Buradasınız
Gençlerin Hali
Tuzla’dan bir kadın işçi

30 yaşında üniversite mezunu bir işsiz kadın arkadaşımız KPSS’den barajın üstünde puan aldıktan sonra devlet memurluğuna başvuru için klavye kursuna gidiyor. Anlattıkları milyonlarca gencin hikâyesi. Bin bir hayalle üniversiteden mezun olduktan sonraki gerçekler dünyası!
“Üniversiteden 2015 yılında mezun oldum. Ama ne hayallerle! İş bulacağım, düzgün bir hayatım olacak, bir kadın olarak elim ekmek tutacak! Böyle hayaller kurarken özel sektörde işe başladım. Ama özel sektörün yaşattığı sorunlardan bunalarak bir kadın olarak daha sağlam bir iş olur diye devlet memurluğunu düşünmeye başladım. Bunun için KPSS’ye girmem ve barajı geçmem gerekiyordu. Sınava girmeye başladım. İşin kötü tarafı KPSS iki yılda bir geliyordu. Her iki yılda bir, bin bir umutla beklediğim sınavı bir türlü geçemiyordum. Kaybedince iki yıl daha bekliyordum. Bunun sıkıntılarını çok yaşadım. Bu sıkıntılarla beraber annemin babamın eline bakıyordum. 30 yaşıma gelmişim ama bu yaşa gelip yuva kurmak, bir ev sahibi olmak yerine ben hâlâ babamdan para alıyorum. Abimin eline bakıyorum. Ablamın evinde kalıyorum. Bunları yaşamak bana çok sıkıntı veriyor. Hâlâ bunları aşmak için mücadele ediyorum. KPSS’de iyi puan alayım, devlet memuru olayım. Biliyorum bunları yaşayan bir tek ben değilim. Benim gibi bir sürü üniversite mezunu da bu durumda. Okulu bitirir bitirmez daha yirmili yaşlarımda bunca çileyi çekmeden memur olmam ya da bitirdiğim bölümle ilgili iş sahibi olmam gerekirken 30 yaşımda hâlâ umutsuzca çalışıyorum. Devlet memuru olayım diye çırpınıyorum. Artık maaştan daha çok önem verdiğim şey güvenceli bir iş! Birçok genç benim gibi düşünüyor. Gittiğim klavye kursundaki kızlar da benim durumumda. Kursta farklı farklı bölümlerden mezun olmuş birçok genç var. Kendi alanlarında iş bulamamışlar. Devlet memuru olmak için çırpınıyorlar benim gibi. Kimi muhasebe mezunu, kimi öğretmenlik bitirmiş. Onlardan ücretli öğretmenlik yapan bir edebiyat öğretmeni güvenceli bir iş için asgari ücretten daha azına bile razı. İşte biz gençlerin durumu bu!”
İşte işçi arkadaşımızın bir çırpıda anlattığı bu sorunlar bugün Türkiye’deki milyonlarca gencin yaşadığı sorunlar. 1980 darbesi sonrasında mücadelenin, örgütlenmenin önemi unutturulan işçi sınıfı, çocuklarına böyle bir gelecek bıraktı maalesef. Bugün “güvenceli” bir iş için bu kadar çırpınan gençler içinde bulundukları koşulları tümden değiştirmek için gerçek bir mücadeleye girişmediğinde kendi çocuklarına nasıl bir dünya kalacağını varın siz düşünün. O yüzden fazla söze gerek yok. Gerçekler ortada. Sermaye sınıfı yıllarca işçi sınıfına “örgütlenme”, “mücadele etme”, “sesini çıkarma” derken bir yandan birçok hakkımızı da elimizden almak için uğraştı. Bizi hep daha azına razı etmeye, kıt kanaat yaşamaya alıştırmak istedi. Ama böylesi hayat değil, böylesi yaşamak değil! Bu sistemin bize reva gördüğü kırıntılara ulaşmak için verdiğimiz mücadeleyi, şu yaşadığımız rezil dünyanın değişmesine harcasak muhteşem bir geleceği teslim ederiz torunlarımıza.
- Büyükada, Küçük Hayaller
- 1968’den Bugüne: “Üstesinden Geleceğiz!”
- Dünyayı Dolaşma, Demli Bir Çay, Sosyalleşme ve Geleceksizlik!
- Gençler Neden Siyaset Yapmalı?
- Benim Bu Düzeni Değiştireceğimize Dair İnancım Var!
- Geleceğimiz İçin UİD-DER’deyiz!
- Özgürlük İçin, Sömürüsüz Bir Dünya İçin!
- Mutluluk ve İnsanlığın Büyük Davası
- UİD-DER’li Gençler Olarak Birliğimizi ve Umudumuzu Büyütüyoruz
- Genç Bir Kardeşime Mektup
- Boynumuzdaki Esaret Halkası Ağırlaşıyor
- Her Sorunun Çözümü Örgütlenmekten Geçer!
