Buradasınız
İlaçtan da Ölüyoruz, İlaçsızlıktan da!
Aydınlı’dan bir işçi

Patronlar zevk ve sefa içerisinde yaşarken, biz işçilere reva görülen ise açlık ve yoksulluk içinde bir hayat oluyor. Açlığın kucağına itilen işçi ve emekçilerin kimileri, yaşamlarını devam ettirebilmek için çeşitli yollara başvurmaya mecbur bırakılıyorlar. Örneğin, bazıları iki kuruş uğruna, büyük ilaç tekellerinin deneylerinde kullanılıyor. Denek olarak kullanılan bu kişiler, genellikle evsiz ya da kimsesiz insanlar oluyor. İlaçların tedavilere uygun olup olmadığının veya yan etkilerin belirlenmesinde kullanılan denekler çoğu zaman hayatlarını kaybediyorlar veyahut ömürleri boyunca yakalarını bırakmayacak çok ciddi hastalıklara yakalanıyorlar. Bir taraftan kullandıkları bu ilaçlar denekleri öldürürken, diğer taraftan da ihtiyacımız olduğu vakit, parasızlıktan ilaç alamadığımız için ölüyoruz. İşin en acı taraflarından birisi de budur.
Geçtiğimiz günlerde, Türkiye’de denek olarak kullanılan ve hayatlarını kaybeden insanlarla ilgili haberler gündeme geldi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ tepkilere karşılık şu yanıtı verdi: “Eşdeğer ilaç çalışmalarına katılanların (deneklerin) zarar görme ihtimali, eczaneden doktor tavsiyesi ile ilaç alıp, bu tavsiyelere göre kullanma ile aynı.” Etkileri ve yan etkileri bilinen bir ilacı kullanmak ile bu yan etkilerin belirlenmesinde denek olarak kullanılmak nasıl olur da birbiriyle aynı kefeye koyulabilir? İşçi-emekçilerin hayatlarını umursamayan bu zihniyet, “ha tüp gaz, ha nükleer” diyen kapitalist zihniyettir.
Patronlar sınıfının kârı için hayatlarımızı onlara sunmak yerine, bizlerden çaldıkları hayatlarımızı geri almak için bir şeyler yapalım. Patronların biz işçilere iyi bir yaşamı reva görmeyeceği kesindir. Eğer insan gibi yaşamak istiyorsak, bu, ancak ve ancak örgütlü mücadeleyle kazanılır.
ANI
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
- Ümitsizlik Fareleri Öldürür, Peki Ya İnsanları?
- Haksızlığı Görüyorsan Harekete Geç ve Örgütlen!
- “Keşke Sendikayı Getiren Arkadaşları Dinleseydik”
- Panterler Konuşsaydı
- Kapıda Kalmak
- Örgütlenen İşçilerin Değişim Serüveni
- Düzenin Çürütücü Etkisinden Bizi Örgütlü Mücadele Kurtarır
Son Eklenenler
- Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey üyelerinin görevden alınması üzerine hekimler ve sağlık çalışanları 7 Aralıkta İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi ana girişinde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. “Biz TTB’yiz, Görevimizin...
- Direnişin 10. günü olan 6 Aralıkta, yönetimin sabah vardiyası için içeri işçi almasına itiraz eden direnişçi işçilere jandarma müdahale etti. Coplarla darp edilen ve üzerlerine biber gazı sıkılan 21 işçi, BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen,...
- İlkokula henüz başlamadığım zamanlarda köye gider orada uzun süre kalırdım. Kerpiç evde, akşamları mum ışığında otururduk. Çok eski bir tarih değil, 80’li yılların ilk yarısı ama bizim köyümüz henüz elektrikle tanışmamıştı. Anneannem akşamları bana...
- Merhabalar. Ben kurumsallaşmış bir marketler zincirinde, sendikal haklara sahip bir işçiyim. Yaptığım iş nedeniyle yaşadığım sorunları tahmin edebilirsiniz. Müşteriler, mağaza problemleri, patronların bitmek bilmeyen istekleri, yetersiz maaş,...
- Diyelim ki ihtiyaç duyduğumuz bir ürün ya da hizmet için peşin ödeme yaptık. Ürünü veya hizmeti alamadığımız halde ödediğimiz para bir türlü geri ödenmiyorsa ne düşünürüz? İlgili kişilerden iadeyi yapmasını isteriz, paramız iade edilmezse hukuki...
- Merhaba arkadaşlar. Yaklaşık altı aydır annemin sağlık sorunları ve sigorta hastanelerinin verdiği sözde hizmetin hayatımızı nasıl alt üst ettiğini, annemin yutkunma sorunuyla başlayan sürecimizi sizinle paylaşmak istedim.
- 2018’den bu yana Türkiye ekonomisi yokuş aşağı yuvarlanmaya devam ediyor. 2004’te dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi olan Türkiye, 2018’e kadar 18’incilikten geriye düşmedi. Fakat 2018’de 19’uncu, 2022’de 23’üncü sıraya geriledi. Gerileme devam...
- Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü. İş cinayetlerinin en çok meydana geldiği işkollarından biridir madencilik. Dünyada bir defada yüzlerce işçinin hayatını kaybettiği çok sayıda madenci katliamı gerçekleşti. Neredeyse her gün, başta Türkiye olmak...
- Birleşik Metal-İş Sendikası 21. Olağan Genel Kurulu, 2-3 Aralıkta “Emek, Yaşam, Gelecek” şiarıyla gerçekleştirildi. Genel Kurulun gerçekleştirildiği salonda, “Gelenekten Geleceğe, Maden-İş’ten Birleşik Metal İş’e” ve “Eşit, Özgür, Şiddetsiz Bir...
- Urfa Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Özak Tekstil işçilerinin direnişi ilk haftasını doldurdu. Direnişçi işçilerin 3 Aralıkta kent merkezine yapacakları yürüyüş polis tarafından engellendi. Bu durumu protesto eden işçiler hep birlikte Topçu...
- 2018’den bu yana Türkiye ekonomisi yokuş aşağı yuvarlanmaya devam ediyor. 2004’te dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi olan Türkiye, 2018’e kadar 18’incilikten geriye düşmedi. Fakat 2018’de 19’uncu, 2022’de 23’üncü sıraya geriledi. Gerileme devam...
- Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu KESK, 2 Aralıkta İstanbul ve Diyarbakır’da “Emekten yana demokratik halk bütçesi istiyoruz” şiarıyla eylemler gerçekleştirdi. İstanbul’da Kartal Meydanında gerçekleştirilen mitingde konuşan KESK Eş Genel...
- Urfa Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Özak Tekstil’de işçiler, fabrikada 6 yıldır örgütlü olan Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikasından istifa edip BİRTEK-SEN’e üye oldular. Bunun üzerine fabrika yönetimi BİRTEK-SEN’den istifa etmeleri...