Buradasınız
Emekçi Gençliğin Uyuşturulmasına HAYIR!
İstanbul Avrupa Yakasından bir grup genç
Türkiye’de uyuşturucu kullananların sayısının arttığı ve ülkenin bir uyuşturucu merkezine dönüştüğü gerçeği uzun zamandır gündemi işgal ediyor. Nitekim geçtiğimiz haftalarda gazeteci Özlem Gürses, Antep’te bir mahalleden gözlemlerini aktararak uyuşturucu kullanımında gelinen noktayı ortaya koydu. Haberde yer alan fotoğraflarda insanın gözüne önce yoksulluk çarpıyor. Kışın soğuğundan korunmanın bile büyük sorun olduğu buz gibi iki göz odada, 6 kişilik bir aile… Ayakkabı boyacısı baba gece gündüz çalışmasına rağmen milyonlarcamız gibi ailesiyle birlikte yoksulluk çukurunun dibinde yaşıyor. Aile birçok kez şikâyette bulunmuş. Ancak uyuşturucu satılmasını engelleyememişler, neticede iki çocuğu da bağımlı olmuş. Yüzbinlerce gençten sadece ikisi! Her geçen gün iktidarın tepeden tırnağa suça ve yolsuzluğa bulaştığına dair ifşaatlar ortaya çıkıyor. Öte yandan İçişleri Bakanı “Ortalama haftada 5 bin uyuşturucu satıcısını veya imalat yapanı gözaltına alıyoruz. Bu konuda arkadaşlarımız, emniyet teşkilatımız, jandarma teşkilatımız büyük bir gayret gösteriyor” diyor!
Bir haftada bu kadar insanın uyuşturucudan gözaltına alındığı bir ülke uyuşturucu cenneti değil de nedir? Türkiye adeta bir narko ülke olmuş durumda. “Varlık barışı” adı altında sermayenin kaynağına bakılmaksızın ülkeye rahatça girmesi ile uyuşturucu dâhil türlü kaçakçılık ve yolsuzluk arasında bağ var. Bir yandan her türlü sermayedar semirtilirken, bir taraftan da yaşam koşulları gittikçe kötüleşen emekçiler uyuşturularak bu kirli düzen sürdürülmek isteniyor. Özellikle çevresinde ne görürse onun etkisinde kalan yüzbinlerce genç, uyuşturucuya bulaştırılıyor. Bizzat Emniyet Genel Müdürlüğünün raporlarına göre, 2020 yılında 159 bin 268 uyuşturucu olayına müdahale edilirken, bu sayı 2021 yılında yüzde 35,5 artışla 215 bin 771’e yükselmiş. Uyuşturucu kullanıcılarının yüzde 86,7’sinin ailesinin yanında yaşadığı vurgulanıyor. Yani gelir seviyesi düştükçe uyuşturucu kullanım oranı artıyor. Bunlar sadece resmi veriler, gerçek ise bunun çok üzerindedir.
Kapitalist devletlerin uyuşturucuyu yok etmek, insanları bundan kurtarmak gibi bir niyeti yoktur, olamaz da. Çünkü bu hem muazzam bir para ve rant kaynağıdır hem de örgütsüz insanları pasifleştirmenin etkili bir yoludur. Türkiye’de uyuşturucu sorunu, siyasi iktidarın bir yumağa dönüştürdüğü en yakıcı sorunlardan yalnızca biridir. Sorunu yaratan, gençliği çürüten kapitalizm ve siyasi iktidarın uyguladığı politikalardır. Uyuşturucu belasından uzak durmak, umutsuzluk ve depresyon çukuruna düşmemek için tek yol var: Örgütlü olmak, siyasal hak ve özgürlükler başta olmak üzere kapitalizme karşı mücadele etmek!
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
Son Eklenenler
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...