Buradasınız
İkizdere’de Doğa Katliamına Karşı Direniş Devam Ediyor!

Rize’nin İkizdere ilçesindeki İşkencedere Vadisinde köylülerin Cengiz İnşaat’ın açmak istediği taş ocağına karşı direnişi sürüyor. Pandemi gerekçesiyle getirilen sokağa çıkma yasaklarını fırsat bilen şirket, vadiye jandarma eşliğinde iş makinelerini soktu. Jandarma köylülere sokağa çıkma yasağına uymamaktan dolayı para cezası uyguladı. Köylüler cezalara rağmen direnmeye devam etti. Köylülerin kararlı direnişi sonucu bölgeye giren iş makineleri geri çekilmek zorunda kaldı. Bir günlük geri çekilmenin yetmeyeceğini belirten köylüler, projenin iptal edilmesini ve şirketin tümüyle vadiden çekilmesini istiyorlar. Sonraki günlerde defalarca jandarmayla karşı karşıya gelen yöre halkı bütün baskılara rağmen doğa nöbetine devam ediyor. Emek ve demokrasi örgütlerinden, siyasi partilerden ve kimi sanatçılardan dayanışma mesajları alan köylüler, “bu katliama izin vermeyeceğiz” diyerek direnmeye devam edeceklerini belirtiyorlar.
Doğa tahribatının sınırı yok
Halkın kararlı direnişi sonrası yapılan bir toplantıda bir direnişçinin Çorlu’da yaşanan tren kazasını hatırlatarak söyledikleri tehlikeyi gözler önüne seriyor: “Buranın altında da üstünde de köyler var. Dinamitler patlatacaksınız, heyelanlar olacak. Üstünde bir tane daha taş ocağı var. Başka bir taş ocağı daha var.” Yine aynı toplantıda yöre halkı yetkililere şu sözlerle tepki gösterdi: “Her şeyin planlı programlı, mühendisler kontrolünde yapılacağını söylüyorsunuz fakat daha yol yapım çalışması esnasında yoldan alınan molozların dereye atılması sonucu deremiz kurudu. Taş ocağında dinamit patlatılacak. Bu durumda arılarımızın kalması mümkün değil.” Yine direnişçi bir kadın devam eden çevre katliamını görüntüleyip sosyal medyada paylaştığı videoda hislerini şu sözlerle anlattı: “Hiç acımadan ormanlarımızı katlediyorlar. Vadinin her yanını askerler sarmış durumda. Aşırı derecede asker gönderilmiş bölgeye, özel istihbaratlar… Koskocaman gürgen ağaçlarını yok etmeye çalışıyorlar… Dünyanın bu katliama seyirci kalmasını istemiyoruz. Herkesin yanımızda olmasını istiyoruz. Lütfen sesimizi duyun. Bu Ramazan günü insanlar aç, susuz. Sahurda kalkmışlar yola düşmüşler insanlar, olay yerine gelmek için. Savaşmaya, direnişe devam ediyoruz. Çünkü kendi memleketimizde, kendi yaşam alanlarımız elimizden alınmak isteniyor. Yok edilmek isteniyor. Resmen katliam yaşanıyor şu an İkizdere vadisinde.”
Sözü geçen bölgede planlanan 3 taş ocağı var. Bunların toplam kapladığı alan 300 hektar. Bu da yüzbinlerce ağacın yok olması anlamına geliyor. Siyasi iktidar bu ağaçları başka alanlara dikeceğini iddia etse de aynı doğal ortamın meydana gelmesi mümkün değil. Bunların yanı sıra kurulacak ocaklar 35, 75 ve 4 yıllık ve buralardan yıllık toplamda 17-18 milyon ton taş çıkartılacak, kırılacak ya da taşınacak. Bu şantiye ortamında hayvanlar bu bölgede yaşayamayacak. Yaşam alanı tahrip olan, geçim araçları elinden alınan insanların da burada yaşama sebebi olmayacak.
