Buradasınız
Hak Verilmez Alınır
Ankara’dan bir grup kadın işçi
Ekonomik krizin derinleşmesiyle iyice zorlaşan yaşamlarımız koronavirüs tedbirleri adı altında yapılan saldırılarla daha da katlanılmaz bir hal aldı. Her sohbetin ana konusu koronavirüs. Geçenlerde yine böyle bir sohbet sırasında bugünlerde emekçilerin, hele ki emekçi kadınların en çok konuştuğu şeyin dağıtılan yardımlar ve buna ulaşma yolları olduğunu fark ettik. Çevremizdeki emekçi kadınların verdiği örnekleri sizlerle paylaşmak istedik.
Koronavirüsün Türkiye’de görüldüğü ilk zamanlarda bir ekonomik paket açıklandı. Herkes televizyon ekranlarına kilitlendi. Acaba devlet yetkilileri bizleri düşünecek miydi? Maalesef bu pakette işçilere yönelik dikkate değer tek bir madde bile yoktu. Derken Aile ve Çalışma Bakanı sosyal yardım alan 2 milyon haneye 1000 lira yardım yapılacağını duyurdu. Tabi herkes heyecanlandı bu haber karşısında, “acaba bana çıkacak mı?” diye. Gerçi açıklanan paket hâlihazırda yardım alanlar içindi ama yine de fakirin ekmeği umut misali işsiz kalan pek çok emekçi umutlandı. Komşular birbirine selam vermeden önce “sana yardım çıktı mı?” diye sorar oldu. Yardım alabilen bir kişi dahi duysalar, görseler bu tek örnek umutlanmalarına sebep oluyor. Kendisine çıkmasa bile birileri nasıl olsa alıyor diye seviniyor ve yarın bir gün kendisine de sıra geleceğini düşünüyor. Kendilerini böylelikle rahatlatıyorlar.
Devlet yetkililerinin “evde kal”, “hayat eve sığar” gibi kulağa hoş gelen cümleleri artık kulağa hoş gelmemeye başlıyor. Öyle ya, bu çağrıyı yapan yetkililer elbette işçileri düşünüp yardım paketleri açıklamak zorundaydı. En son açıklanan paket ise ikinci paketten yararlanamayan, işsiz kalan ve yevmiyeli çalışıp mağdur olan kişileri kapsıyordu. Pek çok kişi “bu sefer bana çıkar” umuduna kapıldı. Ama maalesef karşılaştığımız örnekler hiç de böyle olmadığını gösteriyor. Bankada çalışan ve bu süreçte işsiz kalan bir arkadaşın söylediği gibi; “devlet işsizleri görmüyor”. “Kaymakamlığa gidiyorsun Valiliğe gönderiyor, Valiliğe gidiyorsun Kaymakamlığa gönderiliyorsun. Herkes birbirine gönderiyor. Telefonla aradığında da maalesef açılmıyor.” İnsanlara hem yardımlara başvurun diyorlar hem de başvurulacak yerlere ulaşılamıyor. Öyle bir mekanizma kurulmuş ki yardım yapılan kuruluşlara telefondan da ulaşamıyorsun. Bilgisayardan yapılabiliyor pek çok başvuru, ancak herkesin evinde bilgisayarı yok. Bu da sınırlı sayıda kişinin başvurması demek oluyor.
Bu kadar paket duyurulduktan sonra iş daha da içinden çıkılmaz bir hal aldı. Bir arkadaşımızın annesi hiçbir yardıma başvurmadığı halde birisinin kendisini arayıp “size yardım çıktı, gelip almanız lazım” dediğini şaşkınlıkla anlattı. Birileri insanların mağduriyetlerini fırsata çevirmenin yollarını bulmuş. Bu arada üçüncü paketin de hazırlıklarına başlanmış. Bu paketler işçileri evde tutmanın ve oyalamanın aracı haline getirildi. Artık işçilerin gündemi “koronadan nasıl korunurum” değil, “nasıl açlıktan ölmem” olmuştur. Bizleri düşürdükleri durum gerçekten içler acısı.
Devletin böyle bir süreçte daha planlı şekilde tüm işçi ve emekçilere hakkı olanı vermesini beklemek hayal! Çünkü kapitalist sistemde bu mümkün değildir. Mağduriyetlerimizi kullanıp yapacaklarını söyledikleri yardımları bizleri oyalama aracına dönüştürdüler. Onlardan bir şey beklememeliyiz. Asıl yapmamız gereken daha fazla örgütlenmek için bir araya gelmektir. Ancak bu şekilde tüm haklarımızı alabiliriz. Çünkü HAK VERİLMEZ ALINIR!
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci büyük sakız ve şekerleme üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul Esenyurt’ta bulunan fabrikasında sendikal baskılar devam ediyor. Mentos, Vivident gibi markaları bünyesinde barındıran şirket sendika...
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...