Buradasınız
İş Kazaları Kader Değildir
Gebze’den bir metalurji işçisi
Merhaba arkadaşlar,
Ben size çalıştığım fabrikada meydana gelen bir iş kazasında işçi arkadaşımızın başına gelenleri anlatmak istiyorum. Çalıştığım fabrika metal iş kolunda ve her an iş kazası riski var. Güvenlik tedbirleri de yeterli değil. Yoğun genç emek çalışıyor ve ortalama maaş 386 YTL. Yemekler iğrenç ve işçiler açısından durum çok kötü.
Bir gece vardiyadayken makine arıza yaptı. Kalıbı indirdik, bakımını yapmamız gerekiyordu. Kalıbı sökerken arkadaşın eli sıkışmış ve parmağı kesilmiş. Tırnağı çıkmış ve bir parça eti kopmuş. Hemen lavaboya koştu, biz de peşinden gittik. Nöbetçi amire haber verildi. Hastaneye kaldırıldı. Götürüldükten sonra arkadaşımızı aradık özel hastaneye mi götürüldü diye, neyse ki SSK’ya götürülmüştü. Pek çok durumda, iş kazalarını saklamak ve ceza almamak için patronlar işçileri özel hastaneye götürüyor ve olayı gizliyor. SSK’ya götürdüğünde ise bunu gizleyemiyor. Neyse arkadaş iki hafta kadar istirahat aldı. İşbaşı yaptığında bölümdeki mühendis ve ustabaşı “senin kalıpla ne işin var” demişler arkadaşa. O da sinirli bir halde gelip bana anlattı olanları. Ben de ona, “her iş kazasında olduğu gibi senin yaşadığında da sen suçlusun. Çünkü onlar için önemli olan senin sağlığın değil kaybolan üretim zamanıdır. Başka bir fabrikada demir kazanına düşen işçi de suçlu bulundu. Dünyada her yıl iş kazalarında ölen on binlerce insan da suçlu onlara göre, bizleri yoğun bir şekilde sömüren kapitalistler ise mağdur olan” dedim.
Bir taraftan geçim sıkıntısı diğer taraftan sağlık problemleri yaşayan işçi fabrikaya geldiğinde zaten bunalım içinde oluyor. Gerekli koruma tedbirleri de alınmayınca iş kazaları kaçınılmaz hale geliyor. Ya can veriyor ya da bir organını kaybediyor işçi arkadaşlar. Arkadaşa bunun bir kader olmadığını, bundan kurtulmanın yolunun sınıf mücadelesinden geçtiğini anlattım. Çünkü işçi sınıfı o özgür geleceği yarattığında tüm sömürü sistemi ortadan kalkacak, iş saatleri düşecek, tüm yaşam özgürleşecek. Bunun için patronlara karşı mücadele etmeliyiz. Yoksa bu sömürü sistemi kendiliğinden yıkılmayacak.
Zafer mücadele eden proletaryanın olacaktır!
Ya elleri olmayanlar!
Tersanede Cinayet
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Darbeyle hesaplaşamayan Türkiye işçi sınıfı uğradığı hak kayıplarını telafi edemediği gibi yeni kayıplar yaşadı, yaşıyor. Sınıfsal hafızaya vurulan ağır darbe yüzünden 1980 sonrası işçi...
- 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesiyle egemenler geçmişle gelecek arasındaki köprüleri yıkmak, işçilerin mücadele deneyimlerini unutturmak istediler. Toplumu baskı ve şiddetle susturdular, yıllarca sürecek bir karanlığa hapsettiler. Çekilen tüm...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 10 Eylülde Gebze Kent Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu, DİSK Birleşik Metal...
- Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustostan beri kayıp olan 8 yaşındaki Narin, 19 gün sonra yapılan bir ihbar sonucunda, öldürülmüş ve cansız bedeni bir torba içinde dere kenarına bırakılmış olarak bulundu. Narin’in...
- Polisin saldırılarına, Emniyet Müdürünün tehdidine boyun eğmeyen direnişçi Polonez işçileri halaylarla, türkülerle, sloganlarla, dayanışmayla direnişlerini sürdürüyorlar. Tüm emek dostlarını direnişleriyle dayanışmaya çağırıyorlar.
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), geçtiğimiz haftalarda bir açıklama yaptı. Hem su sarfiyatını azaltacak hem de aile bütçesine katkı sağlayacak tasarruf önerilerini sıraladı. Aşırı kurak bir dönem...
- Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesinde bulunan, Selüloz-İş Sendikasının örgütlendiği MKB Rondo grevinin 11. gününde, UİD-DER coşkulu bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor” pankartı taşıyan UİD-DER’li işçiler, “...
- Yüzyıllar evvel yaşamış bir Alman filozof, şöyle demişti: “Sarayda yaşayan başka, kulübede yaşayan başka düşünür.” Bu sözler zenginlerle yoksulların dünyasının, düşünce ve hareket tarzlarının birbirinden çok farklı olduğunu anlatır. İnsanlar bu...
- Yeni eğitim yılı başlarken çocuklarımız heyecanlı. Bizlerse düşünceliyiz. Çocukların heveslenip istedikleri rengârenk çantalar, kalemler, defterler ne yazık ki el yakıyor. Daha çocuklarımız okul çantalarını sırtlarına takamadan, bizim sırtımıza okul...
- Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesindeki MKB Rondo grevini ziyaret ettik. Duymayan işçi kardeşlerimize MKB Rondo grevini duyurmak, grev yerine dayanışmaya davet etmek için bu mektubu yazmak istedik. Grevci işçiler bizi...
- 6 Eylül 2014’te İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar Center inşaatında meydana gelen işçi katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Asansörün otuz ikinci kattan yere çakılması sonucu 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler asansörün bozuk olduğunu...
- İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak...