Buradasınız
Genç Bir Göçmen, Eziklik Duygusu ve Yitirilen Vicdanlar!
İstanbul’dan bir üniversite öğrencisi

Yakın zamanda sosyal medya üzerinden bir sokak röportajına şahit olduk. Toplumun nabzını ölçer nitelikteki bu röportajda, pek çok yetişkin insanın 17 yaşındaki Suriyeli bir gence karşı nasıl nefret dolu bir dil kullandığını, yüklendiğini izledik. Göçmenlere karşı alınan bu ırkçı tutum öyle bir noktaya gelmiş durumda ki gencecik bir insan, topluluktan gelen “Sen kimsin?” sorusuna “Kimim ben? Ben bir insanım” cevabını vermek zorunda kalıyor.
Bugün dünya genelinde on milyonlarca insan açlıktan, savaşlardan kurtulma ümidiyle göç etmek zorunda kalıyor. İşte o insanlardan biri de lisede okuyan 17 yaşındaki Suriyeli bir genç. Etrafındaki zorba insanlara karşı kendini tek başına ifade etmeye çalışıyor; ırkçılığa dayanamayıp örgün eğitimi bıraktığını, yarı zamanlı çalışarak dershane ücretini karşılamaya çalıştığını anlatıyor. Ve bir grup insan, bu gence ülkesine dönüp savaşması gerektiğini, bu ülkede bir söz hakkı olmadığını, hatta tacizci olduğunu söylüyor, onu suçlayıp aşağılıyor.
İlginçtir ki göçmen düşmanlığı yapan bu toprakların insanları Avrupa’ya veya Amerika’ya kapağı atmak için fırsat kolluyorlar. Birçoğu da insanı şaşırtan yollar bulup göç ediyor. Üstelik Türkiye’de bir savaş yokken! 2022 yılının ilk yarısında Meksika’nın El Paso sınırından yaklaşık 9 bin Türkiyeli kaçak göçmen ABD’ye geçti. Durum bu olmasına rağmen, savaştan ve yıkımdan kaçıp gelen insanlara “neden geldiniz, neden vatanınızı savunmadınız” deniyor; göçmenlere nefret kusularak milliyetçilik gösterisi yapılıyor. Toplumda öyle bir bastırılmışlık ve ezilmişlik duygusu hâkim ki herkes gücünün yettiğine saldırıyor. Kapitalizmin yarattığı kötü koşullardan kaynaklanan öfkeyi ve nefreti göçmenlere yöneltiyorlar. Sorunlar karşısında sadece söylenmekle yetinen ve değiştirmek için kılını kıpırdatmayanlar, kendi ezilmişliklerini, bastırılmışlıklarını hayat mücadelesi veren bir genç üzerinden gidermeye çalışıyorlar. Göçmen, genç, çaresiz ve tek başına olan bir insanı ezerek “buranın hâkimi biziz” duygusunu yaşamak hastalıklı bir durumdur. Bu patolojik, bu hastalıklı durum, insanın hem vicdanını hem de mantığını köreltir.
Emekçileri göçe zorlayan, yaşamlarını ellerinden alan, milyonlarca insanı geleceksiz bırakan ve göçmen düşmanlığını doğuran kapitalist sömürü düzenidir. Bunu anlamak istemeyen, anlasa bile değiştirmek için en ufak bir çaba göstermeyenler, örgütsüz oldukları için zamanla ırkçı olup çıkarlar! Toplumsal ilişkilerdeki yozlaşma ve zorbalık, bu sömürü düzenini besler. İnsanların psikolojilerini bozan ve vicdanları öldüren bu düzende temiz kalabilmek ve yozlaşmamak için tek çare örgütlü olmaktır.
Ev Sahibi ve Misafirin Çilesi
Modern Sirk Evimizde, Cebimizde!
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- Türkiye’deki Suriyeliler ve Almanya’daki Türkiyeliler
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Hiçbirimiz Yerli Değiliz, Hepimiz Göçmeniz...
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Hem Yurtdışına Gitmek İste Hem de Göçmenlere Demediğini Bırakma!
- Genç Bir Göçmen, Eziklik Duygusu ve Yitirilen Vicdanlar!
- Göçmen Kıyımı Bu Kez de Teksas’ta Yaşandı
- Kapitalizmde Güvenli Liman Yoktur!
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- İki Yıl Önce Bugün ve Kapitalizmin Fotoğrafı
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Umut Yolculuğu
- Hindistanlı Göçmen İşçilerin Eve Dönüş Mücadelesi
- Yunanistan’da ve Almanya’da Mültecilerle Dayanışma Eylemleri
- Bu Sistem Acı Üretiyor!
- Önyargı ve Suriyeliler Meselesi
- Fakir Baykurt’un Gece Vardiyası; Türk, Alman ve Suriyeli İşçiler
Son Eklenenler
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...