Buradasınız
İki Yüzlü Patronların Yalanlarına Kanmayalım!
Esenler’den bir işçi
Cine5’te gece haberlerini izliyordum. İstanbul Davutpaşa’da 21 işçinin ölümüne yol açan patlamayla ilgili haberleri izlemek istemiştim. Patronlar yine kendi kârları için işçi kardeşlerimizin canlarını hiçe saydılar. İşsizlikle, açlıkla, yoksullukla korkuttukları biz işçileri yine sağlıksız, güvencesiz, güvenliksiz koşullarda çalıştırarak ölümle tanıştırdılar 21 işçi arkadaşımızı daha.
Peki sistemin tüm çirkefliklerinin üstünü örten ve meşru gösteren televizyonlarında patronlar bu olayı nasıl gösterdiler dersiniz? Cine5 de diğer kanallar gibi bir sermaye grubunun medya alanındaki yatırımıdır nihayetinde. İşte bu kanal, patronlar sınıfının işçi sınıfını nasıl hiçe saydığını, bizim hayatımıza hiç değer verilmediğini, bizi fabrikalarındaki makinadan daha değersiz gördüklerini, bu yüzden makinalarını itina ile korurken bizim canımıza mâl olan kazalara karşı hiçbir tedbir almadıklarını ve tek dertlerinin daha fazla kâr etmek olduğunu bizden gizlemek ve insanların bu olayı sorgulamalarını engelleyip “olur böyle şeyler, kader işte”ye getirmek için bu katliamı kısaca özetleyerek geçti. İşçilerin mantıklı düşünüp bu olayın yarın kendi başlarına da gelmesinin muhtemel olduğunu anlamamaları için, tüm haberi küçük bir kızın kaza yerinde gözyaşlarıyla annesini aramasını öne çıkararak gölgede bıraktılar. Haberi anlatan spiker neredeyse ağladı ağlayacak! Görüntüler hüzünlü bir fon müziği ile veriliyor ve haberi izleyen herkesin küçük kızın acısını paylaşmasını sağlamak için kızın feryatlarına, annenin sabah çıkarken kızını öpmemiş olma ihtimaline değiniliyor. Ve bunları izleyenler şöyle diyorlar muhtemelen: “Vah vah yazık olmuş küçük kıza ve annesine, üzüldüm.” İşte patronlar böyle kandırıyorlar biz işçileri ve onlar inanın hiç üzülmüyorlar. Onlar yarın sermayelerine ekleyecekleri kârları ve biz işçileri nasıl daha fazla sömüreceklerini düşünüyorlar. Çünkü patronlar biliyor ki, işçiler “vah vah” dedikçe kendilerinin de hiçbir iş güvenliği tedbirinin alınmadığı, sağlıksız, havasız, soğuk yerlerde çalıştıklarını unutacaklar, uzun saatler çalıştıktan ve eve ölü gibi yorgun geldiklerini unutacaklar, aldıkları asgari ücretin insanın karnını bile doyurmaya yetmediğini unutacaklar! İşte bunları unutan işçi, patronların bu iğrenç sömürü sistemini hiç sorgulamayacak ve ertesi gün bu haberi unutan işçi arkadaşlarıyla futbol maçlarını tartıştıktan sonra patronunun kârını ve sermayesini çoğaltmak için kendi ömründen günler, aylar, yıllar vererek çalışmaya devam edecek!
Bizleri televizyon karşısında acılı haberlerle ağlatıp, maçlarla coşturup, yarışmalarla, “eğlence” programlarıyla güldürüp, magazin haberleriyle yozlaştırıp beynimizi durduruyorlar, kandırıp yönetiyorlar ve fabrikalarda, işyerlerinde bir güzel sömürüp canımızı çıkartıyorlar. İkiyüzlü patronlar bununla da kalmayıp en insani duygularımızı istismar ederek bizi televizyon karşısında insanların acılarına ortak ederken işyerlerinde işçi arkadaşlarımızla rekabet edip onlara yabancılaşmaya zorluyorlar. Paylaşma, dayanışma gibi bize lazım olan en insani davranışların yerine bireyselliği koyuyorlar. Ama biz eğer insan gibi yaşamak ve bu berbat, her yönüyle insanlığa zarar veren sömürü sistemine son vermek istiyorsak, her şeye sınıfımızın ve tüm insanlığın çıkarları doğrultusunda bakmak ve öyle değerlendirmek zorundayız. Eğer patronlar tarafından kandırılmak istemiyorsak mücadeleyi her alanda yükseltmeliyiz. Aksi takdirde patronların sömürü çarkı biz işçilerin canlarını alarak dönmeye devam edecek!
Arçelik Direnişini Ziyaret Ettik
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...