Buradasınız
“Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
İzmir’den İşçi Dayanışması okuru bir işçi

Kapitalizm öyle mantıksız bir sistemdir ki, insanlar bir mantık ararlar bu vicdansız düzende ama bulamazlar. Mesela teknoloji ışık hızıyla gelişiyor. Ama teknoloji bu denli gelişmiş olmasına rağmen işçilerin çalışma saatlerini ve temposunu azaltmıyor. Tam tersine işçiler Modern Zamanlar filmindekinden beter hale geldi. Örgütsüz işçiler bireysel olarak kurtulacakları hayalini kuradursunlar, işçi sınıfının mücadele tarihi bize bireysel kurtuluşun mümkün olmadığını binlerce, on binlerce örnekle anlatıyor.
İşçiler işe başladıklarında patrona satacakları o günkü işgüçleri henüz yerindedir. Ama mesai sonrası evlerine enerjileri tükenmiş olarak varırlar. İşçilerin çocukları mesai dönüşü kapıdan içeri giren anne veya babalarının boynuna atılırlar. Kendileriyle yerlerde yuvarlanarak, köşeden köşeye koşmalarını isterler. Fakat işten gelen baba veya annenin çocuklarıyla oyunlar oynayacak takati kalmamıştır. Hele bir de anne ve babanın haftada sadece bir gün olan tatil günleri aynı gün değilse çok daha zor oluyor. Hem eşler için hem de çocuklar için.
Şimdi tam bu noktada eczacı olan manevi kızımın “eşimle birlikte kahvaltıyı ancak yıllık izinde yapabiliyoruz” sözüne değinmek istiyorum. Çünkü bu sözü gözlerini kocaman açarak ama yorgunluğu gözlerinin içinden okunurken söylemişti. Çocuklarının biri henüz 4,5 yaşında diğer kızı artık çocukluktan gençliğe geçme evresinde olduğu için epey zorlanıyor. Eşi ise çalışkan ve kızlarına iyi babalık yapmaya çalışsa da birden çok sağlık sorunu yaşıyor.
Eczacı kızımız ve lokantada çalışan eşinin hafta tatili aynı gün olmadığı için birlikte kahvaltı yapabilmek için yıllık izin günlerini beklemek zorundalar. Elbette aynı veya benzer sorunları binlerce, hatta milyonlarca işçi kardeşimiz yaşıyor. Eşlerin ikisi de çalıştığı için çocuklarına genelde büyükanneler bakıyor. İşyerlerinin ve fabrikaların çoğunda kreş yok. Fakat mesela 1980 öncesinde neredeyse bütün büyük fabrikaların kreşleri vardı. Elbette o günkü kreşleri patronlar kendi rızalarıyla işçilere altın tepside bahşetmemişlerdi. O tarihlerde işçiler sınıf temelinde örgütlüydüler. Yani doğru bir ifadeyle söylersek çekici hep aynı yere vuruyorlardı. Çekiç hep aynı yere indirildiği için istediklerini koparıp alabiliyorlardı.
Sevgili eczacı kızım ve tüm işçi kardeşlerim, işçi sınıfının çok büyük bölümü henüz örgütlü mücadeleden bihaberdir. Ancak gerçekler inatçıdır. Gerçekleri anlamaya, anlatmaya devam edelim. Yürürken kenarda, kıyıda gözünün önünde perde olan bir işçi kardeşimizin koluna girelim. Gerçekleri olduğu gibi anlatalım. Gün gelecek o sınıf kardeşimiz o gözbağını kendisi yırtıp atacaktır. Biz buna kendi tarihimizden çok defa tanık olduk.
Kaptan, Allestaaa!
Bizim Çocuklarımız Onlar
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....