Buradasınız
“Gece 1’de Telefonun Nasıl Kapalı Olur?”
Aydınlı’dan bir işçi

Sabahın 8.30’unda başladığın işinden, akşamın 8.30’unda çıkıyorsun. Yorgunluk, bitkinlik bedenini sarmış. Eve gidip eşinle, çocuklarınla ilgilenecek halin kalmamış. 12 saat çalışmaktan mecalin kalıp da yemek yiyebiliyorsan ne âlâ.
Çalışma koşullarımız, günden güne kötüye gidiyor. Patronlar sırtımızdan semirdikçe semiriyor. Acımadan al kanımızla besleniyorlar. Gözünü kâr hırsı bürümüş patronlar, pervasızca sosyal hayatımızı çaldıkları yetmiyormuş gibi, uykularımızda bile rahat vermiyorlar. 12 saat çalışan işçiyi gece 01.00’da yatağından kaldırıp işe gelmesi için arayabiliyorlar. Gece telefonu kapalı olan işçi ertesi gün işe gittiğinde patronun sert tepkisiyle karşılaşıyor. “Gece birde telefonun nasıl kapalı olur?” diyerek işten kovabiliyor. Yasalarda, günde 8 saat çalışması gereken biz işçiler yasal olmadığı halde 12 saat çalıştırılıyoruz. Bu da yetmiyormuş gibi gece telefonumuz kapalı diye işten kovuluyoruz. Birkaç gün önce, o iş yerinden aldığı üç kuruş maaşa güvenip kredi çeken işçi, birkaç gün sonra böylesine haksız bir sebepten dolayı işten çıkarılıyor.
Evet, bu denli pamuk ipliğine bağlı hayatlarımız… Biz işçilerin hayatları, patronların iki dudağı arasında. Örgütsüz ve bilinçsiz oluşumuzdan güç alıyorlar.
Farkında mısınız bilmiyorum ama mücadele etmek için çok sebebimiz var. İstesek de istemesek de mücadele bizi içine çekiyor. Çünkü bugün işten atılan arkadaşımsa, ertesi gün sıra bana gelecek, bize de gelecek. İşten atma saldırısının bizim başımıza da geleceğini bilmeli ve buna göre hareket etmeliyiz. En sonunda da kendimize şu soruyu sorabilmemiz gerekir: “Peki, ne yapmam lazım?”
Biz işçilerin patronlar karşısında boyun eğmeden yaşaması ancak ve ancak bilinçli ve örgütlü olmamızla mümkündür.
“Biz Harranlıyız!”
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...