Buradasınız
Gönülden Neşelimizin, Rüzgâr’ımızın Ardından
UİD-DER’den genç mücadele arkadaşları

Kardeşimizi, dostumuzu, canımızı; gencecik işçi arkadaşımız Rüzgâr’ı iş cinayetinde kaybettik. Çocuk yaşta kapısından içeri girip yıllarını geçirdiği metal atölyesinde tiner parlaması sonucu ağır yaralandı Rüzgâr… Yoğun bakımda geçirdiği 26 uzun günün sonunda, 13 Şubat akşamı, tüm direncine rağmen yaşama tutunamadı. Acılıyız, üzgünüz, sermaye düzenine öfkeliyiz.
Sermayenin kâr hırsının kurbanı oluyoruz teker teker, bazen 300’den fazlamız aynı anda! Ne için? İşçilere daha fazla sömürü, daha fazla gözyaşı, daha fazla ölüm getiren kapitalizmin çarkları dönsün, dönsün de sömürücü efendiler daha fazla semirsin diye. Her ay onlarca işçi arkadaşımız, iş cinayetleri sonucu yaşama veda ediyor. Farklı memleketlerden, farklı sektörlerden, farklı mesleklerden onlarca arkadaşımız…
2012-2013 yıllarında iş cinayetlerine ve meslek hastalıklarına dikkat çekmek, işçilerin bu yakıcı sorun karşısında örgütlülüğünü güçlendirmek için bir kampanya başlatmıştık. 500 bin işçiye ulaşıp 100 binin üzerinde imza toplamıştık. Toplanan imzalar, işçilerin protestosu olarak Meclis’e teslim edilmişti. “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyamız vesilesiyle bir kez daha ortaya koymuştuk ki en basit önlemler bile alınmadığı için nice hayatlar solduruluyor. Tablo çok çarpıcı! İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verileri 19 yılda en az 28 bin 500 iş cinayeti gerçekleştiğini söylüyor. 2021’de en az 2 bin 170, bu yılın daha ilk ayında ise en az 111 işçi yaşamını yitirdi. Her gün bir başka Rüzgâr; ihmalciliğin, kuralsızlığın,denetimsizliğin, cezasızlığın kurbanı oluyor. Her gün daha fazla Rüzgâr, kârın, sömürünün, yani kapitalizmin kurbanı oluyor. Yanarak, düşerek, ezilerek…
Rakamların dili soğuktur derler. Çünkü dayanılmaz, rakamlarla ifade edilemeyecek bir acıdır sevdiğinin kaybı. Biz bu yaşamı onunla birlikte yaşadık. Yaşamı onunla gülerek, ağlayarak, gezerek, tartışarak, birlikte öğrenerek geçirdik. Sömürüsüz, sınıfsız, savaşsız bir dünya için omuz omuza mücadele ederek geçirdik. Çok şey paylaştık, aynı havayı soluduk, aynı ideallere bağlandık. Yüzmeyi beraber öğrendik, aynı topun peşinden koştuk. Sayfalarca yazı okuyup, insanlığın bitimsiz sorunlarından ve kurtuluşundan konuştuk. Ortaklaştırdık yüreklerimizin ritimlerini, hayallerimizi, umutlarımızı, acılarımızı ve sevinçlerimizi ortaklaştırdık. Giderken tertemiz bir yürek bıraktı Rüzgâr bize; geriye anlatılması, anlatıldıkça yaşatılması gereken bir hatıra bıraktı.
Nasıl anlatmalı tanımayanlara Rüzgâr’ı? İnşaat işçisi bir babanın, tekstil işçisi bir annenin evladıydı, üç kardeşin en küçüğüydü. Dünyanın neresinde olursa olsun işçi çocuğu olmak zor, bizim memlekette de öyle. Öyle hikâyeler yazılır ki bizim gibi ailelerde… Mesela kimimiz kardeşini okutmak için girer bir fabrikaya; Rüzgâr ise ağabeyini okutmak için girmişti çocuk yaşta! Bunu anlatırken zerre içinde kalmışlık hissetmez, hissettirmezdi. 13 yaşında, ortaokulu bitirip de başlayınca çalışmaya; neticede üniversiteden mühendis çıkmıştı ağabeyi, gururla anlatırdı bunu. Usta CNC operatörüydü Rüzgâr; Türkiye’nin ve hatta dünyanın çeşitli fabrikalarına gönderilecek makine kalıpları yapardı, aşkla bahsederdi bundan.
