Buradasınız
Hey Hey, 1 Yaşında UİD-DER!
Gazi’den bir tekstil işçisi
Merhaba dostlar. Ben tekstil sektöründe çalışan UİD-DER üyesi bir işçiyim. Derneğimiz 1. yılını doldurdu. Geçtiğimiz bir yıl içersinde işçi sınıfının en can alıcı sorunlarını (açlık, işsizlik, savaş), İşçi Özeğitim Grubu toplantıları, film gösterimi ve tiyatroyla gündeme getirdik ve burjuvazinin unutturmaya çalıştığı sınıfımızın tarihini öğrenmeye çalıştık. Açlığın, işsizliğin, savaşların nedenlerini ve biz işçilerin ve emekçilerin nasıl bir tutum alması gerektiğini öğreniyoruz. Kısacası UİD-DER’le çok şey öğrendik ve öğreneceğiz!
Yaşadığımız toplumun adına kapitalizm deniliyor ve toplumda var olan sorunlar dünya işçi sınıfının yaşamını derinden sarsıyor. Hayat bize öyle güzel anlatılıyor ki, öyle pembe tablolar çiziliyor ki bizim için, ama hepsi hayal. Burjuvazi biz işçi ve emekçileri kandırmak için elinden geleni yapıyor. İşsizliğin, açlığın ve savaşların olmadığı bir yaşamın olamayacağını ve bunları hayatın bir parçası olarak kabullenmemizi isteyen burjuvazi, politikacısından patronuna, medyasından kolluk kuvvetlerine, yasalarından mahkemelerine varıncaya kadar hep ama hep yalan söylüyor. Şu da gerçektir ki bize söylenen bütün yalanlara inanmışız. Öyle inanmışız ki sanki bu sorunları yaşayanlar suçluymuş, bunlar kişilerin yeteneksizliğinden kaynaklanıyormuş gibi geliyor bize. Oysa öyle değil. Savaşlar da, krizler de, işsizlik de kapitalizmden kaynaklanmaktadır.
Ekonominin iyi olduğu dönemlerde işsizlikte bir azalma görülür. Ama bu sistem ekonomik krizler yaşadığında işsizliği de arttırır. Patronların daha fazla kâr elde edebilmek için en sık başvurdukları uygulamalar uzun çalışma süreleri, fazla mesailer ve düşük ücretlerdir. Makineleşme yüzünden de işsizlik sürekli artmaktadır. Dolayısıyla işsizlik işçilerin suçu değildir.
Açlık hiç kimsenin kaderi olmamalıdır ama aldığımız ücretlerin düşüklüğü, sosyal hakların olmayışı, işçi sınıfını hayat pahalılığı karşısında açlığa mahkûm etmektedir. Biraz gerçekçi olalım, kim suçlu? İşçi ve emekçiler mi yoksa bizim emeğimizi çalıp bizi istedikleri gibi kullanan sömürücü kapitalistler mi?
UİD-DER sınıf mücadelesinde en gerici koşulların yaşandığı günümüzde bu sorunların nasıl aşılabileceğini ve nasıl bir çizgi izlemek gerektiğini gösteriyor bizlere. Güvensizliğe, kararsızlığa ve umutsuzluğa karşı tam bir güven ortamı yaratarak, yepyeni umutlar ekerek yüreklerimize, akıntıya karşı da yüzebileceğimizi öğretiyor.
Şunu da öğretiyor: İşçilerin vatanı yoktur! “Bütün ülkelerin işçileri birleşin” şiarının yükseltilmesi gerektiğini ve milliyetçiliğin çok tehlikeli bir düşünce olarak sınıf mücadelesinin önünde bir engel olduğunu gösteriyor. Yaşanan deneyimlerden çıkan sonuçların tarihsel önderlerimizi ne kadar doğruladığını ve verilecek mücadelenin uluslararası ölçekte yürütülmesi gerektiğini biliyoruz artık.
Evet dostlar! Yaşamımızdaki bütün sorunların kaynağını öğrenmeye ve öğretmeye devam edeceğiz. Bugün biz işçiler birlik olursak, örgütlenirsek, derneğimize destek verirsek, sahiplenirsek, inanın hiçbir şey bizim gücümüz karşısında duramaz. Çünkü işçi sınıfının gücü muazzam bir güçtür. Bir kere indi mi şalterler durur tüm hayat. Her şeyi biz üretiyoruz, o halde biz yönetmeliyiz, yıkmalıyız kapitalizmi. Onun yarattığı açlığı, işsizliği, savaşları ortadan kaldırmak için, insanlık onurunu ve doğayı kurtarmak için kapitalizmi YIKMALIYIZ.