Halk gerçeği biliyor
Halkın kararlı direnişi ve bu direnişin kamuoyu tepkisi oluşturması sonucu bölgeye giden hükümet yetkilileri yapılacak limanın bölgeye ekonomik kalkınma sağlayacağını, yapım aşamasında halkın uğrayacağı maddi zararların karşılanacağını, doğaya verilen zararın ise 10 yıl içinde telafi edileceğini iddia etti. Fakat bölge halkı uzun yıllardır bölgede yapılan HES’lere karşı mücadele yürütüyor ve bu nedenle bu vaatlerin ne kadar boş olduğunu biliyor. Halk sözlere kanmayıp geri adım atmayınca yetkililer gittikten hemen sonra bölge askerler tarafından sarıldı ve iş makineleri askerlerin koruması altında katliama devam etti.
Direniş ve oluşan kamuoyu dikkatlerin bölgeye yoğunlaşmasına sebep olurken, gizlenen birtakım gerçekleri de ortaya çıkarıyor. Bunlar arasında 2019 yılında yapılan liman ihalesinde bir taş ocağına gerek olmadığının raporlarda olduğu ve halkın itirazı sürerken ikinci bir taş ocağı için ihale yapıldığı ortaya çıktı.
İkizdere Vadisi dünyada sayılı vadiler arasında yer alıyor. Dünyadaki 254 ekolojik bölge arasında 54. sırada. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının internet sitesinde İkizdere Vadisi “Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olarak belirtiliyor. Öte yandan yöre halkı için vadi aynı zamanda doğal bir geçim kaynağı. İkizdere halkı geçimini büyükbaş hayvancılık, arıcılık ve organik çay üretimiyle sağlıyor. Doğal kaynak suları ve dereler halkın yaşam kaynağı. Bunlar olmadan yöre halkı yaşamını sürdüremez. Bu nedenle İkizdere’de süren direniş aynı zamanda halkın yaşam alanlarını koruma mücadelesidir. Sadece bu kadar da değil, İkizdere Vadisinde de diğer doğal sit alanlarında olduğu gibi binlerce canlı türü yaşıyor. Yani bu doğa katliamından sadece köylüler değil, doğa ve hayvanlar da büyük zararlar görecek. Peki, tüm bunlar Cengiz Holding ve sermaye sınıfının umurunda mı?
Doğa talanının amacı kâr
Elbette değil. Onların tek derdi, her ne arıyorlarsa toprağın bağrından en az maliyetle çıkartıp sermayelerini büyütmektir. İnsanların hayatları mahvolmuş, dereler sular kurutulmuş, doğa katledilmiş ne gam! Sermaye sınıfının ve onun çıkarlarını koruyan iktidarların tıyneti budur işte! İşçi ve emekçilerin yaşamı, geçimlerini sağladıkları ve yaşadıkları doğal alanlar onların umurunda değildir. İkizdere’de olduğu gibi halk yaşam alanlarını savunmak için direndiğinde, halkın üzerine jandarmayı saldırtıp baskıyla gözaltına almalarının sebebi de budur. Nasıl ki Ermenek maden işçileri, Migros Depo işçileri ve diğer direnişlerden işçiler hakkını aradığında, devlet işçilerin yanında değil patronların yanında saf tutmuşsa, İkizdere’de de Cengiz İnşaat, devleti yanına alarak doğayı katletmeye devam ediyor. Nitekim direniş sürerken Bakanlık, şirkete yeni bir taş ocağı açması için izin verdi. Buna göre birinci taşocağının hemen ilerisinde ve köylere daha yakın bir mevkide yeni bir taşocağı açılacak!
Cengiz İnşaat, beş ayrı kıtada türlü alanlarda faaliyet gösteren bir şirket. Dünyanın en büyük 225 müteahhitlik firması arasında yer alıyor. AKP iktidarı boyunca büyük ihaleler alarak, her türlü teşvikten yararlanarak, işçileri sömürerek dev bir sermaye grubu haline geldi. Bu şirket de diğer kapitalist şirketler gibi işçilerin kanı ve canı, doğanın talanı üzerinden büyüyor. Bugün İkizdere’de doğayı katleden, iş cinayetlerinde işçilerin canına kıyan, grev ve direnişlerde işçileri zorla gözaltına alan aynı kapitalist zihniyettir. İşçi ve emekçilerin bu zihniyet karşısında birlikte mücadele etmekten başka çaresi yoktur!
BEDAŞ İşçilerinin Yanındayız!
Susmuyoruz, Korkmuyoruz!