Nasıl anlatmalı arkadaşımızı tanımayanlara? Hafızası en güçlü olanımızdı, bu yönüyle şaşkına çevirenimizdi. İnanır mısınız UİD-DER’e ilk geldiği günden, ilk kez bir etkinlikte şiir okuduğu güne kadar tarih-saat verecek bir hafızası vardı Rüzgâr’ın… İlk 1 Mayıs’ından kıvançla bahsederdi, kortejimizin en önünde pankartımızı taşırken ne kadar gururlandığını anlatırdı. Kime sorsanız paylaşımcılığını, yardımseverliğini, fedakârlığını anlatır. Gönülden neşelimizdi o bizim, kime sorsanız neşesinden, güleç yüzünden bahseder.
Rüzgâr’ımızı nasıl anlatmalı tanımayanlara? “Yıllarca bir şeylerin yanlış olduğunu fark ettim ama yanlışın da doğrunun da ne olduğunu UİD-DER’e gelince anladım. Ben burada sizinle hayatımın anlamını buldum” demişti çok geçmeden… Sıkı sıkı bağlıydı mücadele arkadaşlarına, UİD-DER’e, dünyayı iyiden, güzelden, haklıdan yana değiştirme fikrine... Öyle ki yoğun bakım ünitesinde bile ablasıyla beraber “Venceremos/Kazanacağız” marşını söylemiş, aklı gençlik etkinliğimizde okuyacağı “Yeni Bir Dünya Kuracağız” şiirinde kalmıştı. Ablasına “etkinliğe benim yerime sen git” demişti.
Yürekten yaralıyız. Acımız çok büyük, çok derin… 28 yaşında gencecik bir işçiyi, kıymetli bir mücadele arkadaşımızı, Rüzgâr’ımızı kaybettik. Çok öfkeliyiz. Onu bizden kapitalizm aldı. Ancak çok da şanslıyız. Onu tanıdık, omuz omuza durduk. O son ana kadar dimdik ayakta tuttuğu direnciyle hep bizimle olacak. Yeşil çimlerde onunla birlikte koşacak, maviliklere onunla birlikte kulaç atacağız. Onunla birlikte örgütleneceğiz, onunla birlikte güçleneceğiz. 1 Mayıslarda onunla birlikte yürüyeceğiz. Biz yeni bir dünyayı Rüzgâr ile birlikte kuracağız.
Krom Evye’de İşten Atma Saldırısı
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
Son Eklenenler
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...
- Dev-Sağlık İş Sendikası üyesi sağlık çalışanları ve Petrol-İş Sendikası üyesi petrokimya işçileri düşük ücret dayatmasına karşı mücadelelerini sürdürüyor.
- Lüks arabalara, gökdelenlere, plazalara, internette gördüğü şatafatlı yaşamlara bakıp “insanlar bu kadar çok parayı nereden buluyorlar?” diye soranımız olmuştur. Öyle ya, gece gündüz çalışarak çok para kazanılmadığını, değil lüks bir hayat sürmek en...
- “Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin.” Bu sözü iş arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan, çevremizden sıkça duyuyoruz. Hâlbuki günlük hayatımızdaki birçok uğraşımız güven ilişkisine dayanıyor. Mesela hastanedeki doktordan bindiğimiz otobüsün...
- Bir insanın günde ortalama 5000 ila 10000 reklama maruz kaldığı tahmin ediliyor. Sizce bu durumun üzerimizde nasıl sonuçları oluyor? Bu düzenin sahipleri, düşünce biçimimizi ve alışkanlıklarımızı belirliyor, zihinlerimizi çöplüğe çeviriyor. Günlük...
- Kocaeli’den Batman’a işçiler hakları için mücadele ediyor. Kocaeli Gebze’de bulunan Erlau Metal fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan işçiler direnişe geçti. TFF Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu’na ait ATR Yapı’nın yapımını üstlendiği...
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...