Buradasınız
Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
Gebze’den bir grup emekçi kadın

İsrail’in Filistinli emekçilere karşı yürüttüğü savaşın alevleri hepimizin yüreğini yakıyor. Annesiz kalan çocukların, çocuklarını kaybetmiş annelerin feryatlarını duydukça kahroluyoruz. Bu feryatlara kulak tıkamak, katliamı görmezden gelmek ya da hayatlarımıza hiçbir şey olmamış gibi devam etmek mümkün değil.
Vicdanını kaybetmemiş her insan, özellikle kendisi de anne olan emekçi kadınlar haklı olarak katliamın durdurulması için bir şey yapılması gerektiğini düşünüyor. Sermaye sınıfı ve iktidar böyle düşünen emekçilerin önüne tek bir seçenek koyuyor: İsrailli şirketlerin ürünlerini boykot etmek! Nitekim pek çok emekçi kadın bu düşünce kafasına tam yatmasa bile İsrail şirketlerine ait ürünleri almadığını söylüyor. “Kanlar içindeki Filistinli çocukların, anaların yüzleri gözlerimin önünden gitmiyor. Vicdanım isyan ediyor bu vahşete. Savaşı durdurmaya gücüm yetmez. Ama en azından boykota destek verirsek, bir şey yapmış oluruz” diyor.
Biz UİD-DER’li emekçi kadınlar savaşta önce gerçeklerin öldürüldüğünü çok iyi biliyoruz. En son teknoloji ürünü silahlar, askeri ekipmanlar, petrol, doğalgaz İsrail’e akmaya devam ettiği müddetçe İsrailli şirketlerin ürettiği deterjanı, bisküvileri tüketmemek katliamı nasıl durdurabilir? Türkiye’den İsrail limanlarına yapılan sevkiyatlar yüz milyonlarca tonu aşmışken, İsrail’le yapılan ticaretin hacmi genişlerken biz yoksul işçi ve emekçilerin bazı markaları tüketmemesi bombaların önüne nasıl geçebilir? Sermaye sınıfı çelikten askeri kıyafete, sudan silaha İsrail’le ticaret yaparak zenginliğini arttırırken zaten tüketimi son derece sınırlı olan emekçilere “boykot” çağrıları yapıyor. Bu çağrıların nedeni gerçekleri gizlemektir, emekçileri oyalayıp kandırmaktır.
Filistinli annelerin acılarının son bulmasını, katliamın durdurulmasını isteyen emekçi kadın kardeşlerimizle ABD’de ve Avrupa’nın pek çok ülkesinde meydanlara çıkan yüz binlerce emekçiyi, limanlardan silah yüklemeyi reddeden işçileri, savaşa karşı çıkan İsrailli anneleri konuştuk. Birinci Dünya Savaşının, Rusya’daki işçilerin devrim yapıp iktidarı almasıyla sona erdiğini anlattık. Emekçi kadın kardeşlerimizden biri, bu gerçeği ne çocuklarının tarih kitaplarında ne de başka bir yerde görmediğini söyledi. “Eskiden güçsüzlüğümüz yüzünden savaşları hiçbir zaman durduramayacağımızı düşünürdüm. Ama UİD-DER’de geçmişte savaşları nasıl durdurduğumuzu öğrendim. Bugün de öğrendiklerimi çevremdeki kadınlara anlatarak bir şey yapmış oluyorum aslında. Etkisiz bir boykotla değil bu yolla bir şey yapmış oluyoruz” dedi.
Bir sonraki görüşmemizdeyse konuştuklarımızı hatırlatıp vardığı sonuçları anlatan emekçi kadın kardeşimiz aslında ne yapılması gerektiğini de çok güzel özetlemiş oldu: “Bu konuya sadece ekonomik açıdan değil bir bütün olarak bakmamız gerektiğini düşündüm. Bizi yönetenlere oy veriyoruz, başa getiriyoruz. Ama yanlış yaptıklarında toplum olarak bilinçli olmadığımız için onlara engel olamıyoruz. Bizim bilinçlenip tüm bu haksızlıklara, yanlışlıklara karşı durmamız, siyaseti öğrenmemiz lazım. Bize öğretilen sahte seçeneklere kanmamalıyız.”
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...