Buradasınız
Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
Esenyurt’tan bir metal işçisi
“Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen kendilerine reva görülenin asgari ücret olduğundan yakınıyordu. Aslına bakarsak bu bütün işçiler için geçerlidir. İşçi sınıfının örgütsüz olduğu koşullarda işçilerin hakları önemli oranda sekteye uğramıştır. Biz işçiler bütün zenginlikleri üretiyoruz ama bu koşullarda payımıza yoksulluk düşüyor.
Düşünün ki elinizin altında bir insana lazım olan her şey var, ama onlar size bir o kadar da uzak. Çünkü onlara ulaşacak paranız yok. Sistemin işleyiş yasaları biz işçileri ürettiklerine de yabancı hale getiriyor. Günden güne hayat daha çekilmez hale geliyor, insanlar pazara, markete gitmeye korkar oldu. İşçileri bu koşullara razı etmek isteyen patronlar sınıfı, türlü yalanlara başvurarak bu yaşananları kaderimiz gibi algılamamızı sağlamak istiyor. İşçileri açlık sınırının altında bir ücrete mahkûm edenler, sıra kendilerine geldiği zaman kesenin ağzını açıyorlar. Patronların siyasetçileri, bize gelince boş kese gösterirken, söz konusu patronlar olunca bütün kaynakları seferber ediyorlar. Her ay işçilerin maaşının üçte birine çöken devlet patronlara 10 yılda 36 kez vergi affı uygulamaktan çekinmiyor. Bizlerden alacak tek kuruşun peşine düşen iktidar, Kırgızistan devletinin 62 milyon dolarlık borcunu tek kalemde siliveriyor. Soru çok basit: Peki bu para kimin cebinden çıkarılacak? Tabi ki biz işçilerin cebinden!
Aslına bakarsak, patronlar sınıfı bizden çaldıklarıyla nasıl da lüks ve şatafat içinde yaşadıklarını gizli saklı değil gözümüze sokarak yaşıyorlar. Kamu mallarını har vurup harman savuruyor, milyon dolarlık ihalelerle cennetten farksız doğamızı gözümüze baka baka yerle yeksan ediyorlar. Patronlar sınıfı ve onların siyasi sözcüleri adeta sinekten yağ çıkarırcasına işçileri daha da soymanın yollarını aramaktadır. Her fırsatta, ağır çalışma koşullarıyla, artan hayat pahalılığıyla canımıza okudukları yetmezmiş gibi üstüne bir de kazanılmış haklarımıza göz dikiyorlar.
Biz işçiler olmadan patronların bir gün dahi ayakta durması mümkün değildir. Gelin görün ki işçi sınıfın örgütsüzlüğünü fırsat bilen patronlar, işçilere konuşma hakkı dahi tanımamaktadır. İşyerlerinde işçilerin 5 dakika boş kalmasına, insani ihtiyaçlarını karşılamasına dahi tahammül edemiyorlar. Bizlere “sınıfınızın saflarında örgütlenmediğiniz sürece hayatı fitil fitil burnunuzdan getiririz” diyorlar adeta. Biz UİD-DER’li işçiler olarak bu zulüm saltanatının son bulması için mücadele saflarımızda yerimizi alıyoruz. İnsanların insan gibi yaşadığı, insan gibi üretip paylaştığı bir dünyanın mümkün olduğuna bunun da örgütlü işçi sınıfıyla olabileceğine inanıyoruz. İşte bu sebeple ürettiğimiz hiçbir şeyin dışında kalmamak için tüm işçi kardeşlerimizi mücadele saflarına çağırıyoruz.
Örgütlüysek Her Şeyiz Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
- “Bir Yemeklik Bamya”
- Kim Viral Olmalı?
- Sınıfına Ters Düşme!
- Asıl Hırsız Kim?
- Ruhumuzu Esir Alan Korkuyu Çıkarıp Atalım
- Konserve Yapmak Çözüm mü?
- “Çocuklarınız Zekiyse Bile İş Bulamaz!”
- Avrupa Bizi Kıskanırken Market Raflarına Ne Oldu?
- Biri Yıllık İzin mi Dedi!
- Annelerin Acıları Bize Ne Anlatıyor?
- Borsa’da Sadece Para mı Kaybedilir?
- Tatlı Meyve, Acı Reçete
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- EYT’liler Emeklilik Haklarını Mücadeleyle Kazandılar
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- Yine, Tekrar, Bir Daha Şahlanıyoruz!
- Ucuz Bir Hayatı Neden Bu Kadar Pahalıya Yaşıyoruz?
- “Hiçbir Faydası Yoksa Neden Vergi Ödüyorum?”
- “Başımıza Ne Geliyorsa Nüfus Artışından” mı?
- Aman Bize Müjde Vermesinler!
- Onca Şeye Rağmen Gündemlerinde Yer Alamıyoruz
- Patronun Havucu İşçinin Onuru
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
- Bir Değil, İki Değil, Üç Değil!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- Derinleşen Yoksulluk ve Artan Eğitim Maliyetleri
Son Eklenenler
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...