Gebze UİD-DER’de Örgütlü İşçilerin Bir Günü

UİD-DER’li işçiler olarak Cumartesi günü gerçekleştirdiğimiz faaliyetleri sizlerle paylaşmak istiyoruz. Cumartesi gününü bir işçi örgütüne yakışır şekilde planlayarak, çalışarak dolu dolu geçirdik. Bu faaliyetlere katılan arkadaşlarımızın kimisi gece vardiyasından gelen, kimisi vardiyasından çıkarak gelen, kimisi Gebze dışından gelen, kimisi öğrenci, kimisi işsiz, kimisi de yıllık iznini kullanan kadın ve erkek işçilerdi.

Bültenlerimizi İşçilere Ulaştırıyoruz

Güne sabahın ilk vardiyasıyla başladık. Sabah 7’de Aksesapağı’nda İşçi Dayanışması bültenimizin Temmuz sayısını dağıtarak işe koyulduk. Metal, petro-kimya, ulaşım, tarım ve hizmet sektöründe çalışan işçi arkadaşlarımıza servislerini beklerken bültenimizi ulaştırdık, sorunlarını dinledik. Bir işçi 12 saatten fazla çalıştığını ama ücretlerinin ödenmediğini bizlere anlattı. Bu duruma sessiz kalmayarak patrondan hakkını istediğini ve aldığını gururla anlattı. Bülteni uzattığımız bir işçi aşırı ve uzun çalışmaktan dolayı çok yorgun olduğunu, gözünden uyku aktığını belirtti. Aslında bu durum, servise koşan diğer işçilerin de yüzlerinden okunuyordu. Buna rağmen bülteni alıp hevesle okuyan, güç ve moral bulan işçiler oldu. Dağıtım esnasında kimi işçiler bültene maddi dayanışmada bulundu.

Direnişe Destek Ziyareti

Sabahki bülten dağıtımından sonra, DHL işçileriyle yapılacak basın açıklamasına hazırlandık. DHL’deki sendikalaşma süreci üzerine sohbet ettik. Ardından Gebze Güzeller Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan DHL önüne gittik. TÜMTİS üyesi işçilerin gelmesiyle birlikte yürüyüş düzenine geçtik. Yürüyüş boyunca sloganlarımızı hep birlikte haykırdık. Bu sloganlarda direniş, sendikalaşma, mücadele etme kararlılığımızı haykırdık ve baskılara boyun eğmeyeceğimizi belirttik. Yol boyunca kimi fabrikalardan işçiler, kapı ve camlardan şapka, flama ve alkışlarla yürüyen bizleri merak ve ilgiyle izlediler. Basın açıklamasında işçilerin ulusal ve uluslararası örgütlenmesinin, patronların baskılarına rağmen sendikalaşmasının önemi vurgulandı.

Basın açıklamasından sonra derneğimize geri döndük.  Bir yandan dinlenirken, diğer yandan da UİD-DER Basın Kolu’ndaki arkadaşlarımız eylemin haberini yaptı. Molamızı tamamladıktan sonra Alstom işçilerine götüreceğimiz bültenlerimizi hazırladık.

Alstom İşçilerine İşçi Dayanışması

Alstom işçileri fabrikadan birer ikişer çıktılar. Dağıtım esnasında bir işçi Aksesapağı’nda bültenimizi aldığını ve okuduğunu söyledi. Bültenin işçilere hitap ettiğini, işçi sorunlarını dile getirdiğini belirtti. Bir servis şöförü emekli olmasına rağmen bülteni okumak istediğini belirtti. Bülteni ısrarla dağıttığımızı gören işçiler, bu çabamızı takdir etmeden geçemediler ve birer birer bültenimizi aldılar, okuyarak servislerine bindiler. Dağıtım esnasında bir işçinin “biz ezilmiyoruz, bol para alıyoruz, işçilerin ezildiği fabrikalara gidin” demesine çok şaşırdık, çünkü yoğun çalışma, sendikasızlaştırma, artan işsizlik, grev yasakları, kıdem tazminatının gasp edilmesi, emeklilik yaşının yükseltilmesi gibi baskılar yaşanırken, ezildiğinin farkına varmamak bir işçinin düşebileceği en acı durum olsa gerek…

Alstom’da bülten dağıtımımızı tamamladıktan sonra derneğimize gelip, derneğimizi taşıyacağımız yeni yerin temizliğine gittik. İş bölümü yaparak şarkılar türküler eşliğinde temizliğimizi yaptık. Ekip çalışması sayesinde temizlik işimizi kısa sürede bitirerek, akşam yapılacak etkinliğimize yetiştik.

Kemal Türkler’i Unutturmayacağız

Akşam 19.30’da gerçekleştireceğimiz mücadeleci işçi önderi Kemal Türkler’i anma programının hazırlıklarını tamamladık. Çeşitli fabrikalardan gelen işçi arkadaşlarımız salondaki yerlerini aldılar. Anma programı Kemal Türkler’in hayatını, mücadelelerini ve sendikal anlayışını anlatan kısa bir bilgilendirmeyle başladı. Ardından işçi mücadeleleri içinde geçen yaşamıyla Kemal Türkler belgeselini izledik. Belgeselin ardından sendikalı ve sendikasız işçiler, sendikal mücadelenin yükseltilmesi ve bürokrasiden temizlenmesi üzerine sohbet etti.

Günün Sonu

Bütün işçi arkadaşlarımızın yüzlerinde tatlı bir yorgunluk ve örgütlü iş yapmanın mutluluğu vardı. Günümüzün yarısını patronlar sınıfı gasp ediyor. Posamız çıkana, takatimiz kalmayana dek çalıştırılıyoruz. Oysa UİD-DER’in günlük, haftalık veya aylık faaliyetlerine katıldığımızda, kendimiz ve sınıfımız için çalışmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Cumartesi günü de bu günlerden biriydi. Bizlerin bütün dileği, bütün işçi kardeşlerimizin  günlerini böyle dolu dolu, örgütlü faaliyetlerle, çalışarak geçirmesidir.

YAŞASIN İŞÇİLERİN ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ!