Buradasınız
Hakkını Arayan İşçiye “Terör” Soruşturması

Türk Metal’e üye olan işçilerin sendikal demokrasi ve daha iyi bir toplu sözleşme için başlattığı mücadele pek çok işyerinde devam ediyor. İşçiler, metal patronlarının fabrikalardaki sopası Türk Metal’den artık korkmuyor. İşverenlerin işçileri Türk Metal’de tutma oyunları sökmedi, ilk günden iflas etti. Bazı işyerlerinde işçilerin talepleri kısmen kabul edildi, diğer işverenler “bizim fabrikamızda üretim yeniden başladı” diye yaygara koparmaya, işçilerin moralini bozmaya çalıştı, sökmedi. İşçilere uyarı mesajları, ihtarnameler, işten atıldıklarına dair bildirimler geldi, sökmedi. İşçilerin birliğini ve mücadelesini bozamayan egemenler şimdi yeni bir oyun tezgâhlıyorlar. Meşru, ayrıca yasal ve Anayasal haklarını kullanarak sendikadan istifa eden ve toplu eylem yapan işçileri “terörist” olmakla suçluyorlar. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı bir soruşturma başlatarak işçilerin terör eylemleri içinde olduğunu iddia etti. Amaç işçileri bu şekilde baskı altına alarak korkutmak ve mücadeleden uzak tutmaktır.
İşçilerin mücadelesini baltalamak üzere harekete geçen sözde bağımsız özde patronlara bağımlı Yargı, kendilerine sorulmadan imzalanan toplu iş sözleşmesine ve üyesi oldukları Türk Metal’e tepki gösterdikleri için işçiler hakkında “örgüte yardım etmek” iddiasıyla soruşturma açtı. İşçileri sömürenler, kölece çalıştıranlar, sefalete sürükleyenler, işçiler üzerinde ekonomik terör uygulayanlar, yani patronlar görmezden gelinerek, hakkını arayan işçilere “terörist” damgası vuruluyor. İşçiler kaklarını aradıkları ya da istifa ettikleri zaman Türk Metal çetesinin uyguladığı teröre maruz kalıyorlar. Bunları görmeyen Yargı sendikal haklarını kullanan işçinin peşine düşüyor ve “terör”den ifadeye çağırıyor. İşçiler sessiz sedasız çalıştıkları müddetçe sorun olmuyor ama haksızlığa dur dedikleri, haklarını aradıkları zaman “terörist” oluyorlar. Bu düzende adalet ve yargının bağımsızlığı böyle oluyor işte!
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, “terör örgütüne yardım” suçlamasıyla başlattığı soruşturma nedeniyle Bursa Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne çağrılan işçilere sorulan sorular işçilerin sendikal ve anayasal haklarının ayaklar altına alındığını, işçilere hiçbir şekilde haklarını arama ve kullanma izni verilmediğini gösteriyor. Anayasada işçinin hakkı olarak gösterilen ne varsa soruşturmada “terör örgütüne yardım etme” olarak sunuluyor. İşte polisin işçilere sorduğu sorulardan bir kısmı:
- Çalıştığınız fabrikada yaşanan işçi olayları ile ilgili eylemlere katıldınız mı? Eylemlerde herhangi bir faaliyetiniz oldu mu? Bu konuda herhangi bir kimseden talimat aldınız mı? Düzenli bilgi aktardığınız kişiler var mıdır?
- Eylemlerin devam ettirilmesi amacı ile fabrikaya gelen avukatlar oldu mu? Bunların fabrika içerisine alınmaları konusunda yardımınız oldu mu? Bu konuda herhangi bir kimseden talimat aldınız mı?
- İlimizde metal sektöründe çalışan fabrikalarda bulunan toplam işçi sayılarını ve iş bırakma eylemlerine katılan işçi sayılarını yeni bir sendika kurmak amacıyla tespitine yönelik çalışma yaptınız mı? Bu süreçle ilgili avukatlardan seminer yöntemiyle bilgi aldınız mı? Aldıysanız bu bilgilendirme nerede ve nasıl yapıldı? Avukatlar kimlerdir açıklayınız?
