Buradasınız
Fabrikalardan alanlara! Kol kola, omuz omuza 1 Mayıs’a!
İşçi kardeşler!
İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Her 1 Mayıs’ta olduğu gibi, 2011 1 Mayıs’ında da dünyanın dört bir köşesinde işçiler meydanlara çıkacaklar. Bizler de alanlarda yerimizi almalı ve sınıfımıza dönük saldırılara dur demeliyiz.
Patronlar kazanılmış haklarımıza saldırmaya devam ediyorlar
Kardeşler, patronlar kazanılmış haklarımızın büyük bir kısmına el koydular. Emeklilik yaşı uzatıldı, ikramiyeler büyük ölçüde ortadan kaldırıldı, ücretler düşürüldü, iş saatleri uzatıldı, taşeronluk sistemi ve esnek çalışma yaygınlaştırıldı, kadrolu işçilik neredeyse hayal oldu, sendikalar işyerlerinden atıldı, çalışma koşullarımız ağırlaştı. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, AKP hükümetinin mecliste kabul ettirdiği “torba yasa”yla birlikte sömürü daha da katmerli hale geldi. Elimizde yalnızca kıdem tazminatı kaldı, ama patronlar buna da göz dikmiş bulunuyorlar. Kardeşler, tüm bu saldırılara sessiz mi kalacağız, susacak mıyız?
İşsizlik ve yoksulluk kimi vuruyor?
Kardeşler, patronlar ve hükümet işsizlik azaldı diyor, ama işsizlik oranı %11,9. Yani üç milyona yakın işçi işsiz! Üstelik de bunlar resmi rakamlar, gerçekte işsizlik çok daha fazladır! 12 milyon insan yoksul olarak yaşıyor, açlık sınırında yaşayanların oranı ise artıyor. Bizlere reva görülen asgari ücret yalnızca 629 liradır. Peki kardeşler, patronlar bizlerin sırtından kazandıklarıyla zevki sefa içinde yaşarken biz neden işsizliğe, açlık ve yoksulluğa talim ediyoruz? Bu gidişe bir dur demeyecek miyiz, susacak mıyız?Çalışma koşulları ağırlaşıyor, iş saatleri uzuyor
Kardeşler! 1 Mayıs, 8 saatlik işgünü mücadelesinin bir sembolüdür. İşçi sınıfı 8 saatlik çalışma hakkını kazanabilmek için ağır bedeller ödemişti. Ama şimdi patronlar bu hakkı elimizden alıyorlar. İşyerlerindeki çalışma temposu hızlandırılıyor, yemek ve çay molaları kısaltılıyor, fazla mesailer normalleştiriliyor. Çalışma saatleri fiilen 12 saate çıkartılmış durumda! Bu durumda biz işçilere yalnızca çalışmak düşüyor. Tatilimiz yok, dinlenemiyoruz, ailemizi ve arkadaşlarımızı göremiyoruz, sosyal yaşamdan kopuyoruz. Bu ağır çalışma koşulları iş kazalarına davetiye çıkartıyor. Patronlar gerekli iş güvenliği önlemlerini almadıkları için her gün onlarca iş kazası meydana geliyor. Bu kazalarda binlerce işçi sakat kalıyor, yüzlercesi ise ölüyor. Peki kardeşler, patronların bizleri konuşan makine yerine koymasına boyun mu eğeceğiz, susacak mıyız, mücadele etmeyecek miyiz?
Emperyalistler dünyayı kana bulamaya devam ediyorlar
Kardeşler, kapitalizmin sistem krizi derinleşerek devam ediyor. Emperyalist güçler bu derin krizden çıkabilmek, pazar ve yatırım alanlarını yeniden paylaşabilmek amacıyla dünyayı kana buluyorlar. Afganistan ve Irak’ta yüz binlerce insanın canını alan emperyalist güçler şimdi de Libya’ya bomba yağdırıyorlar. Dün saraylarında kabul ettikleri, elini öpüp silah sattıkları Kaddafi’yi bugün aforoz ediyorlar. Tam bir ikiyüzlülükle emperyalist müdahaleyi “sivilleri koruma” yalanıyla aklamaya çalışıyorlar. Biz UİD-DER’li işçilerin sloganı şudur: Kaddafi diktatörlüğü emperyalist müdahaleyi haklı kılmaz, ama emperyalist müdahale de Kaddafi diktatörlüğünü haklılaştırmaz!
