Buradasınız
“İktidar Olan Yer” Diyenlerin Riyakârlık Yarışı!
Gebze’den bir kadın işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Yerel seçimler yapıldı. İçinde bulunduğumuz yıl yerel seçimlerin, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ve genel seçimlerin birbiri ardına denk düştüğü bir yıl olma niteliği ile büyük önem taşıyor. Siyaset kazanının iyiden iyiye kaynadığı bu günlerde egemen sınıf siyaseti, ne yazık ki emekçi kitleleri de belirliyor. Bir yandan 17 Aralıkta ortaya çıkan yolsuzluğun boyutu, diğer yandan AKP ile Cemaat arasındaki iktidar kapışmasının uluslararası niteliği, ulusal arenada da seçim hesaplarını etkiledi. Adaylar partiden partiye atladı, partiler arası hesaplaşmalar yeni skandalların ortalığa dökülmesinin önünü açtı. Elbette AKP’nin, CHP’nin, MHP’nin, Cemaat’in ve de emperyalist ülkelerin birbirlerine çektikleri el enseler bizi yanıltmamalı. Birbirlerine beddua da etseler, skandal kasetlerini ortalığa da dökseler, çaldıklarını-çırptıklarını bir gösterip bin gizlerler. Burjuva siyasetinin yaşadığı kriz, egemen sınıfın iktidar kavgasının bir tezahürdür. Bunu asla unutmamak gerek.
Egemen sınıfın siyasetçileri, pislikleri ortaya saçılırken utanmadan hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar. Bu özgüveni kendilerinde nasıl buluyorlar? Utanmadan çekinmeden “iktidar olan yer” diye avaz avaz bağıran kendileri. Yağma ve talan ile yaptıkları yolsuzlukları ortaya döktüren kendileri. Namus-şeref-haysiyet üzerine uzun uzun nutuklar çekip birbirilerinin malum kasetlerini ortaya dökmekle tehdit eden kendileri. Gencecik fidanları katledip kolluk kuvvetlerini kahraman ilan eden de, ölen gençlerin hesabını sorma görevini üstlenen de kendileri. Yani her şey burjuva siyasetinin zeminde yaşanıyor, riyakârlığın, çürümenin haddi hesabı yok.
Ellerinde tuttukları medya gücüyle işçi-emekçileri birbirlerinin arka bahçesi yapmaya çalışan da kendileri. Ortaya bir halat getirmişler. Bir ucunda AKP, MÜSİAD diğer ucunda CHP, MHP, Cemaat, TÜSİAD, TUSKON var, tüm güçleriyle çekmeye çalışıyorlar. Buna tam riyakârlık yarışı demek yaraşır. İkiyüzlüce, geniş işçi-emekçi kitleleri peşlerine takmak için her türlü yalan-dolana başvuruyorlar. İçine düştükleri lağım çukurundan çıkmak için birbirlerini ifşa ederlerken, bizlerden bir taraf olmamızı istediler. Ve dediler ki “Tüm yaşananların hesabını 30 Mart’ta sandıkta sorun.”
Siyaset kazanı iyiden iyiye kaynarken, bizler fabrikalarımızda tükenircesine çalışıp, sefalet ücretine mahkûm edilmeye devam ediyoruz. İş güvencesi olmayan, taşeron firmalarda dibine kadar sömürülen bizleriz. Sendikalı olduğu için işten atılan bizleriz. İş kazalarında yaşamını yitiren, evindeki ocağa ateş düşürülen bizleriz. Tüm bu sorunları yaşayan bizler, miting meydanlarında işçi-emekçi kitlelerin desteğini isteyen AKP’sinin de, CHP’sinin de, MHP’sinin de bu sorunlarımıza dair tek bir cümlesini bile duymadık.
Yüz binlerce işçinin yaşadığı Gebze gibi bir sanayi kentinde AKP, CHP, MHP adaylarının her biri işadamı idi. Bize dediler ki “Yaşadığınız sorunları biliyoruz. Bu kentin ihtiyaçlarını biliyoruz.” Böyle konuşup bizden oy isteyenler, işçi sınıfının kendini yönetemeyeceği kanaatine varıp iş adamlarının, patronların seçilmesini istediler, isterler. AKP’nin, CHP’nin ya da MHP’nin ellerindeki belediyelere bir bakalım. Bu belediyelerde işçilerin büyük bir bölümü taşeron olarak çalıştırılıyor. Sendikalı olmak isteyen işçiler işten atılıyor. Aylarca maaşları verilmiyor. Her yıl tazminat hakkı doğmasın diye girdi-çıktı yapılıyor. Kendi denetimlerindeki belediyelerde işçilere reva gördükleri ortada! Bizleri ne kadar tanıdıkları, sorunlarımızı ne kadar sahiplendikleri de ortada!
İşçi kardeşler! Bu düzen bir lağım çukuruna dönüşerek bizleri de içine çekmek istiyor. Riyakârlık yarışına giren AKP, CHP, MHP arasında bir seçim yapmamızı, taraf olmamızı istiyorlar. Ancak bizler çaresiz değiliz. Bu çürümüşlüğün savunucuları arasında sıkışmış değiliz. İktidar kavgasına tutuşmuş bu partilerin oyunlarına alet olmayalım. Yerel seçimler bitse de iktidar kavgası bitmedi. Biz de işçiler olarak sözümüzü söyleyelim. Düzen partilerinin yalanlarına kanmayalım, işçi dayanışmasını güçlendirelim.
Sultanbeyli’de İş Cinayeti!
UİD-DER’le Tanıştım
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...