- Yeni kuracağınız sendika ile alakalı sendikaya işçi toplamak amacı ile çalışma yaptınız mı? Bu çalışmalarınızda dayatma yapmadan çalışma yapmanız konusunda talimat aldınız mı?
- Çalıştığınız fabrikada devam eden eylemler ile ilgili olarak sosyal medya üzerinden haber yapılması amacı ile bilgi toplayarak herhangi bir bilgi aktardınız mı? Bu bilgiler herhangi bir sosyal paylaşım sitesinde yayınlandı mı?
- Çalışmış olduğunuz fabrikada işçi eylemleri sırasında fabrikanın size vermiş olduğu iyileştirme zammı görüşmelerinde iyileştirmeleri kabul etmemeniz konusunda birilerinden talimat aldınız mı?
İşçilerin sendikal hak ve hürriyetleri çiğneniyor, ayaklar altına alınıyor!
Yöneltilen soruların tümü işçilerin sendika seçme özgürlüğünü, bu konuda hukukçulara danışma özgürlüğünü, iletişim özgürlüğünü hedef alıyor. Bu sorular söz konusu özgürlüklerin aslında sadece kâğıt üzerinde olduğunu gösteriyor. İşçilere yasalara saygı duymalarını söyleyenler, söz konusu olan işçilerden yana yasalar olduğunda onları çiğniyor, ayaklar altına alıyor. Zaten işçilerden yana yasalar son derece sınırlıyken var olanları kullanmaları da engelleniyor. Demek ki yasaları yapanlar da, uygulayanlar da işçilerin haklarını tanımıyor. Bu yasalar sadece patronların, para babalarının hizmetine sunuluyor.
Bursa Barosu’ndan suç duyurusu
Bursa Barosu, işçiler hakkında başlatılan soruşturma ile ilgili olarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. 29 Mayısta yapılan suç duyurusunda, soruşturmanın işçilerin sendikal ve toplu eylem haklarının sorgulanması anlamına geldiği belirtildi. Baro, duyuruda şu sözlere yer verdi: “İlimizde 15 Mayıs 2015 tarihinde başlayan bir kısım işçi eylemleriyle ilgili Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştır. Bu soruşturma 2015/33545 soruşturma nolu dosyada yürütülmektedir. Soruşturma kapsamında sorulan soruların çoğunluğu ifadesi alınan işçilerin sendikal hak ve hürriyetlerinin kullanılması ve avukat meslektaşlarımızın mesleki faaliyetini yürütmeleriyle ilgilidir. Çalışanların hak ve çıkarlarının hiçbir demokratik düzende bu tür soruşturmalara konu edilemeyeceği açıktır. Ayrıca meslektaşımızın yürüttüğü mesleki faaliyetlerin de bu tür soruşturmalarla sorgulanması yukarıda belirttiğimiz yasa hükümlerine ve Yargı’nın bir parçası olan bağımsız avukatlık mesleğine saldırı niteliği taşımaktadır. İlgili soruşturmayı yasalara ve usule aykırı şekilde yapan kamu görevlilerinin tespitini ve bu kişiler hakkında soruşturma başlatılmasını talep ederiz.”
İşçilerin birlik olmak ve mücadele etmekten başka şansı yok!
Şimdi işçilerin önünde soruşturmayı boşa çıkarmak görevi var. Peki, bu nasıl olacak? Bunun bir tek yolu var: Metal işçileri taleplerinin karşılanması için yürüttükleri mücadeleyi büyütmeliler. Birliklerini bozmadan, sınıf dayanışmasını güçlendirerek hareket etmeliler. Patronların oyununa gelmeden diğer sektörlerdeki işçilerin desteğini almalılar. Soruşturmada suç olarak sayılan ne kadar hak varsa o hakları gerçekten elde etmek ve kullanmak için hem yasal haklarına hem de meşru taleplerine sahip çıkmalılar.
Gün metal işçilerine sahip çıkma ve mücadeleyi büyütme günüdür. Gün dayanışmayı büyütme günüdür. Ne Türk Metal ne MESS ne hükümet ne soruşturmalar ne de polis işçileri yolundan döndüremeyecek. Yaşasın işçilerin birlik, mücadele ve dayanışması!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal İşçileri Sefalet Ücretine ve Sendikal Baskılara Karşı Mücadele Ediyor
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...