçekleşiyor. Özel şirketlere peşkeş çekilen ormanlar katledilirken, daha olgunluğa ulaşmamış ağaçlar kesilerek bu şirketler aracılığıyla kömür yapılıyor.
Bir taraftan gencecik meşe ağaçlarının kömüre çevrilmesi, diğer taraftan rüzgâr türbinleri ile bölgenin hava akış dengesi bozulması ilerleyen zamanda canlı ve bitki türleri için ciddi risk nedenidir. Yani kömür üretimi için doğayı talan eden şirketler, doğada yaşayan kurdun kuşun doğal yaşam alanlarını da tahrip ediyor. Zaten yeşil örtüsü çok sınırlı olan Çekerek ve köyleri şimdi de özel şirketlerin gazabına uğruyor.
Hal böyleyken bölgede yaşayan köylüler ve emekçiler atalarından kalan bu doğa mirasının yok edilmesine ses çıkaramıyor. Peki neden? Cevabı hepimiz biliyoruz aslında, devletin gazabına uğramaktan korkuyorlar. Oysa biliyoruz ki bu topraklarda hiçbir kazanım bedelsiz olmadı, olamaz. Türkiye’nin dört bir yanında köylüler, kadınlar, topraklarına sularına sahip çıkmak için canlarını dişlerine taktılar, jandarmanın karşısına dikildiler ve çeşitli kazanımlar elde ettiler.
Peki, ne yapmalı? Aslında her şeyden önce düşünce biçimimizi değiştirmeli, “devlet ne ederse iyi eder” düşüncesinin yanlış olduğunu görmeliyiz. Kendi yaşamımızı etkileyecek adımları yakından izlemeli, “yapılmak istenen kimin çıkarına?” sorusunu sormalıyız. En önemlisi de en basit itirazlar için bile tek yolun bir araya gelmek ve bir yerden başlamak olduğunu kavramalıyız. Aksi halde geçmişten bize kalan yeşil mirası, gelecek nesillere çölleşmiş bir miras olarak bırakacağız. Yeşiliyle, börtü böceğiyle yaşamın kaynağı olan doğanın sermayenin kârı uğruna talan edilmesine izin vermeyelim.
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Tokat’ta Altın Madenine Karşı Direniş
- Yine Yangın, İhmal ve Umursamazlık
- Doğanın Talanına Hayır!
- Diyarbakır ve Mardin’de Yangınlar: Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- “Mersin Atatürk Parkında Yeni Liman İstemiyoruz”
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Brezilya, Fas, Libya: Kapitalizm Felaket Demektir!
- Akbelen Direnmeye Devam Ediyor!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- Orman Yangınları Devam Ediyor
- Deştin Köylüleri: Çimentocular Topraklarımızı İşgal Edemeyecek!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- Depremden Sonra Sel de Felakete Dönüştü
- Pakistan’da Seller Can Almaya Devam Ediyor
- “Yeşil Bursa”ya Ne Oldu?
Son Eklenenler
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...
- Bugün size, belki de her gün karşılaştığımız ama çoğu zaman duyulmayan, görmezden gelinen bir gerçeği anlatmak istiyorum. İstanbul’da ya da herhangi bir şehirde üniversite öğrencisi olmak, giderek zorlaşıyor. Hele de bu ekonomik şartlarda…
- İbni Sina Üniversite Hastanesinde çalışan SES ve Dev Sağlık-İş üyesi işçiler, yetersiz yemek, su ve hijyen koşullarına karşı 16 Nisanda üç gün süren yemekhane boykotu yaptı. Genel-İş Sendikasının örgütlü olduğu İzmir’in ilçe belediyelerinde işçiler...
- Kardeşlerim, ben emekli bir işçiyim. Bu yıl da UİD-DER’le 1 Mayıs kortejinde yürüdüm. Bahtiyarım. Bir sene ayağım kırıldığından 1 Mayıs’a katılamamıştım. Yaşım itibariyle, onca mitinglere katıldım, başka kortejlerde yürüdüm, ama her defasında UİD-...
- Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu TPI Compozit fabrikalarında yaklaşık 2300 işçi, 13 Mayısta greve çıktı. Çoğunluğu Menemen’de, bir bölümü de Çiğli Sasalı’da çalışan işçiler, İzmir Serbest Bölgede (İZBAŞ) uygulanan grev yasağı nedeniyle, greve...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Bu mektubu yazmama bir grevci işçinin sorusu vesile oldu. TPI Composit grevinde bir işçi kardeşimiz, “Abi, sen deneyimli bir işçiye benziyorsun. Sence grevi nasıl sürdürmeliyiz?” diye sormuştu. Pek çok kez grev yaşamış, pek...
- UİD-DER’li işçiler, 19 Mayısta Portakal Plastik ve Porvil Çatı işçilerini grevlerinin 13. gününde ziyaret etti.
- Filistin halkıyla dayanışmayı ve emperyalist savaş karşıtı mücadeleyi büyütmek üzere sayısız protesto ve işyeri eylemleri düzenleyen İngiltereli işçi ve emekçiler 27. kez ulusal gösteri gününde bir araya geldi. Ülkenin dört bir yanından başkent...
- Felsefe yapmak, olgular, olaylar, süreçler, varlıklar üzerine düşünce üretmektir, neden ve sonuçlar üzerine düşünmektir, sormaktır, açıklama getirmektir. Ama sıradan insanlar, mesela örgütsüz işçiler gerçek manada düşünmeyi, düşünce üretmeyi...
- Dünyada ve Türkiye’de milyonlarca işçi demokratik ve ekonomik hak gasplarına, baskı ve yasaklara, yoksullaşmaya, emperyalist savaşa tepkisini ortaya koymak, taleplerini haykırmak için 1 Mayıs’ta alanlara çıktı. İstanbul Kadıköy’de kutlanan 1 Mayıs’...
- İzmir/Dikili’de çiçek üretimi yapılan Queen Tarım’da işçiler sendikal hakları için mücadele ediyor. DİSK/BTO-SEN üyesi Queen Tarım işçileri 16 Mayısta İstanbul’da, Danimarka Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya çeşitli...
- Hikâye bu ya; zamanın birinde adamın biri varmış. Bu adam çevresindeki insanları hakir görür, küçümser, beğenmezmiş. Kendini hep onlardan farklı görür, güçlü olanlara hayranlık duyarmış. Gel zaman git zaman bu adam bir gün şeytanla arkadaşlık kurmuş...