Buradasınız
Gebze’de UİD-DER Haykırdı: “Kaza Kader Değil, İş Cinayeti!”
13 Mayıs’ta Soma Holding’e ait kömür ocağında meydana gelen patlamada resmi rakamlara göre 301 işçi kardeşimiz katledildi. Yüzlerce işçi yaralandı, binlerce ailenin ocağına ateş düştü. İş cinayetlerinin son bulması için hayati bir kampanya yürüten derneğimiz UİD-DER, bu katliam karşısında sessiz kalmadı. Gebze temsilciliğinde bir araya gelen işçi ve emekçi kardeşlerimiz, bu katliamı protesto etmek için bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.
18 Mayıs’ta Gebze Eski Çarşı Çeşme önünde bir stant açarak, Soma’da gerçekleşen iş cinayetlerine karşı, Gebzeli emekçileri yürüyüşe davet ettik. Derneğimizin hazırladığı bildiriler ve İşçi Dayanışması’nın yeni çıkan sayısı aracılığıyla Somalı işçi kardeşlerimizin katledilmesi nedeniyle duyduğumuz acıyı ve öfkeyi paylaştık. Acısını ve öfkesini haykırmak isteyen pek çok işçi kardeşimiz de UİD-DER’in düzenlediği bu yürüyüşe katılım gösterdiler.
Eski Çarşı’dan başlayan yürüyüş, Gebze Kent Meydanı’na doğru sloganlarla devam etti. İş cinayetlerine karşı “Kaza Kader Değil İş Cinayeti”, “İşçiler Ölüyor, Sermaye Büyüyor”, “Soma’nın Katili Sermaye Devleti”, “Soma’nın Hesabını Soracağız!” sloganları yükseltildi. Yürüyüşün sonunda yeniden Eski Çarşı Çeşme önüne gelindi ve burada bir açıklama yapıldı. Açıklamada, “Yaşamını kaybeden işçilerin acısı yalnızca ailelerinin acısı değildir. Bu acı hepimizin acısıdır. Bu acı işçi sınıfının acısıdır. Başta yitirdiğimiz işçilerin aileleri olmak üzere tüm işçi sınıfımızın başı sağ olsun. AKP ve patronlar Türkiye ekonomisinin büyümesiyle övünüyorlar. Soma’daki yüzlerce kardeşimizi alıp götüren katliam da ortaya koyuyor ki bu büyüme işçilerin kanı ve canı üzerinde yükselmektedir. Büyüyen ekonomiden işçilerin payına ağır çalışma koşulları, sefalet ücreti, acı ve gözyaşı düşmektedir.”
İşçilerin yaşadığı sorunlara sahip çıkan derneğimiz UİD-DER, işçilerin çığlığı olarak iş cinayetlerinin son bulması için bir kez daha örgütlenme ve mücadele çağrısı yaptı. Eylem “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!” sloganıyla sona erdi.
Tahterevalli
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...