Buradasınız
İdevit Seramik Patronunun Gerçek Yüzü!
İdevit Seramik’ten bir grup işçi
Dostlar, bizler Şifa mahallesinde bulunan, klozet, lavabo ve banyo dolapları üreten İdevit Seramik’te çalışıyoruz. Fabrikada 300 işçi, üç vardiya halinde çalışmaktayız. Çalışma koşullarımız oldukça ağır ve zorlu. Bunun yanı sıra çalıştığımız dökümhane, kalite, ayrım ve çamurhane bölümlerinde sıkça iş kazaları yaşanmakta. Aldığımız ücretler ise asgari ücreti geçmiyor. Evet, bir de patronun bize vaat ettiği, ama ne yazık ki alamadığımız “3 ayda bir tam maaş” ikramiyemiz var.
Patron, bayram tatili sonrası, yani Pazartesi günü kendi imkânlarımızla fabrikaya gelmemizi ve işbaşı yapmadan yemekhanede bir toplantı yapacağını duyurdu. Bizler de bir hafta bayram tatilini bitirdikten sonra merakla patronu görmeyi bekliyorduk. Acaba bizden ne isteyecekti? O gün gelip çatmıştı, 300 işçi yemekhaneyi doldurmuştuk. Patronumuz ise elinde bir mikrofonla yemekhanenin tam ortasında bizleri bekliyordu. Konuşmasına ülkedeki krizden dolayı çok zor durumda kaldığını ve siparişler durduğu için maddi sıkıntılar yaşadığını belirterek başladı. Ve nihayet dolaştırıp döndürdüğü lafı “fabrikanın bütün bölümlerinde tasarrufa gidiyoruz, herkes bundan sonra daha özverili çalışmak zorunda. Ya böyle yaparız ya da fabrika kapanır” diye sonlandırdı. Çözüm olarak da sözü, 250 işçinin 1 ay yarı ücretli izin yapacağına getirdi. Tasarruf ya! Patronumuz bizlerin bir sene boyunca ücretlerde bir iyileştirme beklemememiz gerektiğini de vurguladıktan sonra, konuşma sırası bizlere gelmişti.
Duyduklarımız karşısında çıtımız çıkmıyordu. Patronumuzun ısrarla bizlere “bu kadar adamın içinden yok mu konuşacak kimse?” demesi üzerine, birkaç arkadaşımız söz alarak konuştu. İşçi arkadaşımız ortamızda duran patronumuza sorularını yöneltti. “Bizler zaten iki senedir ne zam ne de ikramiye alıyoruz. Verilmeyen mesai paraları ne olacak? Sigortamızın ödenmesini istiyoruz.” Patronumuz ise sözünü bitirmesine izin vermeyerek arkadaşımızı yerine oturttu. Sanki iki saattir önümüzde ağlayan, kul hakkından, adil olmaktan, dürüstlükten bahsederek, biz bir aileyiz diyen ve sızlanan o değilmiş gibi, sorularımız karşısında gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştı. Bizler iyi çalışmadığımız için krizler çıkıyormuş! Çok şey istiyormuşuz, art niyetliymişiz! Ve ardından tüm sorumluluğu bizlere yıkarak toplantıyı bitirdi.
Evet, işçi kardeşlerim bizler örgütsüzüz ve örgütlenmediğimiz takdirde patronlar en zor koşullarda da faturayı biz emekçilere kesmeye devam edecekler. Biz fabrikada örgütlü olabilseydik 300 işçi arkadaşımızla yemekhanede, ortamızda duran patronu bir tükürüğümüzle boğabilirdik. Ama hiçbir şey için geç değil. İşten çıkarmalara karşı fabrikalarda dayanışma komiteleri kurmalı ve işten atılan işçi arkadaşlarımızı geri aldırmak için mücadele etmeliyiz. Ancak bu sayede, krizi fırsat bilen ve biz işçi sınıfını sömürdükleri yetmiyormuş gibi en küçük hakkımıza dahi göz koyan patronlar sınıfını dize getirebiliriz.
Krizin Faturasını Patronlara Ödetmek İçin Örgütlü Mücadeleye!
Örgütlü Gücüne Güven Mücadeleye Kenetlen!
Tezcan İşçisi Direnişin Simgesi
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...