- Kapitalizmde Mutlu Kuşaklar Yoktur!
- Gençlik Nefes Alamıyor!
- Yaşamı İnsanca ve Doyasıya Yaşamak…
- Enes’in Katili Kim?
- Başka Yol Yok!
- Gençlik ve Kapitalizm Lodosu: Şikâyet Etmek Yetmez!
- Genç İşsizliği “Ulusal Genç İstihdam Stratejisi” ile Çözülebilir mi?
- Ne Kadar Çoğalırsak Karanlık O Kadar Azalır
Son Eklenenler
- Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri temel atma töreninde konuşan Erdoğan, işi yapacak müteahhide “Burayı ne kadar zamanda bitireceksin?” diye soruyor. Müteahhit “36 ay” diye cevap verdiğinde Erdoğan bu süreyi beğenmiyor, müteahhit süreyi bu sefer 24 aya...
- Artan enflasyon karşısında eriyen ücretler, gittikçe büyüyen ve dayanılmaz bir hâl alan yoksullaşma, geçim sıkıntısı, artan kiralar ve işsizliğin geldiği boyut karşısında siyasi iktidar önce inkâr politikasına başvurdu. Yoksulluktan şikâyet edenlere...
- Merhabalar dostlar. 3 yaşında bir kızım var, ellerinizden öper. Kızım diye demiyorum ama çok akıllıdır. Anlata anlata bitiremediğim minik UİD-DER’li... Elimizden geldikçe ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Ama bazen yetemiyoruz. Hayat o kadar...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Neşe Plastik fabrikasında toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine işçiler, 18 Mayısta greve çıktılar. Petrol-İş Sendikası Kartal 2 No’lu şubede örgütlü olan Neşe Plastik işçileri, enflasyon artı 1300...
- Kapitalist sistem insanlar arasında dayanışma ve yardımlaşma duygularını köreltmeye, her koyunun kendi bacağından asılacağı fikrini zehir gibi insanların zihnine nakşetmeye çalışır. Başkasının sorunlarına duyarsızlaşmamızı, birbirimize yabancı gibi...
- Türkiye’de 11 milyon kadın ev içi bakım işleri nedeniyle yani çocuklarına, hastalarına, yaşlılarına baktıkları için çalışamıyor. Çalışan kadınlarsa kaliteli ve yeterli kreşler ve bakımevleri olmadığı için büyük zorluklar yaşıyorlar. Çocukları için...
- Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 1 Mayıs sadece sol partiler tarafından kutlanır. İşçiler ve sendikalar Eylül ayının ilk Pazartesi gününü “Emek Günü” olarak kutlar. Bunu yapmalarındaki kasıt Kuzey Amerikalı işçilerle dünyanın geri kalan...
- Geçen bayram, tatil olması ve ulaşımın ücretsiz olması vesilesiyle iki arkadaş Büyükada’ya gitme kararı aldık. Büyükada’yı görecek olmamızın sevinci ve heyecanının yanı sıra ulaşıma ücret ödemeyecek olmamızın rahatlığı da vardı. Bu duruma sevinenin...
- Dağlar deliniyor, nehirlerin yönü değiştirilip barajlar kuruluyor, ormanlar geri dönüşsüz bir biçimde yok ediliyor. Toprağın ve okyanusun derinliklerinden petrol ve madenler çıkartılıyor. Savaşlarla kentler tarumar ediliyor. Doğa kirleniyor,...
- Bizler bir grup metal işçisiyiz. Birleşik Metal-İş üyesiyiz. Bu sabah sendikamızın işyeri temsilcilerinden olan arkadaşımızın kardeşinin, Okan’ın, Antalya’da iş cinayetinde öldüğünü öğrendik. Henüz sadece 36 yaşındaki kardeşimiz, Okan Günay, bu...
- Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı işgal, Üçüncü Dünya Savaşının en önemli halkasını oluşturuyor. ABD ve İngiltere’nin başını çektiği emperyalist blok Ukrayna’ya silah yığarken, derinleşerek devam eden savaş tüm dünyayı etkiliyor. Emperyalist hegemonya...
- 24 Şubatta Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın emekçiler üzerindeki yıkıcı etkileri devam ediyor. Haksız ve emperyalist savaşların ölüm, yurtsuzluk, açlık, yoksulluk ve işsizlik demek olduğunu gördük bir kez daha! Tüm bunların yanında...
- İstanbul Ataşehir’de bulunan Emlak Konut GYO inşaatında çalışan işçiler 16 Nisanda direniş başlattılar. DİSK/Dev Yapı-İş ve İnşaat-İş Sendikalarının ortaklaşa örgütlediği eylemde, “Tüm Haklarımızı Alana Kadar Direneceğiz” pankartı açıldı.