Asya’dan Kuzey Afrika’ya, Avrupa’dan Amerika’ya mücadele sürüyor
Kardeşler, on yıllardır baskı altında inletilen, işsizlik, açlık ve yoksullukla boğuşan Arap halkları ayakta! Arap emekçi kardeşlerimiz Tunus ve Mısır’da Bin Ali ve Mübarek gibi diktatörleri alaşağı etmeyi başardılar. Ayağa kalkan Arap emekçilerinin tüm bölgeyi saran isyanı devam ediyor ve dünyadaki kardeşlerine de örnek oluyor. Hindistan’dan Avrupa’ya, ABD’den Türkiye’ye kadar işçi kitleleri patronların saldırılarına mücadeleyle cevap veriyorlar. Türkiye’de de birçok işyerinde mücadele sürüyor. Metal işçileri MESS dayatmalarına grevle yanıt veriyorlar. Patronlar ne yaparsa yapsınlar, işçilerin biriken öfkesinin mücadeleye dönüşmesini engelleyemeyecekler.
Fabrikalardan alanlara, kol kola, omuz omuza 1 Mayıs’a!
1 Mayıs’ta dünyanın dört bir köşesinde alanlara çıkan işçiler, işsizliğe, uzun iş saatlerine, düşük ücretlere, yoksulluğa, kapitalist sömürüye ve emperyalist savaşlara karşı seslerini yükseltecekler. Farklı milletlerden işçilerin kalpleri aynı duygularla atacak, farklı dillerden işçiler SUSMAYACAĞIZ diye haykıracaklar. Sloganlarımız ezilmeye ve sömürüye karşı öfkeli bir çığlığa dönüşecek! Biz UİD-DER’li işçiler siz kardeşlerimizi de 1 Mayıs’ta bu sese ortak olmaya çağırıyoruz. Gelin hep birlikte haykıralım:
İş Saatleri Düşürülsün, Herkese İş!
Tüm Sendikal Ve Siyasal Yasaklar Kaldırılsın! Sınırsız Örgütlenme, Toplantı, Gösteri, Basın Ve Grev Özgürlüğü!
Asgari Ücret Vergi Dışı Bırakılsın, Vergiler Patronlardan Kesilsin!
Gerekli İş Güvenliği Önlemleri Alınsın, İş Kazalarına Son!
Emperyalist Savaşlara Hayır!
Ezilen Kürt halkının demokratik talepleri derhal karşılansın!
Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Mücadele Birliği!
Yaşasın 1 Mayıs! Biji Yek Gulan!
MAS-DAF’ta Direniş
- Sömürü ve Zorbalığa Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Gazze’de Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Filistin ve Ortadoğu’da Yangın Büyüyor
- Oylar Emek ve Özgürlük İttifakı Partilerine!
- Ülkeyi Enkaz Yığınına Çeviren Yağmacı Düzene Artık Yeter!
- İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Felaket Göz Göre Göre Geldi: Depremzedeler İçin Tüm Olanaklar Seferber Edilsin!
- Asgari Ücret Görüşmeleri Algı Oyunlarıyla Başladı
- UİD-DER Kadın Komitesi: Kadına Yönelik Şiddetin Kaynağı Kapitalizmdir!
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!
- UİD-DER Kadın Komitesi: 1 Mayıs’ta Birlik, Dayanışma ve Coşkumuzla UİD-DER Kortejinde Buluşalım!
- Birlik ve Dayanışma İçinde 1 Mayıs’a!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...