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
- Reckitt Benckiser Grevcilerini Ziyaret Ettik
- Portakal-Porvil Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- Genel-İş Sendikası İzBB Grevi Hakkında Basın Açıklaması Yaptı
- Sağlıktan Petrokimyaya İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçiler Mücadelede Kararlı
- Toros Tarım ve DYO Boya İşçileri Grevde
- Hakkını İsteyen İşçilere Dayanışma İşçilerden Gelir
- Temel Conta İşçileri Basın Açıklaması Yaptı
- Queen Tarım İşçilerinden Dayanışma Çağrısı
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Tokat’ta Altın Madenine Karşı Direniş
- Yine Yangın, İhmal ve Umursamazlık
- Doğanın Talanına Hayır!
- Diyarbakır ve Mardin’de Yangınlar: Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- “Mersin Atatürk Parkında Yeni Liman İstemiyoruz”
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Brezilya, Fas, Libya: Kapitalizm Felaket Demektir!
- Akbelen Direnmeye Devam Ediyor!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- Orman Yangınları Devam Ediyor
- Deştin Köylüleri: Çimentocular Topraklarımızı İşgal Edemeyecek!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- Depremden Sonra Sel de Felakete Dönüştü
- Pakistan’da Seller Can Almaya Devam Ediyor
- “Yeşil Bursa”ya Ne Oldu?
Son Eklenenler
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın sefalet zammı dayatmasına karşı eylemlerine devam ediyor. 1 Temmuzda Türkiye genelinde kent meydanlarında kitlesel basın...
- İzmir Buca Belediyesi işçileri, birikmiş maaş ve alacakları ödenmediği için 18 Haziran’dan bu yana iş durdurmuş durumda. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesi gereği yasal haklarını kullanan işçiler, belediye binası önünde maaş, gıda kartı ve diğer...
- Merhaba dostlarım. Bu yıl da Haziran ayını hem UİD-DER’in kuruluş yıl dönümünü hem de sınıfımızın tarihine damgasını vurmuş 15-16 Haziran günlerini anarak ve anlamlandırarak geçirdik. UİD-DER’imizin internet sitesinde, sosyal medyasında ve İşçi...
- UİD-DER’in 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yıldönümünde gerçekleştirdiği “15-16 Haziran: Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!” etkinliğine farklı sektörlerden yüzlerce işçi katıldı. Etkinliğe katılan konuklar arasında; unutulmaz...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının 25 Haziranda başlattığı Büyük Öğretmen Yürüyüşünü gerçekleştiren ve bugün Ankara’ya ulaşan öğretmenlerin önü Ziya Gökalp Caddesi üzerinde polis barikatıyla kesildi. Talepleri için yürüyüşlerini Milli Eğitim...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...
- Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan...
- Artan fiyatlar karşısında alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Enflasyonun artış hızının azaldığı söyleniyor ama bu, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Yaz meyveleri tezgâhlara çıktı ama kilosu 150-200 liraya varan fiyatlar yüzünden alamıyoruz....
- 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, cesaretini, onurunu ve örgütlü gücünü kuşanmış Türkiye işçi sınıfının tarihe kazıdığı iki büyük gün… İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek...
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde en kötüsünü geride bıraktığımızı söyledi ve “2026 yılı, refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi. Yıllardır iktidar sözcülerinden...
- Özel Okul Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlerin Büyük Öğretmen Yürüyüşü 3. gününde devam ederken, 27 Haziranda Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapıldı. Aynı gün Haber-Sen Türkiye genelinde yaptığı basın açıklamalarında...
- Sevgili Polonez işçisi kardeşlerim, Dayanışma TV’de yayınlanan “146+Bir Polonez Bir İşçi Direnişinin Kalbinden” belgeselinizi büyük bir dikkatle izledim. Belgeseldeki her bir kare, her bir sözünüz direnişinizin gün gün örülmüş gerçek hikâyesini...
- “Gerçeğin içinden, sınıfın penceresinden” şiarıyla yayın yapan Dayanışma TV, işçi sınıfının ilham verici mücadelelerini belgelemeye, bu mücadelelerin işçi sınıfının ortak deneyimi haline getirilmesi çabasına katkı sunmaya devam ediyor. Dayanışma TV...