İşçi kardeş! UİD-DER 1 yaşında. İğneyle kuyu kazar gibi geliyor. Coşkuyla, güvenle örüldü, bir çocuk gibi büyüyor. Emekliyordu dün, bugün ise yürümeye başladı.
İşçi kardeş
UİD-DER 1 yaşında
iğneyle kuyu kazar gibi geliyor
sabırla
coşkuya
güvenle örüldü
bir çocuk gibi büyüyor
1 yaşında ismini haykırıyor UİD-DER
emekliyordu dün
bugünse yürümeye başladı
yarın adımlar hızlanacak
ama sabırla, yavaş yavaş
UİD-DER yürüyor
sımsıkı kenetlenmiş yüreklerle güzel günlerin habercisi olan
bu çocuk büyüyor
emekliyordu dün
bugün ise yürüyor
yarın adımlar hızlanacak
ama sabırla, yavaş yavaş
sen de katarsan yüreğini
kenetlenmiş yüreklere
sen de sarılırsan sana uzanmış
bu umut dolu çocuğun eline
adımlar daha da hızlanacak demektir
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
- 50. Yılında Geleneğimiz UİD-DER İle Sürüyor!
- “Şiirlerle Fotoğraflarla İşçi Sınıfının Tarihini Bizlere Aktaran UİD-DER’e Teşekkür Ederim”
- Tarih Bizim Rehberimizdir
- Sınıf Penceresinden Gerçekleri Öğreniyoruz
- İşçi Sınıfının Çocukları UİD-DER’le Daha Mutlu!
Son Eklenenler
- Fernas madencilik ve Akcanlar Tekstil işçileri günlerdir seslerini duymayan Çalışma Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Polonez işçilerine bir kez daha saldıran çevik kuvvet polisi işçileri ters kelepçeyle gözaltına aldı. Ankara...
- Diyarbakır’a bağlı Merkez Bağlar ilçesinde 21 Ağustos Çarşamba günü kaybolan 8 yaşındaki kız çocuğu Narin Güran’ın cansız bedeni 8 Eylülde dere kenarında bir torbanın içinde bulundu. Türkiye’nin çeşitli illerinde Narin’in katledilmesine karşı...
- Sakarya Hendek’te faaliyet gösteren Oba Makarna fabrikasında 15 Eylül Pazar günü yem silolarının yakınında patlama gerçekleşti. Patlama sırasında ve patlamanın etkisiyle çıkan yangında aralarında itfaiye işçileri de olmak üzere 30 işçi yaralanırken...
- İşçi sınıfının sömürüye, eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı mücadelesinin sembolü haline gelmiş şarkılar vardır. O şarkıları üreten ve söyleyen ozanlar vardır işçilerin unutmadığı, kuşaklar boyu saygı ve sevgiyle andığı. Onlardan biridir Şilili ozan...
- ABD’nin Boston ve Connecticut eyaletlerinde binlerce otel çalışanı toplu sözleşme görüşmelerindeki anlaşmazlık nedeniyle grevler düzenledi. 1 Eylülde Massachusetts Park Plaza Hotel’in önünde gece yarısı eylem başlatan işçilere, ülkenin çeşitli...
- Topraktan başını güneşe uzatan filiz, meyve veren dal, ana rahminden kopup emekle, sabırla büyütülen çocuk… Yeşeren, serpilip gelişen, bugünden yarına geleceğe dönüşen yaşam… Biz emekçi kadınlar yaşam zahmetsiz, kahırsız, mutlulukla aksın isteriz....
- Burjuva partilerin vekil adayları seçim zamanı bizdenmiş gibi görünüp türlü vaatlerle oyumuzu almaya çalışırlar. Seçim biter bitmez sonraki seçime dek bizi umursamazlar. İşçi ve emekçilerin haklarına saldırı, sermaye sahiplerine kıyak anlamına gelen...
- 57 gündür direnişte olan Polonez işçileri gece ve gündüz fabrika önünde direnerek, polisin baskısına boyun eğmeyerek mücadele ediyor, sendikal haklarının tanınmasını istiyor. Antep’te bulunan Akcanlar Tekstil işçileri de 7’li vardiya sistemi...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 13 Eylülde Mersin’de Özgecan Aslan Barış Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu,...
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...