Buradasınız
Hayatıma Tutulan Ayna ve 1 Mayıs!
Ankara Sincan’dan bir metal işçisi

Merhaba arkadaşlar. Ben bir metal işçisiyim. Sizlere UİD-DER’le tanışma hikâyemi anlatmak istiyorum. 6 yıl önce OSTİM’de bir metal fabrikasında asgari ücretle çalışıyordum. Sabah henüz gün ışımadan tıklım tıklım dolu bir otobüsle işe gidiyordum. Günde en az 12 saat çalışıyordum. Çalıştığım fabrikada mesai ücretlerimizi alamıyorduk. Fabrikadaki çocuk işçiler ise çok daha düşük ücretlerle çalıştırılıyordu. Çalışma koşulları ağırdı ve yorucuydu. Kısacası pek çok işçi gibi benim de hayatım çekilmez bir haldeydi. Ama bana göre bunca derdi tasayı sadece ben çekiyordum. Hem bu sıkıntılardan kurtulmanın bir yolu da yoktu. Böyle gelmiş böyle gider diye düşünüyordum. Ta ki yolum UİD-DER’le kesişene kadar.
Bir gün mesai bitiminde her zamanki gibi yorgun ve stresli bir şekilde durağa doğru yürüyordum. Orada kırmızı önlükleri ve şapkalarıyla birilerinin heyecanla işçilerle konuştuğunu gördüm. Aralarından birisi beni görünce hemen yanıma geldi. Başladık sohbet etmeye. Selam sabah, hoş beş derken fabrika, çalışma koşulları, fazla mesailer, düşük ücretler, vs başladık hayatın çilesini konuşmaya. Karşımdaki arkadaşı dinleyince sanki yıllardır aynı yerde çalışıyormuşuz hissine kapıldım. Ben bile kendi yaşadıklarımı bu kadar açık ve net anlatamıyordum. Bu beni çok etkilemişti. Sonra bana İşçi Dayanışması bültenini verdi ve beni 1 Mayıs etkinliğine davet etti. Otobüste giderken gazeteyi okumaya başladım. Sayfaları çevirdikçe şaşkınlığım ve sevincim artıyordu. Karşımda yazılar değil de her biri hayatıma tutulan aynalar vardı. Düşüncelerim, duygularım, yaptıklarım ve yapmadıklarım… Hepsi İşçi Dayanışması’nda yazıyordu. Daha sonra etkinliğe gittim. Etkinlikte 1 Mayıs’ın tarihi şiirlerle müziklerle coşkulu bir şekilde anlatılmıştı. İlk defa bu kadar duygulanmıştım. Ben de burada olmalıyım demiştim. Ve UİD-DER’le birlikte 1 Mayıs’a gittim. Daha alana varmadan bizim için 1 Mayıs başlamıştı. Yoldayken söylediğimiz şarkılar, okuduğumuz şiirlerle adeta küçük bir 1 Mayıs yaşamıştım. Daha önce de 1 Mayıs’a gitmiştim ama UİD-DER ile birlikte gitmek başka bir şey. Hani derler ya anlatılmaz yaşanır diye, işte öyle bir şey. UİD-DER’in düzenli korteji ve coşkusu beni çok etkilemişti. O günden bugüne dek bir UİD-DER’li olarak gururla sınıfımın kavgasını veriyorum.
Evet kardeşler, ben de pek çok işçi gibi yaşadığımız sıkıntıların sadece benimle ilgili olduğunu düşünüyordum. Hiçbir şeyin değişeceğine inanmıyordum. Neyse ki yolum UİD-DER ile kesişti. Çünkü UİD-DER, bu düşüncelerin ve duyguların aslında egemenlerin yalanı olduğunu bana gösterdi. Gözümdeki bağları bir bir açtı. Şimdi tüm sorunlarımızın kapitalist sömürü düzeninden kaynaklandığını biliyorum ve bir gün mutlaka biz işçiler bu düzeni yıkacağız! İşte şimdi yine 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlarda olmanın ve dosta düşmana gücümüzü göstermenin zamanıdır.
YAŞASIN 1 MAYIS, YAŞASIN İŞÇİ DAYANIŞMASI!
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...